İran'ın bölgede İsrail'e karşı vekalet savaşını yürüten Hamas'ın saldırısıyla başlayan savaşın ilk safhasında Hamas ve Hizbullah Terör Örgütleri ile Suriye Arap Cumhuriyetini yöneten BAAS veya ESAT rejimi İsrail tarafından ABD ve Batının desteğini alarak çökertildi. Böylece, İsrail güvenliği açısından stratejik bir avantaj ve inisiyatif kazandı.
Daha sonra,13 Haziran 2025 tarihinde İsrail'in İran'a baskın hava harekatı ile savaş genişletildi ve 2'nci safhasına geçildi.
7 Ekim 2O23'de, Hamasın ilk saldırıyı hesapsız kitapsız ve acemice başlattığı saldırıyı İsrail bir fırsat şeklinde algıladı ve meşru müdafaa hakkımı kullanıyorum diyerek karşı saldırıya geçti ve Gazze'nin büyük bölümünü işgal etti.
Şimdi, İsrail güvenliği, İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer silahlara sahip olmasının önlenmesi ve Molla Rejimini devirilmesi için ABD'nin isteği üzerine İran'a yönelik vekalet savaşını yürütüyor. Bu sırada, Suriye'de Golan Tepelerinin tamamını, stratejik önemi olan, İran ve Türkiye'ye uzanan bölgeyi gözetleme imkanı sağlayan en yüksek Hermon Dağını ele geçirdi ve İran'a ulaşan Davut Hava Koridorunu kurdu.
Eğer, İran nükleer kapasiteye kavuşursa; Ortadoğu'da dengeler değişikliğe uğrar, ABD'nin bölgedeki hegemonyası ağır hasar alır. İsrail'in varlığı ve güvenliği tehlikeye girer. Biz dahil bölgedeki ülkeleri rahatsız eder. Bu yönleriyle, bölgesel bir savaş olmakla beraber yayılması mümkündür. Aynı zamanda önemlidir .
Ortaçağda kalmış olan Molla rejimi bölgesel güvenlik ve güvenirlik endişelerini artırıyor olduğundan devrilmesi hedefleniyor.
Ülkemize resmi ziyaretlerde bulunan mollaların Anıtkabir'e gitmeyişleri bu iddiayı kanıtlamıyor mu?
Bu nedenlerle, İsrail-İran Hava Savaşında kolay kolay barış gerçekleştirilemez. Uzun süreceğe benziyor. Ateşkes sağlansa bile kısa sürer kanısını taşıyorum. Bu konuda ABD'nin dominant rolünün olduğunu düşünüyorum.
Gazze de olduğu gibi İran Savaşında da İsrail'in hava üstünlüğünü kazandığını görüyoruz. Çünkü İsrail; İHA, SİHA, balistik füzeler ve radarlara yakalanmayan F-35 gibi modern savaş uçaklarını kullanılıyor olmasının yanında Molla rejiminin baskısından kaynaklanan İran halkının hoşnutsuzluğunu MOSSAD çok bilinçli kullanarak İran içinde istihbarat bakımından ajan ağını örgütlemesi hava harekatında İsrail'e büyük avantaj, üstünlük ve etkinlik sağlamaktadır.
MOSSAD'ın İran'da istihbarat ağı kurmuş olması, Atatürk'ün iç cephemizi kuvvetli tutalım, iç cephe dış cepheye nazaran daha önemlidir vecizesinin doğruluğunu teyit etmektedir.
Bir ordunun gücünün sadece silah ve teçhizatının sayısal ve teknolojisinin üstünlüğünden oluşmadığını kuvvet çarpanları dediğimiz komutanların tecrübe ve nitelikleri, eğitim düzeyi, askerin moral ve motivasyonu, milli ruh, fonksiyonel disiplin vs unsurların toplamını kapsadığını bilmeliyiz. Bu bakımdan da İsrail Ordusunun üstünlüğünü çatışmalardan gözlemliyoruz.
Asker stratejistler tarafından; Askeri güç mukayesesinde silah ve teçhizat bir kılıcın sapı, kuvvet çarpanları ise kılıcın keskin ağzına benzetilir. Ayrıca, savaş barışta kazanılır denir. Bu bağlamda da İran'da çok eksikliklerin olduğunu izliyoruz.
İran'ın karşı hava harekatında teknoloji ve menzil yönünden yetersiz oldukları için uçak kullanamıyor olmasıda İsrail için avantaj oluyor. İran, İsrail'i hedef aldığına göre hava kuvvetlerini İsrail'i vuracak menzilli ve radarlara yakalanmayan savaş uçakları ile teçhiz edebilirdi. Mollalar böyle bir hata yapmış ama İsrail yapmamıştır. Örneğin, süratle 100'den fazla F-35 ile Hava Kuvvetlerini takviye etmiştir. Savaşta bunun semeresini alıyor.
Bununla beraber, İsrail'in çelik kubbe dedikleri hava savunma sisteminin bir miktar hasar görmesinden oluşan boşluk, ABD'nin fiilen desteği ile kapatılmaya çalışılıyor. Böylece, ABD İsrail'i açıkça desteklemiş oluyor. Bir uçak gemisini daha bölgeye gönderiyor olması İran'a kötü ve ciddi bir mesaj şeklinde algılanmalıdır kanaatindeyim.
İran'ın bu savaşı uzun süre etkili düzeyde yürütecek kaynaklara sahip olduğunu düşünmüyorum. İran'ın milli kaynakları ve ABD'nin yaptırımları buna işaret ediyor. Dolayısıyla İran ekonomik kaosa doğru sürükleniyor kanaatindeyim.
Savaşın boyutunun diğer ülkelere sıçramasını düşünmüyorum. Pakistan'ın İran'a nükleer bomba vermesi ve kullanılması olasılığı gerçekleşirse, Rusya ve Çin'in İran'a askeri destek vermesi durumunda 3'ncü Dünya Savaşına yol açabileceğini dikkate almalıyız.
Bu Savaşa Rağmen Molla Rejimi Çökmez!
İran'da Molla rejimini korunması için Ordusundan başka Devrim Muhafızlar denilen bir ordusu bulunuyor. Hava harekatı ile İran'a zarar veriliyor ama Devrim Muhafızlarını teslime veya dağılmasına götüren sonuç sağlanmaz. Devrim Muhafız Birliklerinin yenilmesi veya zayıflatılması kara savaşı ile mümkündür. Coğrafya ve İsrail'in insan gücü kara harekatını imkansız kılıyor.
Dolayısıyla, Devrim Muhafızları Ordusu Mollalara karşı bir başkaldırı yapmadığı veya isyancıları desteklemediği sürece halktan gelecek direniş veya ayaklanmalar kanlıda olsa basırılacaktır.
Nethanyahu, molla rejiminin düşürülmesini İran halkından bekliyor ama kendisinin küçük bir hata yaparsa gideceğini de biliyor kanaatindeyim. Burada; demokrasi ile şeriat rejimlerinin taban tabana zıt olduklarını ve farklılıklarını görüyoruz.
Bu savaşta, ABD ve İsrail yeni silah ve teçhizatınıda test ediyor. Eksikleri varsa düzeltiyor. Bu bağlamda, bizim ortak olduğumuz halde F-35 Savaş Uçak Projesinden çıkarılışımızın analizini daha doğru yapabiliriz. Çünkü, F-35 uçaklarının üstünlükleri deneyle gösterilmiştir. Satın almak isteyen devletlerin artacağını kıymetlendiriyorum.
İsrail'in Gazze ve Suriye'de elde ettiği kazanımlarının savaşı tırmandırmasında ve cesaretlenmesinde rol oynamıştır.
Savaş Nasıl Yönetilir ?
Bir savaşı başlatma görev ve yetkisi siyasal erktedir. Tarafların güç mukayesesi çok önemlidir. Ancak, Savaş başladıktan sonra politikayı cephe yönlendirir.
İran'ın bu kurala uyduğunu söyleyemiyorum. Savaş barışta kazanılır. İran buradada yanlışlıklar yapmıştır. Bu yüzden, çok sayıda üst düzey komutan ve bilim adamlarını kaybetmiştir.
T.C. 'nin jeopolitik özellikleri, coğrafi konumu, terör örgütlerinin ideoloji ve hedefleri, komşularının milli siyaset ve hedefleri güçlü bir ordumuzu kaçınılmaz kılmaktadır.
Olası tehdit ve tehditleri küçük gören, tanımayan, gerçek gücünü bilmeyen veya görmezlikten gelenlerin savaş kazanma şansları çok düşüktür.
Ortadoğuda ki ve Ukrayna'da ki savaşları geri besleme yöntemiyle analiz etmeliyiz ve ders almalıyız, varsa eksikliklerimizi gidermeliyiz.
Günümüzün ve yakın geleceğin savaşlarında hava gücünün stratejik önemi vardır ve artmaktadır. Bu yönüyle, hareket etmeliyiz. Kaan Savaş uçaklarının seri üretimine hızla geçmeliyiz ve envaterimize almalıyız.
Altay Tokat E. Korg. 1999'da Emekli Oldu. Kıbrıs Gazisi. Başarılarından Dolayı 5 Madalya İle Ödüllendirildi.