Tura Türk
HV
20 KASIM Perşembe 14:01

KOLAYCILIK, HAZIRCILIK MI?

Kemal Albayrak
Kemal Albayrak

Amin Maalouf, Ortadoğu insanını tarif ederken, “Her şeye üzülen; ama, hiçbir şeyle ilgilenmeyen insanlar…” der. Şikâyet eden bir insanın çözüm aradığını sanırsınız, değil mi? Oysa bizde insan, çözüm bulmak için değil, sadece söylenmek için şikâyet eder.

Bugün öyle şeyler yaşıyoruz ki; her adaletsizlik, her çürümüşlük, her ayrımcılık konuşuluyor; ama, ortada çözüm yok.

Burada inananlar, anlayanları; anlayanlar da inananları anlamıyor. İknada beyin kestirme yolları seviyor. Otorite, kendi fikri dışındakileri yasaklıyor; bağımsız düşünmeyi engelliyor. Fakir düşünce, zenginlik üretemiyor.

Herkesin aynı düşündüğü yerde, kimse aslında fazla düşünmüyor demektir. Bu alışkanlıklar, statü fark etmeksizin herkeste var. Herkes, cürmü kadar eylemin failidir.

Julien BendaAydınların İhaneti adlı eserinde şöyle der:

“Aydınlar, şahsi çıkar peşinde koşmak, ikbal ve mevki hırsı gütmek için var değildir. Onlar siyasal iktidarın yakını olmak için el etek öpmezler. Güçlünün uydusu değil, zayıfın ve mazlumun savunucusudurlar. Zengin sofralarından pay almak uğruna dalkavukluk yapıp kralın soytarısı rolüne soyunmazlar. Siyasal iktidarın kusurlarını, idareyi kötüye kullanmasını reddederek topluma cesaret verirler; sinmezler, korkmazlar. Onlar iktidarın hizmetlisi değildir; satılık değildirler; kalemlerini ödünç vermez, akıllarını vesayete bırakmazlar.”

Benda, bu karakterlerin ihanetiyle ortaya çıkan çürümeden söz eder. Bu tipler, güç değiştiğinde hemen yeni taraf arar, yeni efendilerini koklarlar. Asıl sıkıntı da buradadır.

Yanlışa “yanlış”, doğruya “doğru” diyebilmek; işte bu, erdemli kişilere mahsustur. Bu yüzden insanın düşünmesi, anlaması ve inanması gerekir.

Hürriyet, insanın tercih ettiği şekilde hareket edebilmesidir. Hayatı anlamlı yaşamak da budur. En karanlık, en kirli noktalarda ışığı görebilmenin yolu; sadece konuşmak değil, mücadele etmek ve risk almaktır.

“Duymasınlar” diye gizli yerlerde konuşmak bir anlam ifade etmez. Zorluklar bazen sizi bulur, bazen siz onları. Ama, amaca giden yolda ahlaki değerler kaybedilmez. İnsan, karşısına çıkan tüm fırsatlara rağmen, namuslu kalmayı tercih edebilmelidir.

Kötü bir çoğunluğun parçası olmaktansa, iyi bir azınlığın parçası olmak daha değerlidir. Bugün, içinde yuvarlanacağı pis bir su birikintisi bulunca domuza dönüşmeyen, yani domuzlaşmayan insanlara hasret kaldık. Cam kırıkları temizlenir ama “can kırıkları” temizlenmiyor. Devlet imkânlarını, hürriyetin düşmanı haline getirenlere karşı koymayanlar, bu işlerin ortağıdır.

Hallac-ı Mansur, şöyle der:

“Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir; acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir.
Cehennemi mahşerde aramayın; sizi kimsenin anlamadığı yerde arayın, onu orada bulacaksınız.”

Elinde imkân olanlar, yanlışları ve adaletsizlikleri düzeltmezler; sadece “Statü değişince düzelteceğiz.” masalları anlatırlar.

Bu yüzden inananlar, anlayanları; anlayanlar da inananları önemsemez. Çoğu insan kusurlarıyla yaşar; ama, kusursuzların peşine düşer. Adaleti sadece kendi çıkarı sarsıldığında hatırlayanlar, felâket başlarına gelince konuşmaya başlar.

Hiç kimseyi, başkalarının anlattığı hikâyelere göre yargılama; çünkü herkes hikâyeyi kendi tarafınca anlatır.
Zehirli havaya alışmış bir yönetim, milletin elinden hem hakkını hem aklını alır.

Hürriyet, insanın düşündüğünü yapabilmesidir. Ama bu, boş konuşmalarla değil; sorumluluk, cesaret ve saydamlıkla mümkündür. Günümüzde insanların çıkarları değiştiğinde, zihniyetleri ve davranışları da hızla değişiyor. Hasta toplumlarda üretim böyledir; bilinçli ve aydınlanmış toplumlarda değil.

Herkes, kendi karakterinin senaryosunu oynar. Kemal Albayrak

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI FERDİYET Mİ, CEMİYET Mİ, HÜRRİYET Mİ? TERCİHİM NE? İNANANLAR, ANLAYANLAR MI? YÜZLEŞMEK: YANLIŞI ÖRTMEK Mİ, YANLIŞTAN DÖNMEK Mİ? Meclis yasama yılı açılışı AK Parti Çöküşe Geçti Erdem kantarla tartılmaz, hurda tartılır! MİRASA SAYGI, ÖNEM NEDİR? Uyumlu, uyumsuz yaşama! NİÇİN BUGÜNLERE GELİNDİ? Nereye Gidiyor Siyasetin Aktörleri? Çıkış Nedir? FİKİRDE DEĞİŞİMİN SONU BİLİNMEYENİ KİM ÇÖZER? 1 MAYIS ACILARI OLMASAYDI! TÜRKİSTAN YOLCULUĞU KİMLİKLER MUTASYONA MI UĞRADI? ESARETİ DIŞARDA ARAMA, ZİHİNDE ARAMAK GEREKİR? ESARET Mİ, CESARET Mİ? TARİHÎ ÇAĞRI, KİMİN PLÂNI? HANGİ MAHALLEDENSİN? AKIL, İYİ DE Mİ KÖTÜDE Mİ ? NE GÜNLERE KALDIK, NİÇİN? Kurtuluş olmadan kuruluş olur mu? HER HUKUKSUZLUK,YENİ SUÇLARI GETİRİRİYOR,UYAN! Nereye gidiyoruz? “ARACI”ANLAYIŞI NİÇİN? NASIL BİR ÜLKE OLDUK? Sonunu düşünmek yok mu? Lale devri siyaseti mi? Hatıran Yeter Kazanırken, Kaybettiklerimiz! AYRIŞTIRMA BİRLEŞTİRME Mİ? Ders almak önemli mi? SONUÇ KİME YARIYOR? YAŞAMAK VAR,YAŞATMAK NİÇİN DÜŞÜNÜLMEZ? NEREYE GİDİYOR, YOLUMUZ? KONTROL KİMDE? DİNDE,MESLEK OLUR MU? ANLAMAYANA ANLATMAK! DÜŞÜNCELERİM, ÇIKIŞ YOLU Albayrak; "Ne Cevap Verecek!" MECBURİYET Mİ KORKU MU? BAĞ’DA MI, DAĞ’DA MI YAŞANIR? Albayrak'tan Gündem Eleştirisi! Albayrak'tan 10 Kasım Mesajı! Devletin ve Vatandaşın İffetini Kim Koruyacak? Adı İyi Uygulama Bozuk! Sorun Yaratandan, Sorun Çözüm Beklenmez' Susmak Yol mu? Konuşmak Çözüm Olsa! Hayır ve Evet Aynı Anda mı? Kutlamalar Örtü mü? Sonuca Sebep Götürür Aç Gözlülerin Siyaseti Siyasette Ölçü Var mı? Statü, İnsana, İnsan Olmayı Sağlar mı? Teknolojiyi Kullanmak! Yüzleşmek mi, Yüzsüzleşmek mi? Gelecek Yüzyılın Kurtarıcılığı Bu mu? Yönetimde Davranış Bozukluğu Olur mu? Yanlış Bilgi Felakettir! Nasıl Bir Düzen Tercihi Olmalıdır? Bayram Çare mi? Adalet Kurumlarında, Adalet Bulan Var mı? Fiil Belli, Fail Gizleniyor! Albayrak: "Sokak Hayvanları Gündemde" Albayrak; "Yaptırıma Bakılır" Albayrak; "Eşek yine Eşek" Tasarruf Kimi Koruyacak? Siz Kimsiniz, Neyi Çözdünüz Siyasetinizle? Yeni Fikir Yaratmak Varken Neden Çalınır? Dün Olmadan, Bugün Olur mu? Değişimin Faydası ve Zararı, Zamanla Olur mu? Dünle Yaşamak mı? Edep Aydınlıkta mı, Karanlıkta mı Değerli? Gelecekte Siyasetin Yönü Nasıl Olmalıdır? Sürgünde Yaşamak Niçin? Bayram Izdırap Olurmu? İYİ Parti Nereye Gidiyor? Sonuç Neyi Getirecek? Karanlık Günler Niçin Geçmiyor! Sorun Çözen Ahlak, Ahlaksızlığa Dönerse! Sonu Görmek Önemli! Siyasetin Aktörlerine Şifa Hastanesi Olmaz mı? Donanımı Kazanıma Çevirmek! Yaşatmak mı? Yok Etmek mi? Sonu Görmek Yapılanları Unutturur mu?