Tura Türk
HV
14 EKİM Salı 19:10

Bir Gençlik Daha Harcanmaz Uğruna!

Ahmet Tekin
Ahmet Tekin

Hayatın en kırılgan dönemlerinden biri gençliktir. İnsan, bütün heyecanlarını, umutlarını ve yarını olmayan bir coşkuyla hislerini gençliğinde tüketir. Gözünü karartır, kalbini hiç düşünmeden ortaya koyar, uğruna her şeyi göze alabileceği birine rastladığında hiç tereddüt etmez. Ve işte tam da o yüzden; bir insan gençliğini bir kez harcar.

Birine bütün zamanını, bütün duygularını, bütün hayallerini verdiğinde aslında telafisi olmayan bir sermayeyi sunmuş olursun. Çünkü gençlik, sadece bir defa yaşanır. Ve bu yüzden söylenen söz doğrudur: “Sakın bir daha bu kadar çok sevileceğini sanma. Çünkü kimse bir gençlik daha harcayamaz uğruna.”

Gençliğin Saflığı

Gençliğin sevgisi saf ve karşılıksızdır. O yaşlarda insanın kalbi, çıkar gözetmez; karşılığında bir şey beklemez. Sadece sevmek ister. Yarım kalmış cümlelerle, gece yarısı yazılan mektuplarla, göz göze gelince titreyen ellerle doludur o sevgi.

Bu yüzden gençlikteki sevgi, başka hiçbir dönemde bulunamayacak kadar güçlüdür. Çünkü kalp, henüz hayal kırıklıklarını tanımamıştır. Çünkü ruh, henüz incinmekten yorulmamıştır. Bu yüzden gençlikte verilen sevgi, en gerçek ve en yoğun olanıdır.

Ama aynı zamanda en çok tüketilen, en çok harcanan da odur. İnsan, gençliğinde sevmenin bedelini düşünmez. Ve bir gün fark eder: Artık o kadar kolay güvenemiyor, o kadar kolay bağlanamıyor, o kadar kolay fedakârlık yapamıyor. Çünkü gençliğini birine adamıştır.

Harcanan Yıllar, Geri Gelmeyen Zaman

Bir insana gençliğini adamak, sadece ona zaman vermek değildir. Aynı zamanda bütün ihtimallerini de ona bağlamaktır. Okumaktan, gezmekten, denemekten, keşfetmekten vazgeçip sadece bir insana tutunmaktır. O kişi kalbinin kıymetini bilmezse, geriye kalan sadece pişmanlık olur.

Gençliğini bir başkasının ellerinde harcayan kişi, yıllar sonra aynaya baktığında farklı bir insan görür. Yorgun, kırılmış, yorulmuş birini... Ve işte o zaman anlar: Bir gençlik daha harcanmaz. Çünkü gençlik, tekrar yaşanamayacak bir armağandır.

İkinci Bir Gençlik Yok

Zaman insanı değiştirir. Kalbi, beklentileri, bakış açısını değiştirir. Gençliğinde uğruna her şeyi göze aldığın şeyler, yıllar geçtikçe sıradanlaşır. Ve bir gün dönüp baktığında, gençliğinde yaşadığın coşkuyu bir daha aynı saflıkla hissedemezsin.

Bu yüzden “bir daha bu kadar sevilmeyeceksin” sözü gerçektir. Çünkü bir kalp, aynı saflıkla ikinci defa sevemez. Bir kalp, bir kez gençliğini harcadığında, bir daha o kadar cesur olamaz.

Kıymeti Bilinmeyen Sevgi

Gençliğinde birine verdiğin sevginin kıymeti bilinmezse, yarım kalan sadece bir ilişki olmaz; aynı zamanda içindeki çocuk da yarım kalır. O sevgi, kolay kolay bir daha gelmez. Bir kez kırıldığında, aynı saflıkla akmaz. Çünkü bir kalp, aynı yarayı ikinci kez açmaya cesaret edemez.

Sevginin kıymeti, onu harcayan değil, ona sahip çıkanla ölçülür. Gençliğini adadığın biri, eğer o değeri anlayamadıysa, bir daha kimse o kadar büyük bir armağanı eline alamaz. Çünkü gençlik, bir kez harcanır.

Sevgiyle Yorgunluk Arasında

Gençliğinde tüm kalbiyle seven biri, ilerleyen yıllarda daha temkinli olur. Artık daha az bağlanır, daha az güvenir, daha az cesur olur. Çünkü bilir ki, bir kez bütün hayatını adamak pahalıya mal olmuştur.

Bundan sonra sevgi vardır elbette; ama ihtiyatlıdır. Artık kimseye körü körüne bağlanmaz. Çünkü kalp öğrenmiştir: Bir gençlik daha harcanmaz.

Sonsuza Kadar Değil, Bir Kere

Gençlik sevgisi sonsuza kadar sürmez belki, ama ömrün sonuna kadar hatırlanır. Çünkü o sevgi, ilk defa yanmanın, ilk defa yanılmanın, ilk defa bağlanmanın hatırasıdır. Herkesin içinde, saklı bir yerlerde o sevgi yaşamaya devam eder.

Ve işte bu yüzden, bir daha kimseyi aynı şekilde sevemezsin. Çünkü kimse için bir gençlik daha verilemez.

Gençliğin Cesareti, Yılların Tedbiri

Gençlikte insan, cesur ve gözü karadır. Kalbinin sesini dinler, aklını çoğu kez susturur. Çünkü hayatın yorgunluğunu henüz tatmamıştır. Bu yüzden gençlikte sevgi, bir yangın gibidir; hızlı, yakıcı ve geri dönülmez.
Ama yıllar geçtikçe o yangın, ihtiyatlı bir ateşe dönüşür. Çünkü yaşanan her acı, insanın kalbini daha dikkatli olmaya zorlar. Artık kimseye aynı ölçüde güvenemez, aynı ölçüde kendini bırakamaz. Ve işte o zaman anlar insan: Gençlikteki o cesur sevgi, yalnızca bir kere yaşanır.

Fedakârlığın Sınırı

Gençlikte, sevilene karşı gösterilen fedakârlığın sınırı yoktur. Uykusuz geceler, kilometrelerce yollar, içten gelen bir sabır… Hepsi uğruna sevilene armağan edilir. Çünkü kalp, karşılığını düşünmez, sadece vermek ister.
Ama zamanla, insan anlar ki fedakârlık da ölçülü olmalıdır. Gençliğini harcayarak gösterilen sınırsız fedakârlık, geri dönmez bir kayıptır. Çünkü harcanan sadece zaman değildir; hayaller, enerjiler, umutlar da onunla beraber gider. Ve ikinci kez aynı coşkuyla bu fedakârlığı kimse yapmaz.

Kayıpların Öğrettiği Ders

Her kayıp, insanı olgunlaştırır. Gençlikteki kayıplar ise en derin izleri bırakır. Çünkü o dönemde verilen her şey en saf duygularla verilmiştir. Geriye kalan boşluk, insana sabrı, kabullenişi ve yeniden başlamayı öğretir.
Ama bu öğretinin bir bedeli vardır: Artık aynı saflıkla sevilmez. Bir kez düşen kalp, ikinci kez aynı noktadan atlamaz. Bir kez incinen ruh, aynı yarayı yeniden açmaz. Bu yüzden gençlikteki o büyük sevgiler, bir daha aynı şekilde yaşanamaz.

Zamana Direnen Hatıralar

Gençlikte harcanan sevgi, bitse bile hatırası kalır. Bir şarkıda, bir sokakta, bir fotoğrafta aniden karşına çıkar. Kalbinde yeniden sızlar, gözlerine eski bir hüzün çöker. Çünkü gençliğin izleri, zamanla silinmez; sadece kabuk bağlar.
Her ne kadar yeni sevgiler, yeni hayatlar olsa da gençlikteki o ilk yoğunluk unutulmaz. Belki artık aynı saflıkla yaşanmaz, ama içte hep bir yerde saklanır. İşte bu yüzden kimseye aynı şekilde sevilemeyeceğini bilirsin. Çünkü bir gençlik daha harcanmaz.

Gençlik Sevgisinin Tekrarı Yoktur

Birçok insan hayatı boyunca sever, bağlanır, belki defalarca aşık olur. Ama gençlikteki o ilk derinlik, o ilk cesaret, o ilk feda ediş asla tekrarlanmaz. Çünkü bir kez yaşanmış, bir kez harcanmıştır.
Gençlik sevgisi, bir kitabın ilk sayfası gibidir; diğer sayfalar ne kadar dolu olursa olsun, ilk cümlenin etkisi unutulmaz. Sonrasında yaşanan her şey değerlidir elbette, ama o gençlik coşkusu bir daha geri gelmez. İşte bu yüzden, birine gençliğini verdiysen, bil ki en büyük armağanını çoktan sunmuşsundur.

Son Söz

Bir kalbin en kıymetli armağanı, gençliğinde verdiği sevgidir. O sevgi, karşılık bulursa ömür boyu hatırlanır. Karşılık bulmazsa, ömür boyu sızlar. Ama bir gerçek hiç değişmez: Kimse için ikinci bir gençlik yoktur. Sakın bir daha bu kadar çok sevileceğini sanma; çünkü kimse bir gençlik daha harcayamaz uğruna. Ahmet TEKİN

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Bir İnsanın Eğitimi Yalnızca Kitaplarla Ölçülmez Çoğu İnsanın En Büyük Hatası, Başlamadan Önce Mükemmel Şartları Beklemesidir Hayat Kısa Değil, Sen Onu Boşa Harcıyorsun Bazen Sevmediğinden Değil, Yorulduğundan Vazgeçersin Kadınların Sessizce Tiksindiği Adam Rolleri: İlişkilerde Kayıp ve Yanlış Anlamalar Eğer Mutsuz Olmak İstemiyorsan Kalbini Sadece Kıymet Bilene Aç İkinci Şans Birincisine İhanettir Gerçek Zenginlik: Az Şeye İhtiyaç Duyabilmek Ölümden Korkan İnsan, Yaşayan Bir Köledir Gerçek Gücün Sessiz Tanığı: Vazgeçebildiklerimiz UMUT: ZENGİNİN LÜKSÜ, FAKİRİN EKMEĞİ Değerlisin Ama Değer misin? Kendi Devrimini Yapmadan Dünya Değişmez Düşüncenin Gücüyle Yeniden Başlamak “Seveceksen Ölçülü Sev Ki Sevgin Uzun Sürsün” Son Sığınak: Tavrını Seçme Özgürlüğü Herkesi Sev, Azına Güven, Kimseye Kötülük Etme SEVGİ YER DEĞİŞTİRDİ DÜNYADA HİÇBİR ŞEY SANA AİT DEĞİL… SEN NEYİN PEŞİNDESİN? Kusurları Sevmek: Aşkın Gerçek Yüzü İnsanlığa Yenilmek Seven İnsan Veda Eder mi? Sevmek Başkadır, Beklemek Bambaşka Bir Hikâye Kötülüğün Gölgesinde İnsan: Kimse Kendi İsteğiyle Kötü Değildir Aşk Yalan Söyler mi? Sevdiğin Her Şey Kaybolabilir Ama Sevgi Geri Döner: Hayatın Döngüsünde Kayıp ve Umut AKLIN IŞIĞINDA: BİLGİNİN DOĞUŞU VE İNSAN ZİHNİNİN YARATICI GÜCÜ Sessizliğin Suçu: Haksızlığın Cezasız Kalması YALANIN GÖLGESİNDE GÜVENİN KIRILGANLIĞI Dostluk: Göründüğü Gibi Olmak ve Olduğu Gibi Görünmek Başlıksız İktidar: Güç Arzusu Olmadan Yönetmek Mümkün mü? DEMOKRASİ, EĞİTİMLİ HALKIN REJİMİDİR: CEHALETİN GÖLGESİNDEKİ SANDIK Kanun ve Adet, Zorla Değil İyilikle Yerleşirse Adalet Olur Demokratik Devletin Temeli Özgürlüktür Güç ve Adalet: Sessizlerin Çığlığı, Kudretlilerin Sessizliği Aptallığın Sonsuzluğu: Düşünmenin Tembelliği, İnsanın Felaketi Adaletin Olmadığı Yerde Ahlaktan Bahsedilemez Devletlerin Refahı: Para mı, Adalet mi? HÜKMETMEK KOLAY, İDARE ETMEK ZOR: KENDİMİZE HÜKMETMEYİ ÖĞRETEN HÜKÜMET Hiçbir Şey Güzel Olmayacak! Hukuk Mu, İktidarın Aracı mı? Adaletin Çift Standartlı Yüzü! Adalet Sistemi: Güçlüler İçin Özgürlük, Zayıflar İçin Cezalandırma mı? Uzayan Davalar ve Mağduriyetler: Yargı Süreçleri Nasıl Hızlandırılabilir? Ekonomide Büyüme mi, Derinleşen Kriz mi? Adalet ve Özgürlük Tartışması: Yargı Reformları mı Siyasal Baskılar mı? Eski Türkiye ve Yeni Türkiye: Nereye Gidiyoruz? Türkiye’nin Ekonomik Çıkmazı: Siyasi Kararların Gölgesinde Bir Kriz Umutsuzluğun Gölgesinde Yaşam: Ekonomik Çıkmaz ve İntihar Sevilmeye Bırakmak Gerçek Aşk: Şans Oyunlarından Bir Adım İleri Sevgi ve Yaşam Arasında Bir Denge Arayışı Haykırış ve İsyan: Sevginin Çığlığı Paranın Gölgesinde Sevgi Maskelerin Ardında ki Gerçeklik: Duyguların Gizli Dansı Sevgi: İnsanlığın En Değerli Hazinesi İnsanın Yapabildikleri ve Yapamadıkları Sevmek mi Günah Sevmemek mi? Din, Yanılsama ve İnsan Psikolojisi Üzerine Para ve Güç: İnsanlık Tarihi ve Modern Dünyadaki Etkileri Topluluk Yönetiminin Üstünlüğü: Çoğunluğun Yargısının Gücü Adaletin Kaynağı ve Hukukun Devlet Üzerindeki Rolü Özgürlüğün Sorumluluk Yükü ve İnsanların Bu Yükten Kaçış Eğilimi Bilge İnsanlar Konuşur Çünkü Söyleyecek Bir Şeyleri Vardır; Aptal İnsanlar Konuşur Çünkü Bir Şey Söylemek Zorundadırlar Bir İşe Başlamadan Önce Her Şey İmkansız Gibi Görünür: Başlama Cesaretinin Gücü Ekonomik Uçurum: Paranın Bekçileri Yanlış Yoldan Gitmenin Kolaylığı Kişilerin Başaklara Benzemesi: Olgunlaşma Süreci Üzerine Bir İnceleme Korkuyla İtaat Eden Kötü Adamlar, Sevgiyle İtaat Eden İyi Adamlar Üzerine Bir Düşünce Atatürk: Türk Milletinin Varoluşunu Koruyan Evrensel Lider Parayı Elde Etmekten Daha Zor Olan: Onu Korumak ve Büyütmek Sağlık ve Para Paradoksu: Hayatın İki Ucu Hayatın Gerçek Zenginliği: Sağlık Üzerine Bir Düşünce Başarı: Bir Yolculuk, Bir Varış Noktası Değil Dünyayı Değiştiren Çılgınlar: Büyük Değişimlere İmza Atanlar Çok Bakarsan Odak Noktanı Kaybedersin Beklentiler ve Hayal Kırıklıkları Üzerine: Neden Yüksek Beklentiler Hayal Kırıklığına Yol Açar? Gizli Güzellikler: Hayatın İnceliklerini Fark Etme Sanatı Korku ve Cesaretin İnce Çizgisi: Her Gün Ölmek mi, Bir Gün Ölmek mi? Gözlemle, Sus, Dinle, Az Yargıla, Çok Sor: Bilgelik Yolunda Beş İlke İyi İnsanların Gücü ve Cezalandırılmasının Şiddeti İnsan Anlam Arayışında Olan Bir Varlıktır Konuşma Sanatı: Aklın Kullanımı Üzerine Bir İnceleme Giden ve Ölen: İnsanın İki Büyük Acısı Eğitim ve Demokrasi: Bir Toplumun İnşası Fikir ve Düşünce Arasındaki Fark Geçmişteki Hataları Hatırlatmanın Zararları: İyileşme Sürecine Saygı Gösterin Gazi Mustafa Kemal Atatürk Döneminde Sığınmacı Yasası ve İskan Politikaları Büyük İskender'in Son Üç Arzusu ve Hayatın Gerçek Değerleri İyi ve Kötü: Aydınlık ve Karanlık Üzerine Bir İnceleme Güler yüzlü İhanet: İki Yüzlü İnsanlarla Baş Etmenin Yolları ve Stratejiler Ahmet Tekin'in Kaleminden: Aristoteles'in Mutluluk Anlayışı Üzerine Bir İnceleme Aristoteles'in Anıtı Üzerine: Atinalılar ve Himeraeos'un Trajik Hikayesi 19 Mayıs: Bir Milletin Yeniden Doğuşu Mutluluğun Anlamı: Ahmet Tekin'in Perspektifinden Bir Değerlendirme Kendini Bulmak ve Mutluluğun Yolu Sevgi, Gurur ve Özgürlük: İnsanı Anlamak Düşüş Anında Yakalayamadığımız Şeyler: Reflekslerin Gücü ve İnsan İlişkilerindeki Rolü Çeşitlilik İçinde İnsanlık: Kevaşe, Suriyeli, Hırsız ve Arsız Kayıp ve İyileşme Üzerine Düşünceler Gerçek Zenginlik: Hayat Deneyiminin Derinliği ve Anlamı Değişim ve İnsanın Doğasındaki Acı Stresin Kaynağı Olarak Geçim ve Ölüm: İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkileri Modern İlişkilerin Dinamikleri: Aşk, Özgürlük ve Tek Başına Olma Dünyanın Kiralık Sevgilerle Dolu Yüzü: Sevgi ve Açlık İlişkisi Cesaret ve Korkaklık Arasındaki İnce Çizgi: Korku Üzerine Düşünceler Evrenin Gizemli Dansı: Zaman, Mekân ve Kuvvet Modern Dünyanın İronisi: Para ve İnsanlık Cesaret, Güç ve Fikir: İnsanın İçsel Yolculuğu Unutma Ki Unuttun Beni: Unutulanlar Asla Unutmaz! Değerli Olma Üzerine Bir Bakış Açısı: Başarı ve Değer Arasındaki Fark Aşırı Samimiyet, İyilik ve Sevginin Tehlikeleri: Denge Esas Alınmalı mı? Günümüz Dünyasında Yönetim ve Uyku Arasındaki İnce Dengeler