Tura Türk
HV
16 EKİM Perşembe 22:58

Dün Olmadan, Bugün Olur mu?

Kemal Albayrak
Kemal Albayrak

Genç neslin, okuyanı, araştıranı, değer verdiğim, düşünceleri faydalandığım, Mehmet Akif Koç'un “Nıetzsche Ağladığında” kitabı, üzerine yazdığı yazı, çok ilgimi çekti. Hayatımın, başlangıç ve devam eden serüvenini, yaşadım ve yaşıyorum sanki. Yazıda geçen, ”yazgını sev, onunla barış, onu severek, onunla yaşa” hepimiz için, insan için, hatıraları ortaya koymuyor mu? Şu an yurt dışında, bunu okuduğumda, hayatım, bir filim şeriti gibi, gözümde canlandı. Herkes için, belli dönemlerin, farklı hatıraları vardır elbette. Burda sürgünde muhalifleri, mecburiyetten, ülkeyi terk edenleri, kimilerinin, bilim için arayışları, geçim için gelenleri, özgürlüğü kendi ülkesinde bulamamışların, buralardaki durumlarını gördüm, çok etkilendim. Sebebi bilinmeyen acıların şifası olmuyor. İnsan coğrafyasından kopsa da, kendi coğrafyası,onu terk etmiyor. Zaman zamanda, bunları anlatınca, hakikatleri konuşunca, hemen ön yargılar, şucu, bucu mahallesine. Asıl olan, sorgulanması gereken, niçin isyan edenlere kızılıyor da, isyan ettirenlere, kirli rejimlerin adaletsiz yönetimlerine kızılıp, tehlikelerin boyutlarına göre tedbirler alınmıyor. Her insanın, demokratın, düşünmesi gerekenler bunlar değil mi? Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi ( Hilmi Ziya Ülken’in) kitabında,Tanzimat sonrası, düşünce hayatımızın, gelişimini ve ülkemizdeki, bütün düşünce akımlarını okurken, Namık Kemal’den, Ziya Gökalp’e, Ali Suavi’den, Mustafa Suphi’ye, Dr Abdullah Cevdet’ten Hikmet Kıvılcımlı’ya, Yusuf Akçura’dan, Ahmet Ağaoğlu’na  ve daha nicelerine uzanan, geniş bir alanda, düşünce hayatımızı, zıt fikirlerde olsa, gözler önüne serilişini görünce, yazgılarımızı önemsiyorum. Temel düşünce, cehalet, terakki, itilaf, yoksulluk, hürriyet, adalet, istibdat, müzakere alanlarındaki sıkıntılar. Bunlar bugünde, aynı sıkıntılarla yaşanmıyor mu? Hürriyetin olmadığı bir yerde cemiyetler, ülkeler gelişir mi? Refah olur mu? Bilinçli nesiller ülkesinde kalır mı? Ülkesinde yetişir mi? Bizlerin bunu düşünerek, dünle, bugünü kavga ettirerek değil de, ders alarak , barışarak, yarını, geleceği, iyiye doğru götüremeyiz ki! Prangalarımızın esiri olmaktan, toplum, ideoloji, tarih, inançların dayatmalarından ve zorlamalarımızdan, kendi hayatlarımızı, düzene sokmadan, diğerlerinin hayatlarını, düzene sokabilir miyiz? Hayatımızın, yazgılarımızın, her zamanı bize değişimi, gelişimi, iyiye yönelmeyi öğretmesi gerekirken, yönümüzü, gösterirken, yazgımızla bu yönde ders alarak, niçin barışık olamıyoruz? Aklı, bilimi, hukuk ve demokrasiyi anlamlandırarak uygulayanlardaki, sistemi iyi yönde geliştirenlere niçin bakamıyoruz? İşte ben de diyorum ki, yazgını sev, onunla barış, onu severek yaşa ve hayatının, geriye kalanını iyiliklerle donat, amacın, mesuliyetin, iraden, eylemin bu yönde olsun ki, ülkene milletine, insanlığa faydan olsun. Soyun dürsün, kaderin gülsün, adalet olsun,ülken baharı yaşasın.Yaşanabilir bir Türkiye, dünle bugünü kavga ettirerek değil, yarını, görmekle olur. Sosyal barışı, adaleti getirmekle olur. Geçmişin kirli yüklerini taşıyanlar taşımış, geleceğin baharını, hep beraber yaşamak için, insan olduğumuzun, farkına vararak, hakikate varalım. Bu kimine, Kızıl elma, kimine Nirvana, kimine ütopya olsa da, mücadelemiz insan olma yolunda olsun. Yazgılarımızın kıymeti, bunun için olmalı. Şevket Süreyya Aydemir’in Suyu Arayan Adam adlı eserinde değişmez dediğimiz değer ve düşüncelerimiz, yazgılarımız, zamanla elde ettiğimiz, tecrübe ve deneyimlerimiz neticesinde değişebilir. Onun için hangi bedeli ödersek ödeyelim, yeniden hayata başlamak istesem, yazgılarımızla  barışık olarak, onu severek aynı dönemlerden geçmek isterim. Demiri demirle döğerler biri sıcak, biri soğuk, İnsanı, insanla kırarlar, bir aç, bir tok, diyor Pir Sultan Abdal.

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI YÜZLEŞMEK: YANLIŞI ÖRTMEK Mİ, YANLIŞTAN DÖNMEK Mİ? Meclis yasama yılı açılışı AK Parti Çöküşe Geçti Erdem kantarla tartılmaz, hurda tartılır! MİRASA SAYGI, ÖNEM NEDİR? Uyumlu, uyumsuz yaşama! NİÇİN BUGÜNLERE GELİNDİ? Nereye Gidiyor Siyasetin Aktörleri? Çıkış Nedir? FİKİRDE DEĞİŞİMİN SONU BİLİNMEYENİ KİM ÇÖZER? 1 MAYIS ACILARI OLMASAYDI! TÜRKİSTAN YOLCULUĞU KİMLİKLER MUTASYONA MI UĞRADI? ESARETİ DIŞARDA ARAMA, ZİHİNDE ARAMAK GEREKİR? ESARET Mİ, CESARET Mİ? TARİHÎ ÇAĞRI, KİMİN PLÂNI? HANGİ MAHALLEDENSİN? AKIL, İYİ DE Mİ KÖTÜDE Mİ ? NE GÜNLERE KALDIK, NİÇİN? Kurtuluş olmadan kuruluş olur mu? HER HUKUKSUZLUK,YENİ SUÇLARI GETİRİRİYOR,UYAN! Nereye gidiyoruz? “ARACI”ANLAYIŞI NİÇİN? NASIL BİR ÜLKE OLDUK? Sonunu düşünmek yok mu? Lale devri siyaseti mi? Hatıran Yeter Kazanırken, Kaybettiklerimiz! AYRIŞTIRMA BİRLEŞTİRME Mİ? Ders almak önemli mi? SONUÇ KİME YARIYOR? YAŞAMAK VAR,YAŞATMAK NİÇİN DÜŞÜNÜLMEZ? NEREYE GİDİYOR, YOLUMUZ? KONTROL KİMDE? DİNDE,MESLEK OLUR MU? ANLAMAYANA ANLATMAK! DÜŞÜNCELERİM, ÇIKIŞ YOLU Albayrak; "Ne Cevap Verecek!" MECBURİYET Mİ KORKU MU? BAĞ’DA MI, DAĞ’DA MI YAŞANIR? Albayrak'tan Gündem Eleştirisi! Albayrak'tan 10 Kasım Mesajı! Devletin ve Vatandaşın İffetini Kim Koruyacak? Adı İyi Uygulama Bozuk! Sorun Yaratandan, Sorun Çözüm Beklenmez' Susmak Yol mu? Konuşmak Çözüm Olsa! Hayır ve Evet Aynı Anda mı? Kutlamalar Örtü mü? Sonuca Sebep Götürür Aç Gözlülerin Siyaseti Siyasette Ölçü Var mı? Statü, İnsana, İnsan Olmayı Sağlar mı? Teknolojiyi Kullanmak! Yüzleşmek mi, Yüzsüzleşmek mi? Gelecek Yüzyılın Kurtarıcılığı Bu mu? Yönetimde Davranış Bozukluğu Olur mu? Yanlış Bilgi Felakettir! Nasıl Bir Düzen Tercihi Olmalıdır? Bayram Çare mi? Adalet Kurumlarında, Adalet Bulan Var mı? Fiil Belli, Fail Gizleniyor! Albayrak: "Sokak Hayvanları Gündemde" Albayrak; "Yaptırıma Bakılır" Albayrak; "Eşek yine Eşek" Tasarruf Kimi Koruyacak? Siz Kimsiniz, Neyi Çözdünüz Siyasetinizle? Yeni Fikir Yaratmak Varken Neden Çalınır? Değişimin Faydası ve Zararı, Zamanla Olur mu? Dünle Yaşamak mı? Edep Aydınlıkta mı, Karanlıkta mı Değerli? Gelecekte Siyasetin Yönü Nasıl Olmalıdır? Sürgünde Yaşamak Niçin? Bayram Izdırap Olurmu? İYİ Parti Nereye Gidiyor? Sonuç Neyi Getirecek? Karanlık Günler Niçin Geçmiyor! Sorun Çözen Ahlak, Ahlaksızlığa Dönerse! Sonu Görmek Önemli! Siyasetin Aktörlerine Şifa Hastanesi Olmaz mı? Donanımı Kazanıma Çevirmek! Yaşatmak mı? Yok Etmek mi? Sonu Görmek Yapılanları Unutturur mu?