google.com, pub-5635234458637791, DIRECT, f08c47fec0942fa0

Gerçek Gücün Sessiz Tanığı: Vazgeçebildiklerimiz

Ahmet Tekin

15-08-2025 20:00

Hayatta sahip olduklarımızla övünmeyi severiz. Kazandığımız parayla, biriktirdiğimiz eşyayla, elde ettiğimiz unvanlarla gururlanırız. Oysa insanın gerçek gücü, ne kadarına sahip olduğu değil, hangilerinden gönül rahatlığıyla vazgeçebildiğiyle ölçülür. Çünkü vazgeçmek, bir eksilme değil, bir içsel büyümedir.

Kimi zaman bir insanı gerçekten ne kadar sevdiğini, ondan vazgeçebildiğinde anlarsın. Kimi zaman bir yere ne kadar ait olduğunu, orayı geride bırakabildiğinde... Ve bazen de kim olduğunu, kim olmadığını fark ederek keşfedersin.

Vazgeçmek Acizlik Değil, Cesarettir

Toplum, vazgeçmeyi bir zayıflık olarak görür. Ama asıl zayıflık, elindekini sırf alışkanlıktan ya da korkudan tutmaya devam etmektir. Bir ilişkide artık sevgi kalmamışsa, bir iş artık ruhunu boğuyorsa, bir şehir artık sana dar geliyorsa, gitmek bir kaçış değil, bir direniştir. Kendi hakikatine sadık kalabilmenin adıdır bu.

Asıl cesaret, konfor alanını terk edip bilinmeze yürüyebilmektir. Ve bazen en büyük fedakârlık, en çok sevdiğinden vazgeçebilmektir.

Elde Tutmak Değil, Bırakabilmek Olgunluktur

Çocuklar oyuncaklarını paylaşmak istemez. Oyuncağı elinden alınan bir çocuk ağlar çünkü sahip olmak, onların güvenlik alanıdır. Ama büyümek, artık her şeye sahip olamayacağını kabullenmek demektir. Gerçek olgunluk ise, elindekileri bırakmayı da bilmektir.

Çünkü bir şeyi zorla tutmak, onu gerçekten sahiplenmek değildir. Sevgi bile, ancak özgür bırakabildiğin zaman sevgi olur. Hayaller, ancak gerektiğinde yeniden şekillenebildiğinde sana ait kalır. Hayat, her şeyi tutmaya değil, bazen bırakmaya değer.

Yük Hafifledikçe Ruh Yükselir

Sırtımızda yılların yüküyle yürüyoruz. Pişmanlıklar, korkular, geçmişte kalmış kişiler, yarım kalmış cümleler... Tutundukça ağırlaşıyoruz, ağırlaştıkça hayattan uzaklaşıyoruz. Oysa insan, yüklerinden özgürleştiği kadar özgürdür.

Bıraktığın her şeyle biraz daha hafiflersin. Bir insanı affettiğinde, kendini serbest bırakırsın. Bir acıyı geride bıraktığında, geleceğe yer açarsın. Bir eşyadan, bir beklentiden, bir hayal kırıklığından vazgeçtiğinde ruhun ferahlar. Sessizce ama güçlü bir şekilde…

Vazgeçebilen İnsan, Kendini Gerçekten Tanıyandır

Vazgeçmek, neyin seninle özdeşleşmediğini anlamaktır. Herkes gibi zengin olmak zorunda değilsin. Herkes gibi evlenmek zorunda da değilsin. Herkesin seçtiği yoldan yürümek zorunda değilsin. Kendini tanıyan insan, toplumun dayattıklarından değil, kendi özünden yola çıkarak seçim yapar.

Bir evi, bir kariyeri, bir ilişkiyi ya da bir hayali bırakmak... Belki de sandığından çok daha güçlü olduğunun işaretidir. Çünkü kalabalıklar sahip olduklarıyla gösteri yapar ama bilge insanlar sessizce vazgeçer.

Bir Şeyden Vazgeçmek, Kendinden Vazgeçmek Değildir

Vazgeçtiğimiz şeyler bazen bizi tanımlar gibi gelir. Bir ilişki, yıllarımızı verdiğimiz bir iş, hayalini kurduğumuz bir şehir... Onlardan uzaklaştığımızda, kimliğimizden de uzaklaşacağımızı sanırız. Oysa insan, kim olduğunu sadece sahip olduklarıyla değil, sahip olamadıklarıyla da öğrenir.

Birinden ya da bir şeyden vazgeçmek, kendini inkar etmek değildir. Aksine, kendini daha net görmek demektir. Belki de artık sana hizmet etmeyen bir şeyi bırakmak, kendine en büyük sadakattir. Vazgeçtiğin şeyler seni tanımlamaz, ama onlara rağmen ayakta kalman seni sen yapar.

Her Vazgeçiş, İçsel Bir Uyanıştır

Bazen bir sabah kalkarsın ve o çok sevdiğin işi artık istemediğini fark edersin. Bazen aynaya bakar ve bir zamanlar uğruna dünyayı yakacağın insanı artık sevmiyor olduğunu görürsün. Bu fark edişler sessizdir ama güçlüdür. Kalbinde bir kırılma olur; ardından bir uyanış gelir.

İçindeki sese kulak verdiğin her an, sana daha çok benzersin. Dış dünyanın sesi sustuğunda, içindeki benlik konuşmaya başlar. Ve işte o zaman anlarsın: Gerçek değişim, bir anda değil, vazgeçişlerin sessiz devrimleriyle olur.

Sahip Oldukların Seni Tutsak Edebilir

Her zaman daha fazlasını istemeye koşullanmış bir dünyada yaşıyoruz. Daha iyi bir ev, daha prestijli bir iş, daha çok takipçi, daha çok onay... Sahip olduklarımız çoğaldıkça, özgürlüğümüz azalmaya başlar. Çünkü onları kaybetmemek için yaşarız artık.

Oysa özgürlük, bazen bir evi satmakta, bir unvandan feragat etmekte, hatta toplumsal bir statüden sıyrılmakta gizlidir. Ne kadar az şeye bağımlıysan, o kadar hafifsindir. Ve ne kadar hafifsen, o kadar yükselebilirsin. Sahip oldukların seni besleyebilir ama tutsak da edebilir. Bazen zincir altından bile olsa, yine zincirdir.

Vazgeçmek, Kapanmayan Kapılar Değildir

İnsan bazen korkar… Birinden ya da bir şeyden vazgeçince, o kapı bir daha açılmayacak sanır. Ya bir daha sevemezsem? Ya bir daha bu fırsat gelmezse? Ya daha kötüye gidersem? Bu “ya”larla dolu korku, bizi yerimizde saymaya mahkûm eder.

Ama hayatın kuralı şudur: Her bırakış yeni yollar doğurur. Kapanan her kapı, ardında bekleyen başka bir geçide dönüşür. Belki tam da gitmekten korktuğun yer, seni bekleyen huzurun adresidir. Vazgeçmek son değil, başka bir başlangıcın eşiğidir. Ve kimi kapılar, ancak bazılarını kapattığında açılır.

Gücün Sessiz Dili: Kendinle Barış

Vazgeçebilmek, önce içsel bir savaşı bitirmektir. "Yeterince çabaladım mı?", "Bunu hak ediyor muyum?", "Pes mi ediyorum yoksa özgürleşiyor muyum?" gibi iç sorguların sona erdiği yerde, bir sessizlik doğar. Bu sessizlik bir yenilgi değil, barıştır. Kendinle... Geçmişinle... Tercihlerinle...

Kendini affetmek, geçmişteki seni kucaklamak ve yeni seni kabul etmek... Gerçek güç, bu kabullenişin içindeki huzurdur. Vazgeçtiğin anda ağlamıyorsan değil, artık ağlamak zorunda kalmadığın için sessizsen, işte o zaman güçlüsündür.

Terk Etmek Değil, Yol Açmaktır

Vazgeçmek, terk etmek demek değildir. Bir şeyi geride bırakırken, aslında başka bir şeye alan açarsın. Kendine... Ruhuna... Yeni bir başlangıca... Yeniden sevebilme ihtimaline... Daha huzurlu bir güne...

Her kapanış, bir açılışa gebedir. Her bırakış, başka bir tutunuşun tohumudur. Ve bazen bir kapıyı kapatmak, sadece başka bir pencereye ışık düşürmektir.

Son Söz:
Hayat, neyi elde ettiğinle değil, neleri bırakabildiğinle anlam kazanır. Çünkü bazı şeyler vardır ki, sahip olmak seni büyütmez… Ama onlardan vazgeçmek, seni sen yapar. Ahmet TEKİN

DİĞER YAZILARI Bir İnsanın Eğitimi Yalnızca Kitaplarla Ölçülmez 01-01-1970 03:00 Çoğu İnsanın En Büyük Hatası, Başlamadan Önce Mükemmel Şartları Beklemesidir 01-01-1970 03:00 Hayat Kısa Değil, Sen Onu Boşa Harcıyorsun 01-01-1970 03:00 Bazen Sevmediğinden Değil, Yorulduğundan Vazgeçersin 01-01-1970 03:00 Kadınların Sessizce Tiksindiği Adam Rolleri: İlişkilerde Kayıp ve Yanlış Anlamalar 01-01-1970 03:00 Eğer Mutsuz Olmak İstemiyorsan Kalbini Sadece Kıymet Bilene Aç 01-01-1970 03:00 İkinci Şans Birincisine İhanettir 01-01-1970 03:00 Bir Gençlik Daha Harcanmaz Uğruna! 01-01-1970 03:00 Gerçek Zenginlik: Az Şeye İhtiyaç Duyabilmek 01-01-1970 03:00 Ölümden Korkan İnsan, Yaşayan Bir Köledir 01-01-1970 03:00 UMUT: ZENGİNİN LÜKSÜ, FAKİRİN EKMEĞİ 01-01-1970 03:00 Değerlisin Ama Değer misin? 01-01-1970 03:00 Kendi Devrimini Yapmadan Dünya Değişmez 01-01-1970 03:00 Düşüncenin Gücüyle Yeniden Başlamak 01-01-1970 03:00 “Seveceksen Ölçülü Sev Ki Sevgin Uzun Sürsün” 01-01-1970 03:00 Son Sığınak: Tavrını Seçme Özgürlüğü 01-01-1970 03:00 Herkesi Sev, Azına Güven, Kimseye Kötülük Etme 01-01-1970 03:00 SEVGİ YER DEĞİŞTİRDİ 01-01-1970 03:00 DÜNYADA HİÇBİR ŞEY SANA AİT DEĞİL… SEN NEYİN PEŞİNDESİN? 01-01-1970 03:00 Kusurları Sevmek: Aşkın Gerçek Yüzü 01-01-1970 03:00 İnsanlığa Yenilmek 01-01-1970 03:00 Seven İnsan Veda Eder mi? 01-01-1970 03:00 Sevmek Başkadır, Beklemek Bambaşka Bir Hikâye 01-01-1970 03:00 Kötülüğün Gölgesinde İnsan: Kimse Kendi İsteğiyle Kötü Değildir 01-01-1970 03:00 Aşk Yalan Söyler mi? 01-01-1970 03:00 Sevdiğin Her Şey Kaybolabilir Ama Sevgi Geri Döner: Hayatın Döngüsünde Kayıp ve Umut 01-01-1970 03:00 AKLIN IŞIĞINDA: BİLGİNİN DOĞUŞU VE İNSAN ZİHNİNİN YARATICI GÜCÜ 01-01-1970 03:00 Sessizliğin Suçu: Haksızlığın Cezasız Kalması 01-01-1970 03:00 YALANIN GÖLGESİNDE GÜVENİN KIRILGANLIĞI 01-01-1970 03:00 Dostluk: Göründüğü Gibi Olmak ve Olduğu Gibi Görünmek 01-01-1970 03:00 Başlıksız İktidar: Güç Arzusu Olmadan Yönetmek Mümkün mü? 01-01-1970 03:00 DEMOKRASİ, EĞİTİMLİ HALKIN REJİMİDİR: CEHALETİN GÖLGESİNDEKİ SANDIK 01-01-1970 03:00 Kanun ve Adet, Zorla Değil İyilikle Yerleşirse Adalet Olur 01-01-1970 03:00 Demokratik Devletin Temeli Özgürlüktür 01-01-1970 03:00 Güç ve Adalet: Sessizlerin Çığlığı, Kudretlilerin Sessizliği 01-01-1970 03:00 Aptallığın Sonsuzluğu: Düşünmenin Tembelliği, İnsanın Felaketi 01-01-1970 03:00 Adaletin Olmadığı Yerde Ahlaktan Bahsedilemez 01-01-1970 03:00 Devletlerin Refahı: Para mı, Adalet mi? 01-01-1970 03:00 HÜKMETMEK KOLAY, İDARE ETMEK ZOR: KENDİMİZE HÜKMETMEYİ ÖĞRETEN HÜKÜMET 01-01-1970 03:00 Hiçbir Şey Güzel Olmayacak! 01-01-1970 03:00 Hukuk Mu, İktidarın Aracı mı? Adaletin Çift Standartlı Yüzü! 01-01-1970 03:00 Adalet Sistemi: Güçlüler İçin Özgürlük, Zayıflar İçin Cezalandırma mı? 01-01-1970 03:00 Uzayan Davalar ve Mağduriyetler: Yargı Süreçleri Nasıl Hızlandırılabilir? 01-01-1970 03:00 Ekonomide Büyüme mi, Derinleşen Kriz mi? 01-01-1970 03:00 Adalet ve Özgürlük Tartışması: Yargı Reformları mı Siyasal Baskılar mı? 01-01-1970 03:00 Eski Türkiye ve Yeni Türkiye: Nereye Gidiyoruz? 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Ekonomik Çıkmazı: Siyasi Kararların Gölgesinde Bir Kriz 01-01-1970 03:00 Umutsuzluğun Gölgesinde Yaşam: Ekonomik Çıkmaz ve İntihar 01-01-1970 03:00 Sevilmeye Bırakmak 01-01-1970 03:00 Gerçek Aşk: Şans Oyunlarından Bir Adım İleri 01-01-1970 03:00 Sevgi ve Yaşam Arasında Bir Denge Arayışı 01-01-1970 03:00 Haykırış ve İsyan: Sevginin Çığlığı 01-01-1970 03:00 Paranın Gölgesinde Sevgi 01-01-1970 03:00 Maskelerin Ardında ki Gerçeklik: Duyguların Gizli Dansı 01-01-1970 03:00 Sevgi: İnsanlığın En Değerli Hazinesi 01-01-1970 03:00 İnsanın Yapabildikleri ve Yapamadıkları 01-01-1970 03:00 Sevmek mi Günah Sevmemek mi? 01-01-1970 03:00 Din, Yanılsama ve İnsan Psikolojisi Üzerine 01-01-1970 03:00 Para ve Güç: İnsanlık Tarihi ve Modern Dünyadaki Etkileri 01-01-1970 03:00 Topluluk Yönetiminin Üstünlüğü: Çoğunluğun Yargısının Gücü 01-01-1970 03:00 Adaletin Kaynağı ve Hukukun Devlet Üzerindeki Rolü 01-01-1970 03:00 Özgürlüğün Sorumluluk Yükü ve İnsanların Bu Yükten Kaçış Eğilimi 01-01-1970 03:00 Bilge İnsanlar Konuşur Çünkü Söyleyecek Bir Şeyleri Vardır; Aptal İnsanlar Konuşur Çünkü Bir Şey Söylemek Zorundadırlar 01-01-1970 03:00 Bir İşe Başlamadan Önce Her Şey İmkansız Gibi Görünür: Başlama Cesaretinin Gücü 01-01-1970 03:00 Ekonomik Uçurum: Paranın Bekçileri 01-01-1970 03:00 Yanlış Yoldan Gitmenin Kolaylığı 01-01-1970 03:00 Kişilerin Başaklara Benzemesi: Olgunlaşma Süreci Üzerine Bir İnceleme 01-01-1970 03:00 Korkuyla İtaat Eden Kötü Adamlar, Sevgiyle İtaat Eden İyi Adamlar Üzerine Bir Düşünce 01-01-1970 03:00 Atatürk: Türk Milletinin Varoluşunu Koruyan Evrensel Lider 01-01-1970 03:00 Parayı Elde Etmekten Daha Zor Olan: Onu Korumak ve Büyütmek 01-01-1970 03:00 Sağlık ve Para Paradoksu: Hayatın İki Ucu 01-01-1970 03:00 Hayatın Gerçek Zenginliği: Sağlık Üzerine Bir Düşünce 01-01-1970 03:00 Başarı: Bir Yolculuk, Bir Varış Noktası Değil 01-01-1970 03:00 Dünyayı Değiştiren Çılgınlar: Büyük Değişimlere İmza Atanlar 01-01-1970 03:00 Çok Bakarsan Odak Noktanı Kaybedersin 01-01-1970 03:00 Beklentiler ve Hayal Kırıklıkları Üzerine: Neden Yüksek Beklentiler Hayal Kırıklığına Yol Açar? 01-01-1970 03:00 Gizli Güzellikler: Hayatın İnceliklerini Fark Etme Sanatı 01-01-1970 03:00 Korku ve Cesaretin İnce Çizgisi: Her Gün Ölmek mi, Bir Gün Ölmek mi? 01-01-1970 03:00 Gözlemle, Sus, Dinle, Az Yargıla, Çok Sor: Bilgelik Yolunda Beş İlke 01-01-1970 03:00 İyi İnsanların Gücü ve Cezalandırılmasının Şiddeti 01-01-1970 03:00 İnsan Anlam Arayışında Olan Bir Varlıktır 01-01-1970 03:00 Konuşma Sanatı: Aklın Kullanımı Üzerine Bir İnceleme 01-01-1970 03:00 Giden ve Ölen: İnsanın İki Büyük Acısı 01-01-1970 03:00 Eğitim ve Demokrasi: Bir Toplumun İnşası 01-01-1970 03:00 Fikir ve Düşünce Arasındaki Fark 01-01-1970 03:00 Geçmişteki Hataları Hatırlatmanın Zararları: İyileşme Sürecine Saygı Gösterin 01-01-1970 03:00 Gazi Mustafa Kemal Atatürk Döneminde Sığınmacı Yasası ve İskan Politikaları 01-01-1970 03:00 Büyük İskender'in Son Üç Arzusu ve Hayatın Gerçek Değerleri 01-01-1970 03:00 İyi ve Kötü: Aydınlık ve Karanlık Üzerine Bir İnceleme 01-01-1970 03:00 Güler yüzlü İhanet: İki Yüzlü İnsanlarla Baş Etmenin Yolları ve Stratejiler 01-01-1970 03:00 Ahmet Tekin'in Kaleminden: Aristoteles'in Mutluluk Anlayışı Üzerine Bir İnceleme 01-01-1970 03:00 Aristoteles'in Anıtı Üzerine: Atinalılar ve Himeraeos'un Trajik Hikayesi 01-01-1970 03:00 19 Mayıs: Bir Milletin Yeniden Doğuşu 01-01-1970 03:00 Mutluluğun Anlamı: Ahmet Tekin'in Perspektifinden Bir Değerlendirme 01-01-1970 03:00 Kendini Bulmak ve Mutluluğun Yolu 01-01-1970 03:00 Sevgi, Gurur ve Özgürlük: İnsanı Anlamak 01-01-1970 03:00 Düşüş Anında Yakalayamadığımız Şeyler: Reflekslerin Gücü ve İnsan İlişkilerindeki Rolü 01-01-1970 03:00 Çeşitlilik İçinde İnsanlık: Kevaşe, Suriyeli, Hırsız ve Arsız 01-01-1970 03:00 Kayıp ve İyileşme Üzerine Düşünceler 01-01-1970 03:00 Gerçek Zenginlik: Hayat Deneyiminin Derinliği ve Anlamı 01-01-1970 03:00 Değişim ve İnsanın Doğasındaki Acı 01-01-1970 03:00 Stresin Kaynağı Olarak Geçim ve Ölüm: İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkileri 01-01-1970 03:00 Modern İlişkilerin Dinamikleri: Aşk, Özgürlük ve Tek Başına Olma 01-01-1970 03:00 Dünyanın Kiralık Sevgilerle Dolu Yüzü: Sevgi ve Açlık İlişkisi 01-01-1970 03:00 Cesaret ve Korkaklık Arasındaki İnce Çizgi: Korku Üzerine Düşünceler 01-01-1970 03:00 Evrenin Gizemli Dansı: Zaman, Mekân ve Kuvvet 01-01-1970 03:00 Modern Dünyanın İronisi: Para ve İnsanlık 01-01-1970 03:00 Cesaret, Güç ve Fikir: İnsanın İçsel Yolculuğu 01-01-1970 03:00 Unutma Ki Unuttun Beni: Unutulanlar Asla Unutmaz! 01-01-1970 03:00 Değerli Olma Üzerine Bir Bakış Açısı: Başarı ve Değer Arasındaki Fark 01-01-1970 03:00 Aşırı Samimiyet, İyilik ve Sevginin Tehlikeleri: Denge Esas Alınmalı mı? 01-01-1970 03:00 Günümüz Dünyasında Yönetim ve Uyku Arasındaki İnce Dengeler 01-01-1970 03:00