CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ”Masum insanlara atılan bütün suçlamalar çöktü.” diyor. Bunlar yeni değil ki… Siyasi suçlarla, sahte ve gizli tanıklarla insanlar yok edildi. Mallarına el konulup, yandaşlara, hilelerle verildi. Bir kesim, cadı avı yolları ile her türlü adaletsizliğe terk edildi. O zaman niçin sesiniz çıkmadı? Mahallecilik hastalığı ile sevinenler oldu, kirli rejime destek verdiniz, rejimin söylemlerine destek verdiniz. Yazık oldu güzelim ülkemize…
Mahallecilik şimdi sevinenleri vurdu. Halen KHK ile hukuksuzluğa uğrayanları bile savunamıyorsunuz. Niçin? Suçlu savunulmaz ama, suçu olmadıkları halde, adaletsizce masumlara, hukuksuz uygulamalara göz yumuldu. Bütün adaletsizlikler birden gelmedi. Kademe kademe geldi. Seyredildi, merak edildi, risk alan namuslu insanlara, destek verilmedi.
Kaskolu her dönemin makamcıları, siyasetçileri, her şeyi bildikleri halde, sesleri çıkmadı. Derin ve kirli yapıların, sürtükleri rolünü oynadılar. İrtibat, iltisaklı olanlar, döneklik ustaları olunca çıkarlarını korumak için güce taptılar, ani dönmelerle bahaneler uydurdular. Dün başka, bugün başka renge boyandılar. Dilleri ile kalpleri farklı oldu. Tanrı’yı unuttular. Yalcılıkta yarıştılar. Sömürünün taşeronları, makam ve çıkar için ülkeyi, insanlığı sattılar. Yal verene kuyruk salladılar. Fetö borsaları ile mallara çöküldü, yandaşlara peşkeş çekildi. İmtiyazlılar suç işlese de korundu, mafya ortaklıkları ayyuka çıktı. Utanma ve arlanma duyguları kalktı.
Ekranlarda, topluma karşı ”Allah utandırmasın” dillerinden düşmedi, duaları yerine geldi ki, utanmaları yok edildi. Yargıdaki konuşulanlar utanç verici. Her kurum siyasi, ideolojik, dinsel örgütlerin alanı haline getirildi. Peygamber ocağı olarak bilinen TSK’nın hali malum. Diploma sahteciliği, kayırmacılık, pasaport sahteciliği, her kirlilik konuşulurken, araştıran var mı? Yeni bir din icat edildi ki, yaşadıkları kirlilik inanç örtüsüyle kapatıldı. İlim yuvaları imtiyazlıların talanı haline geldi. Sadece faize ödenen paraların, saltanatın, hesabı sorulmadı. Tüm araştırma önergeleri reddedildi.
TBMM çalışma etkisi, yok edildi. Müzakere olmadan keyfi düzenlemeler yaptırımı getirildi. Sivillik, her alanda bağımlı hale getirildi. Basın, sendikalar dahil… Suçluların siyasilerle boy boy resimleri, tehditleri sosyal medyada yayınlandı. Teröristler barış elçisi oldu, masumlar, eline silah almamışlar, suçlu bulundu. Hapishanelerde doğum ve süt annelerinin, çocukların dramı raporlara yansıdı. İşkence iddialarını araştıran var mı? Adalet kurumları çöktü. Huzur ve güven yok edildi. Her kirlilik sıradanlaştırıldı.
Halen bunlar araştırılmıyor. 15 Temmuz araştırılmıyor. Skandallar gizleniyor. Bu korku mu, yoksa ortaklık mı? Saydamlık, denetim, kurumların işleyişi, liyakat, yok edildi. Yasallık kalktı, itaat getirildi. Suçlular makama, suçsuzlar adaletsizliğe terk edildi. Devlet imkânları, siyasetin ele geçirdiği güçle, intikam, kin ve tuzak aracı oldu. Niçin acaba? Bunlara karşı hukuk ve siyasi mücadele niçin verilmedi? Titreyin, kendinize geliniz? Yoksa, yasal yönetimin yerini, keyfilikle, hukuksuzluk uygulamaları devam eder.
Hukuk devleti yasallıkla yönetilir. Akıl, bilim, demokrasi, hukuk, ahlâk bunu gerektirir. Çözüm; siyaseti namuslu ve ahlâklı olarak, cesurca yapmaktır. Hür irade bunu gerektirir. Anadolu’daki vatandaşlar, hareket bekliyor. Hareketin önünde hiç bir engel duramaz. Yasal yollarla, meşru isyan ahlâkıyla, ülkeye adaletin, yasal yönetimin gelmesi gerekir. Emek gayreti gerektirir. Kurtuluş, seçimle olur. Beka sorunu olan bu iktidardan, meşru yollarla kurtulmak gerekir. Ortak ilke, adalet, refah, açların doyması, sömürüye karşı, fırsat eşitliği, soygunlara dur demekle olur.
Hukuk devleti bunu gerektirir. Karanlıktan, aydınlığa yürümek, namuslu insanlara ayrımsız, destek ve hareketle olur. Suçlular hesaptan korktukça baskıyı artırır. Yılmamak gerekir. Ülkede vatandaş olmanın sorumluluğu, ülkeye, adaletle hizmet etmek, adil yönetimi getirmekle olur. Kemal ALBAYRAK