Vatandaşlarımız tarafından, Terörsüz Türkiye hamaset ve hayaliyle PKK'ya Partisi DEM üzerinden silahlarını teslim et, kendini feshet çağrısı değerlendirilirken aşağıdaki atasözlerini, özdeyişleri ve kuralları dikkatlerine almalarını salık veriyorum, hatırlatıyorum ve uyarıyorum.
Aynası iştir kişinin lafına bakılmaz. Lafla peynir gemisi yürümez. Palavra bir anlam taşımaz. Aynı hatayı ikinci kez yapandan hayır gelmez. Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım. Pandora’nın sandığı kötülükler ile doludur. Teröristlere güvenilmez. Bir savaşta zayıf taraf veya yenilgi paranoyasına kapılmış olan, karşı tarafa ateşkes veya barış önerisinde bulunur.
Bölücü Terörizm Devletin Bekasına ve Refahına Yönelik Bir Tehdittir
Bu nedenle, PKK Bölücü Terör Örgütü T.C. ‘nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü parçalamayı, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde sözde bağımsız bir Kürdistan Devleti kurmayı amaçlamakta ve emperyalist güçlerin güdümünde hareket eden inisiyatifi olmayan bir organizasyondur. PKK sözde bu hedefini Marksist-Leninist ideoloji kapsamında yani silahla gerçekleştirmeyi benimsemiştir. Bundan dolayı çatışmayı ya da silahlı saldırıyı PKK başlattı. Bu kapsamda yapılan mücadeleye NATO ve askeri dokümanlara göre alçak yoğunluklu savaş denir. Buna rağmen çoğumuz bunu anlamamıştır. Mücadele diyerek tehdidi doğru teşhis edemediğimizi ve güç kullanımında da eksiklikler yaptığımızı söyleyebiliriz.
PKK Silahlarını Teslim Etme ve Kendini Feshetme Konusunda Karar Aldığı Söyleniyor. Ama PKK’nın Ön Şartlarını Çoğumuz Es Geçiyoruz.
PKK’nın istediği ve TBMM’de beklediği ön koşulların başında APO ’nun serbest kalması, hapisteki ve dağdaki teröristler için af çıkarılması, Kürtçenin resmi dil gibi kullanılması, Türk Vatandaşlığının Anayasada Türkiye Vatandaşlığı şeklinde düzenlenmesi gibi dayatmalarını sıralıyor ve arada da tehditler savuruyor. Bu istekler bana Sevr-i hatırlatıyor.
PKK isteklerini garanti altına aldıktan sonra silahlarını teslim edecekmiş ve kendini lağv edecekmiş. Buna da kumpas projesi denir.
Ayrıca, PKK, ABD ve İsrail'den izin almadan bu konularda karar verme olanak ve yeteneğe sahip değildir. PKK Kürt Partisi değildir. PKK’yı Kürt Partisi gibi bilerek veya bilmeyerek görenler bölücülerin değirmenine su taşıdıklarını düşünüyorum.
Ben fos çıkacak bu girişime teslimiyet gözüyle bakıyorum ve bazı partilerin içi boş Terörsüz Türkiye sloganına inandığını ve DEM ile yakınlaşma siyasetlerini üzülerek izliyorum.
Terörsüz Türkiye sloganı hoş ve herkes ister ama içi tuzaklarla dolu Pandora’nın Sandığına benzetiyorum. Lütfen tuzaklara düşmeyelim.
Tekrar ediyorum, PKK'nın kökü kazınmadan terör belasından kurtulmamızı ütopya olarak değerlendiriyorum. PKK’nın beklentilerine taviz verenler olursa, PKK ile mücadele eden şehit, gazi ve kahramanlardan ve yakınlarından seçimlerde oy beklenmeyeceğini ve destek verilmeyeceğini bir kez daha duyuruyorum.
Atatürk ve Arkadaşları içeride 20 yakın isyanı ve dışarıda yedi düveli mağlup etti. İsyanlara bugün Terörizm diyoruz. Atatürkçüyüz diyenler Atatürk’ün isyanları bastırmasını incelemelerini ve ders alarak politikalarını saptamamalarını öneriyorum.
Sözlerimi yaklaşmakta olan Kurban Bayramınızı kutlayarak sonlandırıyorum. Tüm okuyucularımızın ve kardeşlerimizin Kurban Bayramı kutlu olsun.
Altay Tokat E. Korg. 1999’da emekli oldu. Muharip Gazi, Eski Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı, “1995-97” Başarılarından dolayı 5 madalya ile ödüllendirildi.