68 Kuşağı olarak bilinen hareketin liderlerinden biri olan Deniz Gezmiş ile yoldaşı olan Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yargılandılar ve 6 Mayıs 1972 de idam edildiler.
PKK Bölücü Terör Örgütünü 1978 de kuran, silahlı mücadeleyi başlatan ve yöneten Abdullah Öcalan “Apo” koşulsuz olarak ABD tarafından bize teslim edildi, Doğal olarak Apo yargılandı, idam kararı verildi. 25 Kasım 1999'da yargıtay tarafından karar onanarak kesinleşti, ama dönemin Koalisyon Hükümeti tarafından idam kararı uygulanmadı yani savsaklandı. Böylece tarihi ve stratejik bir fırsat kaçırılmış oldu. İdam cezası 2004 yılında kaldırıldı.
APO’nun İdamının Affedilmesi Olayı Kısaca Sunulmaktadır!
PKK Bölücü Terör Örgütü’nün siyasi hedefini özetlersek; Sözde Barış Projesi tuzağı örtüsü altında ilk aşamada Türkiye'yi eyalet sistemine dönüştürmek ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Kürdistan Eyaleti adını koymaktır. Daha sonra, Bağımsız Kürdistan Devletini ilan ederek T.C. ’ini bölmek ve parçalamaktır.
Bu hayali ama tehlikeli ve kumpas projenin gerçekleşmesinde en önemli rolü yani görevi PKK'nın siyasi kuklası olan HDP ya da DEM üstlenmiş bulunuyor. HDP’nin yani DEM’in TBMM de bazıları tarafından meşru görülmesi, kapatılmasının geciktirilmesi, bütçeden desteklenmesi ve kamuoyunun dezenformasyon temelli bilgilendirme ile yanıltılması endişelerimizi ciddi boyutta artırmaktadır
Siyaset alanında güçlenmenin etkisiyle PKK teröristlerinin yurtiçi eylemleri asgariye inmiş ve sıklet merkezi Suriye'ye yani HDP-PYD bölgesine kaydırılmıştır.
APO Suriye'den PKK’yı yönetirken 1999’da çıkarıldı, değişik devletlere sığınmak istedi ama hiçbir devlet izin vermedi. 15 Şubat 1999’da Kenya’nın başkenti Nairobi’de yakalandı ve ABD tarafından koşul ileri sürülmeden Türkiye'ye teslim edildi. Türkiye’de yargılandı ve idama mahkum edildi, ama CHP, MHP ve ANAP Koalisyon hükümeti tarafından idam kararı uygulanmayarak bir anlamda affedildi.
ABD PKK marjinal düzeye indirildiği için Apo'yu verdi. Bülent Ecevit, Apo'nun koşulsuz ve herhangi bir telkin yapılmaksızın teslim edildiğini açıkladı. Birçok dokümanda bu bilgi bulunmaktadır.
Bu affetme kararında dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu’nun; “Biz tarafız, karışmayız” mealindeki talihsiz beyanatının da rolü olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı biz yani PKK teröristleri ile mücadele edenler, bu Komuta Heyetine; “Şehit, Gazi ve Kahramanlara bile sahip çıkamadılar” diyoruz ve kınıyoruz.
Apo asılmayınca PKK yanlış politikalarımızdan yararlanarak toparlandı, azgınlaştı ve siyasallaşma sürecini yakaladı. Bundan dolayı, PKK bekamız ve bölünmez bütünlüğümüze yönelik en büyük ve en tehlikeli tehdit pozisyonunu devam ettirmektedir. ABD’nin PYD üzerinden PKK’yı açıkça desteklemesi bu tehlikeyi artırmaktadır.
Bu derece cesaretlendirici ve bölünmeyi tetikleyen oluşum ve gelişmelere rağmen Apo'nun idamının affedilmesi en azından gaflettir, dalalettir kanaatindeyim. Tarihi bir fırsat kaçırılmıştır bedel, günah ve vebal ağırlaşmıştır düşüncesindeyim.
Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarının Asılmasının Serüveni!
68 Kuşağı yani Deniz Gezmiş ve arkadaşları tam bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizmi benimser ve savunurlar. PKK gibi Ülkeyi bölmek, parçalamak ve bağımsız yeni bir devlet kurmak hedefleri yoktur. Bu kapsamda ABD’nin Türkiye’de ki üslerinin kapatılmasını ve ABD’nin Akdeniz’de ki 6’ncı Filosunu istemezler. Yani emperyalizm karşıtıdırlar. Slogan olarak da; “Go Home Yankee” derler. Böylece tam bağımsız olacağımıza inanırlar. Marksist-Leninist görüşlü öğrencilerin liderliğini yaparlar.
Deniz Gezmiş bir ara Filistin’e gitti ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesinin gerilla kampında eğitim gördü.
Türkiye’de Türkiye İşçi Partisine katıldı, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusunu kurdu, öğrencileri ABD karşıtı protesto mitingleri planladı ve düzenledi.
Bu hareketlerinden dolayı tutuklandı, öğrencileri isyana teşvik ediyor suçlaması ile yargılandı idam cezası verildi. 6 Mayıs 1972’de Ankara’da asıldılar ve Karşıyaka mezarlığına defnedildiler. Her yıl 6 Mayıs günü mezarları başında sevenleri anma törenleri düzenlerler.
Sonuç
Deniz Gezmiş ve arkadaşları yasaları çiğneyen hareketlerinden dolayı suç işlemiş olabilirler. Ancak TC ’ini bölmeye ve parçalamaya yönelik faaliyette bulunmamışlardır. PKK gibi Güvenlik Kuvvetlerimizle silahlı çatışmaya girmemişlerdir. Buna rağmen asılmışlardır.
Ancak, PKK ülkemizi bölmek amacıyla 1984’de silahlı mücadeleyi başlatmıştır. Dünyanın her yerinde PKK ve benzerleri düşman gözüyle değerlendirilirler. Biz ise PKK lideri Apo'yu idamdan kurtardık Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını astık. Bu akla ziyan hatamız yüzünden PKK büyümüş ve azgınlaşmıştır. Siyaset sahnesinde kurdurduğu Parti vasıtasıyla da hedefleri doğrultusunda çabalarını ve eylemlerini yoğunlaştırarak sürdürüyor. Türkiye bu çelişkiler yüzünden mevcut devasa sorunları yaşıyor ve çözemiyor.
Deniz Gezmiş'i as, Apo’yu kurtar ve DEM’i, TBMM’de cirit attır. Bu yaklaşım karanlıktır. Üstelik, Şehit, gazileri ve kahramanlarımızı rahatsız ediyor kanısındayım.
PKK teröristleri ile dağlarda mücadele etmiş, çatışmalara girmiş, şehit, gazi ve kahramanlarımızın adına korucular dâhil bölgedeki Güvenlik Güçlerimize Olağanüstü Hal döneminde Komutanlık yapmış biri olarak iktidar ve muhalefet dâhil tüm siyasileri uyarmayı vicdani bir görev sayıyorum. PKK'nın kökü kazınmadan hiç bir sorunumuzu çözemeyiz. Hele taviz verirsek belalardan hiç kurtulamayız düşüncesini taşıyorum.
Altay Tokat E. Korg. Gazi, 1999 da emekli oldu, Hakkâri Dağ ve Komando Tugay komutanı “1987-89” ve Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı “1995-97” olarak PKK teröristleri ile mücadele etti. Başarılarından dolayı beş madalya ile ödüllendirildi.
