google.com, pub-5635234458637791, DIRECT, f08c47fec0942fa0

KİMLİKLER MUTASYONA MI UĞRADI?

Kemal Albayrak

14-04-2025 22:02

Mutasyon, tıp ilmini ilgilendirse de asıl konunun değişimdeki rol mü olduğunu düşündüm. Ülkedeki adaletsizlik ve kötü yönetimin otoriter baskısı, mahalle baskısı ve bağımlı hukuk düzeni; kimlik ve ideoloji sahiplerini aynı yolda buluşturdu. İktidarın hukuksuzluğuna karşı, sağa sola sapmadan, meşru bir isyan ahlakıyla İmamoğlu olayı etrafında gençler direnç gösterdi ve hâlâ da göstermeye devam ediyor. Bu gençler, mahalle ayrımı gözetmeden, kırıp dökmeden, ilkelere bağlı kalarak kötü yönetime karşı durdu. Bu tavır, tüm üniversitelere ve okullara da baskılara rağmen yansıdı. Başkalarının güneşini kesenlerin üzerine, zamanı geldiğinde güneş doğmaz. Hak temelli bir eylemin önünde kimse duramaz. Yahya Kemal’in dediği gibi: “İnsanlar hayal ettiği müddetçe yaşar.” Toplumlar da, devletler de, milletler de hayalleriyle yaşar. Fakirin hayali ekmek, zenginin hayali konfor, devlet kesesinden haram yiyenlerin hayali ise soygundur. Ahlaklı gençlerin hayali ise; insanca yaşamak, ülkesini ve milletini sevmek, zalimin karşısında durmaktır. Aklı hür, vicdanı hür ve ahlaklı bir gençliğin hedefi budur. “Dindar ve kindar” diyerek gençliği ayrımcılığa tabi tutanların yolu, bu gençliğin yolu değildir. Değişim bir ideolojik sapma değil; yeni koşullar ışığında eski fikirlerin sorgulanması ve insanlığa faydalı biçimde yeniden inşasıdır. İnsan; sözü az, manası çok olan bir varlıktır. Kötü hallerden kurtuluş, insan olmanın sorumluluğudur. Bu ülkenin kirini az su temizlemez; kirlilerin temizlenmesi gerekir. Gençlik bunu istiyor. Adalet, huzur ve fırsat eşitliği talep ediyor. İsyanı da bundan kaynaklanıyor. Yol parası bulamayanlar, ailesi yoksulluktan dolayı okulu bırakanlar, ahlaksızların şatafatı ve konforu… Haramzadelerin bu rezil düzeni, namuslu gençliği meşru bir isyan ahlakına mecbur etti. Bunun tek sorumlusu kötü yönetimdir. “Gelecek çok güzel olacak” diyen gençlerin haykırışı işte bundandır. Asıl elleri öpülecek olan bu gençlerimizdir. “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” diyenlerin hareketidir bu. İktidarın korkusu da işte bunlardır. Hürriyetlerin kısıtlandığı bir ülkede, adaletsizliğin ortağı olan bağımlı yargı kararları; gençleri ortak ilkelerde birleştirdi. İşte toplumsal direnç budur. Kimlik, ideoloji ve inanç ayrımları olmadan hakta birleşme dönüşümüdür. Bu memleket sağır bir zihniyetle yönetiliyor. Bu yönetim, kulaklarını sadece alkışa açar; gençliğin, milletin şikâyetine ise kapalıdır. Skandalları örtbas eden, yasaları hiçe sayan, kötülüğü sıradanlaştıran; işkencelerin, zulümlerin, soygunların ve kirli ilişkilerin sahibi olanlar; bu ülkenin yöneticisi olamaz. Cemil Meriç’in ifadesiyle: “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur.” Gençlerin tarafı bellidir. “Allah bizi utandırmasın” diyerek iktidara gelenlerin utanma duygusu yok olursa, her kötülük onlara yapışır. Ahlaklı yönetim, düğününü millete yaptırıp başka sömürü güçleriyle gerdeğe girenlerle olmaz. Kalplerinde haç, dillerinde Kur’an gösterisi yapanlarla hiç olmaz. Tarihten örnek vermek gerekirse: Rüşvetçi Rüstem Paşa’nın tüm makam odalarında sekiz bin Kur’an olduğu, sekiz cami yaptırdığı ama çaldıklarıyla servet edindiği anlatılır. Serveti, ancak ölünce ortaya çıktı. Kaynaklarda bu yazılıdır. “Erciyes Dağı kadar derdim var” diyen merhum siyasetçi Osman Bölükbaşı’nın isyanı da bundandır. Gazeteci-yazar Ahmet Altan’ın şu sözleri bu ruhu yansıtır: “Türkiye risklerle dolu bir yer. Mayın tarlası gibi, yürürken nereye bastığını tam bilemezsin. Ben hayatımı korkularla geçiremem. Ama korktuğun için konuşmuyorsan, kendine bir hapishane yapmışsın demektir. Ve seni oradan kimse kurtaramaz.” Altında yatan gerçek şudur: mesele adaleti savunmaktır. Gençler de bu yüzden değişimi adalette, huzurda, yaşanabilir bir Türkiye’de, aydınlıkta arıyor. Tüm desteğimiz bu gençlere! Tüm muhalefete, düşünürlere, gazetecilere ve aydınlara örnek olsun bu gençlik. “Gelecek çok güzel olacak” diyen gençlere bir gülümseme gönder. Kemal ALBAYRAK

DİĞER YAZILARI YÜZLEŞMEK: YANLIŞI ÖRTMEK Mİ, YANLIŞTAN DÖNMEK Mİ? 01-01-1970 03:00 Meclis yasama yılı açılışı 01-01-1970 03:00 AK Parti Çöküşe Geçti 01-01-1970 03:00 Erdem kantarla tartılmaz, hurda tartılır! 01-01-1970 03:00 MİRASA SAYGI, ÖNEM NEDİR? 01-01-1970 03:00 Uyumlu, uyumsuz yaşama! 01-01-1970 03:00 NİÇİN BUGÜNLERE GELİNDİ? 01-01-1970 03:00 Nereye Gidiyor Siyasetin Aktörleri? Çıkış Nedir? 01-01-1970 03:00 FİKİRDE DEĞİŞİMİN SONU 01-01-1970 03:00 BİLİNMEYENİ KİM ÇÖZER? 01-01-1970 03:00 1 MAYIS ACILARI OLMASAYDI! 01-01-1970 03:00 TÜRKİSTAN YOLCULUĞU 01-01-1970 03:00 ESARETİ DIŞARDA ARAMA, ZİHİNDE ARAMAK GEREKİR? 01-01-1970 03:00 ESARET Mİ, CESARET Mİ? 01-01-1970 03:00 TARİHÎ ÇAĞRI, KİMİN PLÂNI? 01-01-1970 03:00 HANGİ MAHALLEDENSİN? 01-01-1970 03:00 AKIL, İYİ DE Mİ KÖTÜDE Mİ ? 01-01-1970 03:00 NE GÜNLERE KALDIK, NİÇİN? 01-01-1970 03:00 Kurtuluş olmadan kuruluş olur mu? 01-01-1970 03:00 HER HUKUKSUZLUK,YENİ SUÇLARI GETİRİRİYOR,UYAN! 01-01-1970 03:00 Nereye gidiyoruz? 01-01-1970 03:00 “ARACI”ANLAYIŞI NİÇİN? 01-01-1970 03:00 NASIL BİR ÜLKE OLDUK? 01-01-1970 03:00 Sonunu düşünmek yok mu? 01-01-1970 03:00 Lale devri siyaseti mi? 01-01-1970 03:00 Hatıran Yeter 01-01-1970 03:00 Kazanırken, Kaybettiklerimiz! 01-01-1970 03:00 AYRIŞTIRMA BİRLEŞTİRME Mİ? 01-01-1970 03:00 Ders almak önemli mi? 01-01-1970 03:00 SONUÇ KİME YARIYOR? 01-01-1970 03:00 YAŞAMAK VAR,YAŞATMAK NİÇİN DÜŞÜNÜLMEZ? 01-01-1970 03:00 NEREYE GİDİYOR, YOLUMUZ? 01-01-1970 03:00 KONTROL KİMDE? 01-01-1970 03:00 DİNDE,MESLEK OLUR MU? 01-01-1970 03:00 ANLAMAYANA ANLATMAK! 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNCELERİM, ÇIKIŞ YOLU 01-01-1970 03:00 Albayrak; "Ne Cevap Verecek!" 01-01-1970 03:00 MECBURİYET Mİ KORKU MU? 01-01-1970 03:00 BAĞ’DA MI, DAĞ’DA MI YAŞANIR? 01-01-1970 03:00 Albayrak'tan Gündem Eleştirisi! 01-01-1970 03:00 Albayrak'tan 10 Kasım Mesajı! 01-01-1970 03:00 Devletin ve Vatandaşın İffetini Kim Koruyacak? 01-01-1970 03:00 Adı İyi Uygulama Bozuk! 01-01-1970 03:00 Sorun Yaratandan, Sorun Çözüm Beklenmez' 01-01-1970 03:00 Susmak Yol mu? 01-01-1970 03:00 Konuşmak Çözüm Olsa! 01-01-1970 03:00 Hayır ve Evet Aynı Anda mı? 01-01-1970 03:00 Kutlamalar Örtü mü? 01-01-1970 03:00 Sonuca Sebep Götürür 01-01-1970 03:00 Aç Gözlülerin Siyaseti 01-01-1970 03:00 Siyasette Ölçü Var mı? 01-01-1970 03:00 Statü, İnsana, İnsan Olmayı Sağlar mı? 01-01-1970 03:00 Teknolojiyi Kullanmak! 01-01-1970 03:00 Yüzleşmek mi, Yüzsüzleşmek mi? 01-01-1970 03:00 Gelecek Yüzyılın Kurtarıcılığı Bu mu? 01-01-1970 03:00 Yönetimde Davranış Bozukluğu Olur mu? 01-01-1970 03:00 Yanlış Bilgi Felakettir! 01-01-1970 03:00 Nasıl Bir Düzen Tercihi Olmalıdır? 01-01-1970 03:00 Bayram Çare mi? 01-01-1970 03:00 Adalet Kurumlarında, Adalet Bulan Var mı? 01-01-1970 03:00 Fiil Belli, Fail Gizleniyor! 01-01-1970 03:00 Albayrak: "Sokak Hayvanları Gündemde" 01-01-1970 03:00 Albayrak; "Yaptırıma Bakılır" 01-01-1970 03:00 Albayrak; "Eşek yine Eşek" 01-01-1970 03:00 Tasarruf Kimi Koruyacak? 01-01-1970 03:00 Siz Kimsiniz, Neyi Çözdünüz Siyasetinizle? 01-01-1970 03:00 Yeni Fikir Yaratmak Varken Neden Çalınır? 01-01-1970 03:00 Dün Olmadan, Bugün Olur mu? 01-01-1970 03:00 Değişimin Faydası ve Zararı, Zamanla Olur mu? 01-01-1970 03:00 Dünle Yaşamak mı? 01-01-1970 03:00 Edep Aydınlıkta mı, Karanlıkta mı Değerli? 01-01-1970 03:00 Gelecekte Siyasetin Yönü Nasıl Olmalıdır? 01-01-1970 03:00 Sürgünde Yaşamak Niçin? 01-01-1970 03:00 Bayram Izdırap Olurmu? 01-01-1970 03:00 İYİ Parti Nereye Gidiyor? 01-01-1970 03:00 Sonuç Neyi Getirecek? 01-01-1970 03:00 Karanlık Günler Niçin Geçmiyor! 01-01-1970 03:00 Sorun Çözen Ahlak, Ahlaksızlığa Dönerse! 01-01-1970 03:00 Sonu Görmek Önemli! 01-01-1970 03:00 Siyasetin Aktörlerine Şifa Hastanesi Olmaz mı? 01-01-1970 03:00 Donanımı Kazanıma Çevirmek! 01-01-1970 03:00 Yaşatmak mı? Yok Etmek mi? 01-01-1970 03:00 Sonu Görmek Yapılanları Unutturur mu? 01-01-1970 03:00