Tura Türk
HV
14 EKİM Salı 19:07

Bazen Sevmediğinden Değil, Yorulduğundan Vazgeçersin

Ahmet Tekin
Ahmet Tekin

İnsanın kalbi, sabırla, sevgiyle ve umutla doludur. Sevdiği için birçok acıya katlanır, görmezden gelir, susar. Çünkü sevgi, bazen en ağır yükleri bile hafif hissettirir. Fakat bir gün gelir ki kalp artık taşıyamaz. İşte o zaman vazgeçmek zorunda kalırsın.
Ve bu vazgeçiş, çoğu zaman sevmediğinden değil, yorulduğundandır. Çünkü sevgi tek başına yetmez. Eğer kıymeti bilinmezse, eğer karşılığı verilmezse, en güçlü sevgi bile yavaş yavaş tükenir. Vazgeçiş, sevgisizliğin değil, yorgunluğun sonucudur.

Sevgi Tek Taraflı Taşınmaz

Bir ilişki, bir bağ, bir dostluk… Hepsi emekle ayakta kalır. Eğer emek sadece bir taraftan geliyorsa, o sevgi zamanla yük haline gelir. İnsan kendini hep veren, hep çabalayan tarafta bulursa, yorulur. Ve bir noktadan sonra anlar ki, sevgi karşılıklı değilse, onu taşımak tek başına imkânsızdır.

Sessizce Biriken Yorgunluk

Yorgunluk bir anda oluşmaz. Gün gün, küçük küçük birikir. Bir bakış, bir ihmal, bir unutuluş… Hepsi kalpte iz bırakır. Başta “önemli değil” denilen şeyler, zamanla dağ gibi büyür. Ve bir gün gelir, kalbin taşıyamayacağı kadar ağırlaşır. İşte vazgeçiş o an gerçekleşir. Bu, ani değil, sessiz bir kopuştur.

Vazgeçmenin Acı Gerçeği

Vazgeçmek, sevmemek değildir. Tam aksine, çoğu zaman hâlâ çok sevmektir. Ama insan, sevginin içinde acı çekmekten yorulduğu için bırakır. Vazgeçiş, sevgiyi terk etmek değil, kendini korumaktır. Çünkü bazen en büyük cesaret, hâlâ severken gitmektir.

Yorulan Kalbin Çığlığı

Her kalbin bir sabrı vardır. Yorulduğunda sessizleşir, kendini içine kapatır. Oysa dışarıdan bakanlar “Artık sevmiyor” sanar. Oysa gerçek bambaşkadır: Kalp hâlâ sever, ama artık savaşamaz. Kalbin çığlığı, çoğu zaman sessizliktir. Ve işte bu yüzden vazgeçiş, sevginin bittiği değil, gücün tükendiği noktadır.

Kendine Dönmenin Zamanı

Vazgeçmek, bazen kendine dönmektir. Uzun süre başka birini düşünmekten, onun mutluluğu için çabalamaktan yorulan kalp, sonunda kendi sesini duymak ister. “Benim de varlığım, benim de mutluluğum önemli” der. İşte bu noktada vazgeçiş, aslında bir kayıp değil, bir kazanımdır. Çünkü insan, sonunda kendini yeniden bulur.

Suskunluk Sevginin Bitmesi Değildir

Birçok kişi, vazgeçen insanın artık sevmediğini düşünür. Oysa gerçek tam tersidir. Vazgeçen kişi hâlâ sever ama artık söyleyecek sözü kalmamıştır. Suskunluk sevgisizliğin değil, yorgunluğun işaretidir. Çünkü kalp hâlâ çarpıyordur, ama sesi çıkmıyordur.

Çabaların Karşılıksız Kalması

Sevgi, küçük jestlerle, samimi bir sözle, değerli bir ilgiyle beslenir. Eğer bunlar sürekli tek taraflı kalırsa, en güçlü bağ bile zayıflar. İnsan, çabasının görülmediğini, değerinin bilinmediğini hissettiğinde, artık o yolda yürümek istemez. Bu yüzden vazgeçiş, aslında “ben artık görülmek istiyorum” demektir.

Fedakârlığın Sınırı Vardır

Sevgi uğruna yapılan fedakârlıklar güzeldir. Ama insan kendi sınırlarını yok sayarak fedakârlık yaptığında, ruhunu yıpratır. Vazgeçiş, aslında “benim de bir hayatım var, benim de sınırlarım var” diyebilmenin adıdır. Çünkü hiçbir kalp, sonsuz bir sabırla varlığını feda edemez.

Yorulmak Sevgiyi Küçültmez

Birinden yorulmak, ona duyulan sevgiyi küçültmez. Aksine, sevgi çok büyük olduğu için kalp daha çok yük taşır ve daha çabuk yorulur. Vazgeçen kişi aslında hâlâ çok sevmektedir, ama artık yükün altında ezilmek istemez. Bu yüzden, yorulmak sevgiyi öldürmez; sadece kalbi koruma içgüdüsünü öne çıkarır.

Gidişin Ardında Gizlenen Sevgi

Bazen giden, aslında en çok seven kişidir. Çünkü kalbinde hâlâ kocaman bir sevgi taşımasına rağmen, mutsuzluğa tutunmanın artık faydasız olduğunu bilir. Bu yüzden vazgeçiş, bazen en asil sevgidir. Çünkü kendi kalbini acıdan kurtarmak için gider ama içinde sevgisini saklamaya devam eder.

Son Söz

Sevgi her zaman yetmez. Emek, değer, karşılık olmadığında, en derin sevgi bile yorgunluğa dönüşür. İşte bu yüzden unutma: Bazen sevmediğinden değil, yorulduğundan vazgeçersin. Ve bu vazgeçiş, kalbin değil, ruhun hayatta kalma çabasıdır.  Ahmet TEKİN

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Bir İnsanın Eğitimi Yalnızca Kitaplarla Ölçülmez Çoğu İnsanın En Büyük Hatası, Başlamadan Önce Mükemmel Şartları Beklemesidir Hayat Kısa Değil, Sen Onu Boşa Harcıyorsun Kadınların Sessizce Tiksindiği Adam Rolleri: İlişkilerde Kayıp ve Yanlış Anlamalar Eğer Mutsuz Olmak İstemiyorsan Kalbini Sadece Kıymet Bilene Aç İkinci Şans Birincisine İhanettir Bir Gençlik Daha Harcanmaz Uğruna! Gerçek Zenginlik: Az Şeye İhtiyaç Duyabilmek Ölümden Korkan İnsan, Yaşayan Bir Köledir Gerçek Gücün Sessiz Tanığı: Vazgeçebildiklerimiz UMUT: ZENGİNİN LÜKSÜ, FAKİRİN EKMEĞİ Değerlisin Ama Değer misin? Kendi Devrimini Yapmadan Dünya Değişmez Düşüncenin Gücüyle Yeniden Başlamak “Seveceksen Ölçülü Sev Ki Sevgin Uzun Sürsün” Son Sığınak: Tavrını Seçme Özgürlüğü Herkesi Sev, Azına Güven, Kimseye Kötülük Etme SEVGİ YER DEĞİŞTİRDİ DÜNYADA HİÇBİR ŞEY SANA AİT DEĞİL… SEN NEYİN PEŞİNDESİN? Kusurları Sevmek: Aşkın Gerçek Yüzü İnsanlığa Yenilmek Seven İnsan Veda Eder mi? Sevmek Başkadır, Beklemek Bambaşka Bir Hikâye Kötülüğün Gölgesinde İnsan: Kimse Kendi İsteğiyle Kötü Değildir Aşk Yalan Söyler mi? Sevdiğin Her Şey Kaybolabilir Ama Sevgi Geri Döner: Hayatın Döngüsünde Kayıp ve Umut AKLIN IŞIĞINDA: BİLGİNİN DOĞUŞU VE İNSAN ZİHNİNİN YARATICI GÜCÜ Sessizliğin Suçu: Haksızlığın Cezasız Kalması YALANIN GÖLGESİNDE GÜVENİN KIRILGANLIĞI Dostluk: Göründüğü Gibi Olmak ve Olduğu Gibi Görünmek Başlıksız İktidar: Güç Arzusu Olmadan Yönetmek Mümkün mü? DEMOKRASİ, EĞİTİMLİ HALKIN REJİMİDİR: CEHALETİN GÖLGESİNDEKİ SANDIK Kanun ve Adet, Zorla Değil İyilikle Yerleşirse Adalet Olur Demokratik Devletin Temeli Özgürlüktür Güç ve Adalet: Sessizlerin Çığlığı, Kudretlilerin Sessizliği Aptallığın Sonsuzluğu: Düşünmenin Tembelliği, İnsanın Felaketi Adaletin Olmadığı Yerde Ahlaktan Bahsedilemez Devletlerin Refahı: Para mı, Adalet mi? HÜKMETMEK KOLAY, İDARE ETMEK ZOR: KENDİMİZE HÜKMETMEYİ ÖĞRETEN HÜKÜMET Hiçbir Şey Güzel Olmayacak! Hukuk Mu, İktidarın Aracı mı? Adaletin Çift Standartlı Yüzü! Adalet Sistemi: Güçlüler İçin Özgürlük, Zayıflar İçin Cezalandırma mı? Uzayan Davalar ve Mağduriyetler: Yargı Süreçleri Nasıl Hızlandırılabilir? Ekonomide Büyüme mi, Derinleşen Kriz mi? Adalet ve Özgürlük Tartışması: Yargı Reformları mı Siyasal Baskılar mı? Eski Türkiye ve Yeni Türkiye: Nereye Gidiyoruz? Türkiye’nin Ekonomik Çıkmazı: Siyasi Kararların Gölgesinde Bir Kriz Umutsuzluğun Gölgesinde Yaşam: Ekonomik Çıkmaz ve İntihar Sevilmeye Bırakmak Gerçek Aşk: Şans Oyunlarından Bir Adım İleri Sevgi ve Yaşam Arasında Bir Denge Arayışı Haykırış ve İsyan: Sevginin Çığlığı Paranın Gölgesinde Sevgi Maskelerin Ardında ki Gerçeklik: Duyguların Gizli Dansı Sevgi: İnsanlığın En Değerli Hazinesi İnsanın Yapabildikleri ve Yapamadıkları Sevmek mi Günah Sevmemek mi? Din, Yanılsama ve İnsan Psikolojisi Üzerine Para ve Güç: İnsanlık Tarihi ve Modern Dünyadaki Etkileri Topluluk Yönetiminin Üstünlüğü: Çoğunluğun Yargısının Gücü Adaletin Kaynağı ve Hukukun Devlet Üzerindeki Rolü Özgürlüğün Sorumluluk Yükü ve İnsanların Bu Yükten Kaçış Eğilimi Bilge İnsanlar Konuşur Çünkü Söyleyecek Bir Şeyleri Vardır; Aptal İnsanlar Konuşur Çünkü Bir Şey Söylemek Zorundadırlar Bir İşe Başlamadan Önce Her Şey İmkansız Gibi Görünür: Başlama Cesaretinin Gücü Ekonomik Uçurum: Paranın Bekçileri Yanlış Yoldan Gitmenin Kolaylığı Kişilerin Başaklara Benzemesi: Olgunlaşma Süreci Üzerine Bir İnceleme Korkuyla İtaat Eden Kötü Adamlar, Sevgiyle İtaat Eden İyi Adamlar Üzerine Bir Düşünce Atatürk: Türk Milletinin Varoluşunu Koruyan Evrensel Lider Parayı Elde Etmekten Daha Zor Olan: Onu Korumak ve Büyütmek Sağlık ve Para Paradoksu: Hayatın İki Ucu Hayatın Gerçek Zenginliği: Sağlık Üzerine Bir Düşünce Başarı: Bir Yolculuk, Bir Varış Noktası Değil Dünyayı Değiştiren Çılgınlar: Büyük Değişimlere İmza Atanlar Çok Bakarsan Odak Noktanı Kaybedersin Beklentiler ve Hayal Kırıklıkları Üzerine: Neden Yüksek Beklentiler Hayal Kırıklığına Yol Açar? Gizli Güzellikler: Hayatın İnceliklerini Fark Etme Sanatı Korku ve Cesaretin İnce Çizgisi: Her Gün Ölmek mi, Bir Gün Ölmek mi? Gözlemle, Sus, Dinle, Az Yargıla, Çok Sor: Bilgelik Yolunda Beş İlke İyi İnsanların Gücü ve Cezalandırılmasının Şiddeti İnsan Anlam Arayışında Olan Bir Varlıktır Konuşma Sanatı: Aklın Kullanımı Üzerine Bir İnceleme Giden ve Ölen: İnsanın İki Büyük Acısı Eğitim ve Demokrasi: Bir Toplumun İnşası Fikir ve Düşünce Arasındaki Fark Geçmişteki Hataları Hatırlatmanın Zararları: İyileşme Sürecine Saygı Gösterin Gazi Mustafa Kemal Atatürk Döneminde Sığınmacı Yasası ve İskan Politikaları Büyük İskender'in Son Üç Arzusu ve Hayatın Gerçek Değerleri İyi ve Kötü: Aydınlık ve Karanlık Üzerine Bir İnceleme Güler yüzlü İhanet: İki Yüzlü İnsanlarla Baş Etmenin Yolları ve Stratejiler Ahmet Tekin'in Kaleminden: Aristoteles'in Mutluluk Anlayışı Üzerine Bir İnceleme Aristoteles'in Anıtı Üzerine: Atinalılar ve Himeraeos'un Trajik Hikayesi 19 Mayıs: Bir Milletin Yeniden Doğuşu Mutluluğun Anlamı: Ahmet Tekin'in Perspektifinden Bir Değerlendirme Kendini Bulmak ve Mutluluğun Yolu Sevgi, Gurur ve Özgürlük: İnsanı Anlamak Düşüş Anında Yakalayamadığımız Şeyler: Reflekslerin Gücü ve İnsan İlişkilerindeki Rolü Çeşitlilik İçinde İnsanlık: Kevaşe, Suriyeli, Hırsız ve Arsız Kayıp ve İyileşme Üzerine Düşünceler Gerçek Zenginlik: Hayat Deneyiminin Derinliği ve Anlamı Değişim ve İnsanın Doğasındaki Acı Stresin Kaynağı Olarak Geçim ve Ölüm: İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkileri Modern İlişkilerin Dinamikleri: Aşk, Özgürlük ve Tek Başına Olma Dünyanın Kiralık Sevgilerle Dolu Yüzü: Sevgi ve Açlık İlişkisi Cesaret ve Korkaklık Arasındaki İnce Çizgi: Korku Üzerine Düşünceler Evrenin Gizemli Dansı: Zaman, Mekân ve Kuvvet Modern Dünyanın İronisi: Para ve İnsanlık Cesaret, Güç ve Fikir: İnsanın İçsel Yolculuğu Unutma Ki Unuttun Beni: Unutulanlar Asla Unutmaz! Değerli Olma Üzerine Bir Bakış Açısı: Başarı ve Değer Arasındaki Fark Aşırı Samimiyet, İyilik ve Sevginin Tehlikeleri: Denge Esas Alınmalı mı? Günümüz Dünyasında Yönetim ve Uyku Arasındaki İnce Dengeler