Şu an öyle suçlar ortaya dökülüyor ki, algı hazır feto kumpası, operasyon hazırlığı. Taraflara göre, eskiyi süsleyip pazara sürmeler. Tabi algı ve hikayeler o kadar çok ki, müşterileri de var, alıcısı da çok. Düşünenler, tarafsız basın, sorumlular, olsa bunları sorgular, gerçeklere ulaşır. Çok kişi bilinmeyenin hakimi, savcısı, bürokratı, basını, siyasetçisi. Sahasında uzman olmayan, araştırmayanların reçeteleri, herkese uygun hesabı. Karekter ve çıkar olunca, gerçekler ortaya konmuyor ki. Cinayetlerin aydınlatılması, rant paylaşımı, makamlar, siyasi pazarlık, unsuru oluyor. Yanlış yöntemler, hukuk işleyişini yok ediyor. Peki, şu an ülkede bürokraside, kadrolarda değişenler 20 yıldır bu mu? Nasıl bir alet ve yöntem ki, bu kimini yükseltiyor, makamlara, kimini de, yeni darbeler yapmaya, oyunlar kurmaya, kumpaslara yönelişi getiriyor deniliyor. Sorumlulardan bunlar duyulunca, vahimi de bu. Devlet ve kurumları, rayından çıkartılınca, bu işlerden kurtulamayız. Hukuk ve adalet devletinde, suçlu kim olursa olsun korunmaz, mahalle ve imtiyaz hukuku da işlemez. Yazık bu ülkeye, keyfi uygulamalar başımıza neler getiriyor. Akıl, bilim, hukuk, demokrasi, ahlak, hiç bir vesayeti kabul etmez. Rasyonel yönetim budur. Görünürde bunlar olsa, skandallar, kirlilikler, çıkar pazarlıkları olur mu? Ziya Paşa’ya, kimleri de Fuzuli’ye ait olduğu söylenen bir söz var; "mayasında eşşeklik olana, altın kemerde taksan, eşşekliği sırıtır" Hafıza stoklarında niyeti bozuk olanlardan, samimiyet, ahlak, adalet, insanlık, namuslu olmak, beklenmez.Saydamlık, adalet, gerçekler kapatılamaz. Kapatanları da bir gün yakar, altında boğulurlar.
Devlet, kurumları ile yaşar. Hukuk devletine saygı duyulur. Son günlerde, basında ifşa olunan olaylar doğru ise, saygın kurumların içerisine, mafya, bürokrat, siyasetçi, ne kadar kanı bozuklar varsa, çöreklenmiş ve devleti hukuk dairesinden çıkarmışlar. Bunu ortaya çıkarıp hesabını sormayan, bir devlete ve idareye, güven olur mu? Karektersiz soyguncular yargı dahil, her kurumu kirletmişler. Bunların aydınlanması gerekir. Yoksa tüm kirliliklerin ortaklığı, bürokrasiye dayanan, siyasete dayanan bir anlayış, ülkeyi yok eder. Namuslu ve ahlaklı kurumlar, bu işlerin üstesinden gelmez ise, kirli ortaklıklar birlikteliği, sorgulanmalıdır. Temiz eller yönetimine, acil ihtiyaç var ülkenin. Bu kadrolar, ahlaklılar, namuslular elbette bunları görüyorlardır. Ülkeyi yaşanmaz hale getiren alçak ve karektersizlerden hesabının sorulması gerekir. Adalet devleti bunu gerektirir. Devlet, üç beş çapulcuya geçit vermez. Bunlar kesin çıkarılmalıdır. Kemal Albayrak
