Tura Türk
HV
16 EKİM Perşembe 22:53

Kurtuluş olmadan kuruluş olur mu?

Kemal Albayrak
Kemal Albayrak

Genç teğmenlerin ihracı gündem oldu. Kimler üzüldü, kimler sevindi? Bu olaylar siyasi olduğu için hukuki boyutu konuşulmuyor. Bir kesim onlara sahip çıkarken, diğerleri seviniyor. KHK ile yok edilenler de aynı durumda değil mi? Hukuksuzlukla yaşam hakları ellerinden alındı; sağlık dahil hiçbir güvenceleri kalmadı, çocukları okullarda dışlandı. Vicdan, merhamet ve adalet yok edildi. Kirli propagandalarla “sakıncalılar” listesine alındılar. Kin ve nefret üretildi. Peki, bunların sorumlusu kim?

Devlet, hürriyetin garantisidir. Adaletten sapan bir devlet, çetelerin eline düşerse devlet olmaktan çıkar. Onlara sahip çıkan oldu mu? Hukuk var mı? Ocaklar söndürüldü, hâlâ da devam ediyor. Beş teğmen bizim evlatlarımız… Haksızlık kime yapılırsa yapılsın, karşı çıkmak gerekir. Peki, koltuk düşkünleri neden önce kendilerinde suç aramaz? Hâlâ skandallar aydınlatılmıyor. Canlar toprağa verilirken failler nerede? Sorgulayan, araştıran var mı?

Vicdan, merhamet, insanlık, adalet ve hukuk yok edilirse, bu kirli sırlardan kurtulamayız. İdeolojik ve dinsel örgütlenmeler, mahalle ayrışmaları bilinçli olarak körüklendi. Bu durum milletimize ve ülkemize hiçbir fayda sağlamadı, sağlamıyor. Çanakkale Savaşları’na katılan Ahmet Haşim’in dediği gibi: “Harp olur, muharebeye çağrılır; sulh olur, vatandan kovulmak istenir.” Bugün de vatanı korumak için fakirin çocukları askere çağrılıyor. Sahte raporlarla, torpillerle askerlikten muaf kalanlar ise manda yoğurdu yemekle meşgul. Ülke, desise pazarına döndü. Mahallecilik yapanlar ve irade terbiyesini kaybedenler, hukuksuzlukları korur hâle geldi.

Siyaset, ele geçirdiği güçle kimini cennet, kimini cehennem gibi yaşama çeviriyor. Devletin kaynaklarıyla siyaset yapılıyor. Bilim ve yönetim, zulüm ve gösteriye dönüştü. Ülkemizde haklı isyan edene ceza, zulmedenlere ödül var. Adaletin olmadığı yerde “kontrolsüz güç” kimine bal, kimine zehir yedirir. Kirli pencereden bakanlar, karşısındakileri temiz göremez. Yandaşının yanlışında doğruyu, karşısındakinin doğrusunda yanlış arayan zihniyet güç kazandı. Teğmenlerin durumu farklı mı? “Bana tabi, sana tabi” anlayışıyla hareket edenler, güç el değiştirince aynı şeyin kendi başlarına geleceğini bilmiyorlar mı?

Ülkemizde kötülük sıradanlaştı. Huzura, neşeye, birlikte yaşamaya ve adalete hâkim olamadık. Ahlaklıların gücü buna yetmedi. Çobanlar, toplumu sürü gibi yönetmek istiyor. Sömürü güçlerinin boyunduruğunda olanlar dik duramaz. Yedikleri kirli naneler önlerine konur. Asıl sorun burada. Milletin şok olduğu olayları sadece sahne içinden görenler, sahnenin dışını fark edemez.

Terörist Öcalan, sorumlularca birden “barış elçisi” ilan ediliyorsa, bu irade sahne dışına ipoteklidir. İçeride kirli düzene karşı çıkanlar bedel ödüyor. Onlara bedel ödetenler ise kendi düzenlerini korumak istiyor. Aklı hayra, bilime, üretime, ekonomiye, insanlığa ve ahlaka yönlendiremedik; çürümüş zihinlerle sadece tükettik. Sahte senaryolar ve kirli darbelerle liyakatli, ahlaklı insanlarımızı yok ettik. Mahallecilik hastalığı kin ve düşman yetiştiriyor. Hukuk yok. Her adaletsizlik bir yenisini doğuruyor.

Hür düşünürler, gazeteciler, liyakatli insanlar ve yanlışları uyaran siyasiler yok ediliyor. Yalaka takımı, VIP suç ortakları ve hiyerarşik soyguncular makamlarını işgal etmeye devam ediyor. Hukuk devletinde bunlar olur mu? Geleneksel yandaşlık yönetimi, yasallığı yok etti. Tedbirsizlik nedeniyle felaketler yaşanıyor: otel yangınları, kazalar, cinayetler… Her kötülük olurken suçlular bulunmuyor, korunuyor. Çünkü adaletin olmadığı yerde bunlar olur.

Halil Cibran, “İnsanlar aynaya bakarken gördüklerini başkaları için söylerler” derdi. Yanlış bir hayat içinde doğru yaşanmaz. Yanlışı bilmeden doğru da bulunmaz. Çaldığın saz, başkalarına hitap edecek. Sağa sola saparak, bağnazlıkla düz yolda yürümeyi ve insanlığı unuttuk.

Yargı bağımlı oldu, kurumlar yok edildi. Aklını kullananlar, onu şerre yöneltti. Zihniyet, çıkarların esiri oldu. Namık Kemal’in mezar taşında yazan şu söz, bugünün Türkiye’sine ne kadar uyuyor: Kemal Albayrak

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI YÜZLEŞMEK: YANLIŞI ÖRTMEK Mİ, YANLIŞTAN DÖNMEK Mİ? Meclis yasama yılı açılışı AK Parti Çöküşe Geçti Erdem kantarla tartılmaz, hurda tartılır! MİRASA SAYGI, ÖNEM NEDİR? Uyumlu, uyumsuz yaşama! NİÇİN BUGÜNLERE GELİNDİ? Nereye Gidiyor Siyasetin Aktörleri? Çıkış Nedir? FİKİRDE DEĞİŞİMİN SONU BİLİNMEYENİ KİM ÇÖZER? 1 MAYIS ACILARI OLMASAYDI! TÜRKİSTAN YOLCULUĞU KİMLİKLER MUTASYONA MI UĞRADI? ESARETİ DIŞARDA ARAMA, ZİHİNDE ARAMAK GEREKİR? ESARET Mİ, CESARET Mİ? TARİHÎ ÇAĞRI, KİMİN PLÂNI? HANGİ MAHALLEDENSİN? AKIL, İYİ DE Mİ KÖTÜDE Mİ ? NE GÜNLERE KALDIK, NİÇİN? HER HUKUKSUZLUK,YENİ SUÇLARI GETİRİRİYOR,UYAN! Nereye gidiyoruz? “ARACI”ANLAYIŞI NİÇİN? NASIL BİR ÜLKE OLDUK? Sonunu düşünmek yok mu? Lale devri siyaseti mi? Hatıran Yeter Kazanırken, Kaybettiklerimiz! AYRIŞTIRMA BİRLEŞTİRME Mİ? Ders almak önemli mi? SONUÇ KİME YARIYOR? YAŞAMAK VAR,YAŞATMAK NİÇİN DÜŞÜNÜLMEZ? NEREYE GİDİYOR, YOLUMUZ? KONTROL KİMDE? DİNDE,MESLEK OLUR MU? ANLAMAYANA ANLATMAK! DÜŞÜNCELERİM, ÇIKIŞ YOLU Albayrak; "Ne Cevap Verecek!" MECBURİYET Mİ KORKU MU? BAĞ’DA MI, DAĞ’DA MI YAŞANIR? Albayrak'tan Gündem Eleştirisi! Albayrak'tan 10 Kasım Mesajı! Devletin ve Vatandaşın İffetini Kim Koruyacak? Adı İyi Uygulama Bozuk! Sorun Yaratandan, Sorun Çözüm Beklenmez' Susmak Yol mu? Konuşmak Çözüm Olsa! Hayır ve Evet Aynı Anda mı? Kutlamalar Örtü mü? Sonuca Sebep Götürür Aç Gözlülerin Siyaseti Siyasette Ölçü Var mı? Statü, İnsana, İnsan Olmayı Sağlar mı? Teknolojiyi Kullanmak! Yüzleşmek mi, Yüzsüzleşmek mi? Gelecek Yüzyılın Kurtarıcılığı Bu mu? Yönetimde Davranış Bozukluğu Olur mu? Yanlış Bilgi Felakettir! Nasıl Bir Düzen Tercihi Olmalıdır? Bayram Çare mi? Adalet Kurumlarında, Adalet Bulan Var mı? Fiil Belli, Fail Gizleniyor! Albayrak: "Sokak Hayvanları Gündemde" Albayrak; "Yaptırıma Bakılır" Albayrak; "Eşek yine Eşek" Tasarruf Kimi Koruyacak? Siz Kimsiniz, Neyi Çözdünüz Siyasetinizle? Yeni Fikir Yaratmak Varken Neden Çalınır? Dün Olmadan, Bugün Olur mu? Değişimin Faydası ve Zararı, Zamanla Olur mu? Dünle Yaşamak mı? Edep Aydınlıkta mı, Karanlıkta mı Değerli? Gelecekte Siyasetin Yönü Nasıl Olmalıdır? Sürgünde Yaşamak Niçin? Bayram Izdırap Olurmu? İYİ Parti Nereye Gidiyor? Sonuç Neyi Getirecek? Karanlık Günler Niçin Geçmiyor! Sorun Çözen Ahlak, Ahlaksızlığa Dönerse! Sonu Görmek Önemli! Siyasetin Aktörlerine Şifa Hastanesi Olmaz mı? Donanımı Kazanıma Çevirmek! Yaşatmak mı? Yok Etmek mi? Sonu Görmek Yapılanları Unutturur mu?