google.com, pub-5635234458637791, DIRECT, f08c47fec0942fa0

Adalet Kurumlarında, Adalet Bulan Var mı?

Kemal Albayrak

08-06-2024 14:10

Adalet Saraylarının kapısında, Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir Temele taş bulmak, gecikebilir, Devlete baş bulmak gecikebilir Adalet gecikmez, tez verilmeli N.Y.Gençosmanoğlu”nun şiiri yazılı. Ülkemizin hali bu mu?Cezaevlerinde, hukuksuzluk, yalancı tanıklarla , hukuk dışı delillerle, yok edilenler, keyfi uygulamalarla KHK ile işlerinden atılanlar, daha neler, neler. Duyarsız bir siyaset anlayışı ile, iktidar ve muhalefetin, içi boş adalet sözleri, bunlara çözüm gelebilir mi? Yargıda rüşvet olayları, feto borsaları, mafya, haberlerine yasak getirenler, adaletsiz uygulamalara adalet getirir mi? Karanlık çağın çürümüş zihinlerinin”kinimizi artırmalıyız”sözü ile,makam kapma yarışına girenlerden,insanlık beklenir mi? Bu kin bile bunların türünü ortaya koyuyor. Zaman bitmez zannedilmesin, her gecenin gündüzü var. Arşiv unutmaz bunları. Adalet, insanların bir arada yaşamasını sağlayan, huzur ve mutluluğun kapısıdır. Hukuk, insandan bağımsız düşünülemez. Her dava, zaman, mekan ve olaydan bağımsız olarak, insan temelinde şekillenir. Adalet, hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmedir.Adalet yoksa, kaos olur. Ahlak da olmaz. Adalet güzeldir, devleti yönetenlerde olsa, daha güzeldir. Yönetici adil olduğunda, halkın kalbine hakim olur, zulmettiğinde ise, sadece riyakarlara ve yalakalara hakim olur. Kutadgu Bilig’de, memleketi düzeltmenin yolu, erdem ve adaletten geçer der. Adalet erdemine sahip olmayan yöneticilerin, zulme yöneleceğini anlatır. Adaletin, bilgi ve aklın, iktidarın sınırlarını çizmede, önemli bir veridir der. Kamu düzeni, hükmetme,uzlaşma ve müzakere ile mutabakat, iktidarın ve kaynaklarının dağılımı, adaletli olduğu müddetçe, toplumsal barış ve huzur olur. Hannah Arendt” İnsanlık Durumu” eserinde, beşeri ilişkilerin ve faliyetlerinin en önemli biçimi, özgür ve eşit vatandaşlar arasında, karşılıklı etkileşim içerdiğini ileri sürerken, adil olmayı esas alır. Michael .J.Sandel adalet konusunda” siyasetçi, politika yaparken, yönetilenlerin durumunu iyileştirecek mi,onların hürriyetlerinin koruyucusu mu , birilerinin, diğerlerine baskı kurmasına karşı olacak mı der? Adalet, hak, hukuka uygunluk, hakkı gözetme, herkese kendi hakkı olanı verme, kanun ve nizam yoluyla, hakların korunması, dengede tutulması, adil olma, haklılık, doğruluk”,her sanık hüküm kesinleşinceye kadar masumdur, suç bireyseldir, şüpheden sanık yararlanır, suçlar işlendiği zamanki kanunlara göre cezalandırılır, geriye doğru işletilemez, suç ve ceza, kanuni olmak zorundadır.Adil yargılama varsa, iddia eden, geçerli delil ve ispatla yükümlüdür, yasal olarak suç sayılmayan her şey serbesttir gibi konular hukuk dairelerinde, düşüncelerde, inanç ve ideolojilerde, yönetici dillerinde, hep geçer ama,uygulamada,ne acı ki bunlara uyulmaz. Ta ki acıyı kendileri yaşarsa feryat ederler. Oysa bir kişinin hak ve özgürlüğü bile, toplumsal fayda uğruna feda edilemez. Martin Luther” Dünyanın sonunun gelmesi pahasına da olsa, adalet gerçekleşsin sözü, adaletin ekseni, özü ve ölçüsünün, nasıl olmalı gerektiğini ortaya koymaktadır. Sn Cumhurbaşkanı, Pınarhisar cezaevinde, adaletsiz olarak yatarken ziyaretimde, masadaki mektupların konusunu açıklarken, adaletsizlikten bahsetmesini hatırlıyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden ümit bekleyişini gördüğümde, tüm haksızlığa dün de isyan etmiştim. Bugün bakıyorum ki yaşadıklarını, acaba yaşatmaya mı çalışıyor. Dün AİHM kararlarını isteyenler,bugün bizi bağlamaz demeleri garip değil mi? Filistinde yaşanan adaletsizlikler, zulümler, kim olursa olsun, canlıların yok edilişi, kamusal cinayetler hepimize ders ve üzüntü vermiyor mu? Dünyadaki tüm zulümlerin kaynağı adaletsizlikler değil mi? Bunları görerek ve düşünerek ülkemizin toplumsal barışa çok ihtiyacı var. Topluma adalet getirmeyen bir devlet, çökmeye mahkumdur. Toplumsal barışı sağlayamayan yönetim tarzı, dış tehditlere karşı, ülkeyi koruyamaz, ekonomik gelişmeyi sağlayamaz. Adalet önemli.

DİĞER YAZILARI YÜZLEŞMEK: YANLIŞI ÖRTMEK Mİ, YANLIŞTAN DÖNMEK Mİ? 01-01-1970 03:00 Meclis yasama yılı açılışı 01-01-1970 03:00 AK Parti Çöküşe Geçti 01-01-1970 03:00 Erdem kantarla tartılmaz, hurda tartılır! 01-01-1970 03:00 MİRASA SAYGI, ÖNEM NEDİR? 01-01-1970 03:00 Uyumlu, uyumsuz yaşama! 01-01-1970 03:00 NİÇİN BUGÜNLERE GELİNDİ? 01-01-1970 03:00 Nereye Gidiyor Siyasetin Aktörleri? Çıkış Nedir? 01-01-1970 03:00 FİKİRDE DEĞİŞİMİN SONU 01-01-1970 03:00 BİLİNMEYENİ KİM ÇÖZER? 01-01-1970 03:00 1 MAYIS ACILARI OLMASAYDI! 01-01-1970 03:00 TÜRKİSTAN YOLCULUĞU 01-01-1970 03:00 KİMLİKLER MUTASYONA MI UĞRADI? 01-01-1970 03:00 ESARETİ DIŞARDA ARAMA, ZİHİNDE ARAMAK GEREKİR? 01-01-1970 03:00 ESARET Mİ, CESARET Mİ? 01-01-1970 03:00 TARİHÎ ÇAĞRI, KİMİN PLÂNI? 01-01-1970 03:00 HANGİ MAHALLEDENSİN? 01-01-1970 03:00 AKIL, İYİ DE Mİ KÖTÜDE Mİ ? 01-01-1970 03:00 NE GÜNLERE KALDIK, NİÇİN? 01-01-1970 03:00 Kurtuluş olmadan kuruluş olur mu? 01-01-1970 03:00 HER HUKUKSUZLUK,YENİ SUÇLARI GETİRİRİYOR,UYAN! 01-01-1970 03:00 Nereye gidiyoruz? 01-01-1970 03:00 “ARACI”ANLAYIŞI NİÇİN? 01-01-1970 03:00 NASIL BİR ÜLKE OLDUK? 01-01-1970 03:00 Sonunu düşünmek yok mu? 01-01-1970 03:00 Lale devri siyaseti mi? 01-01-1970 03:00 Hatıran Yeter 01-01-1970 03:00 Kazanırken, Kaybettiklerimiz! 01-01-1970 03:00 AYRIŞTIRMA BİRLEŞTİRME Mİ? 01-01-1970 03:00 Ders almak önemli mi? 01-01-1970 03:00 SONUÇ KİME YARIYOR? 01-01-1970 03:00 YAŞAMAK VAR,YAŞATMAK NİÇİN DÜŞÜNÜLMEZ? 01-01-1970 03:00 NEREYE GİDİYOR, YOLUMUZ? 01-01-1970 03:00 KONTROL KİMDE? 01-01-1970 03:00 DİNDE,MESLEK OLUR MU? 01-01-1970 03:00 ANLAMAYANA ANLATMAK! 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNCELERİM, ÇIKIŞ YOLU 01-01-1970 03:00 Albayrak; "Ne Cevap Verecek!" 01-01-1970 03:00 MECBURİYET Mİ KORKU MU? 01-01-1970 03:00 BAĞ’DA MI, DAĞ’DA MI YAŞANIR? 01-01-1970 03:00 Albayrak'tan Gündem Eleştirisi! 01-01-1970 03:00 Albayrak'tan 10 Kasım Mesajı! 01-01-1970 03:00 Devletin ve Vatandaşın İffetini Kim Koruyacak? 01-01-1970 03:00 Adı İyi Uygulama Bozuk! 01-01-1970 03:00 Sorun Yaratandan, Sorun Çözüm Beklenmez' 01-01-1970 03:00 Susmak Yol mu? 01-01-1970 03:00 Konuşmak Çözüm Olsa! 01-01-1970 03:00 Hayır ve Evet Aynı Anda mı? 01-01-1970 03:00 Kutlamalar Örtü mü? 01-01-1970 03:00 Sonuca Sebep Götürür 01-01-1970 03:00 Aç Gözlülerin Siyaseti 01-01-1970 03:00 Siyasette Ölçü Var mı? 01-01-1970 03:00 Statü, İnsana, İnsan Olmayı Sağlar mı? 01-01-1970 03:00 Teknolojiyi Kullanmak! 01-01-1970 03:00 Yüzleşmek mi, Yüzsüzleşmek mi? 01-01-1970 03:00 Gelecek Yüzyılın Kurtarıcılığı Bu mu? 01-01-1970 03:00 Yönetimde Davranış Bozukluğu Olur mu? 01-01-1970 03:00 Yanlış Bilgi Felakettir! 01-01-1970 03:00 Nasıl Bir Düzen Tercihi Olmalıdır? 01-01-1970 03:00 Bayram Çare mi? 01-01-1970 03:00 Fiil Belli, Fail Gizleniyor! 01-01-1970 03:00 Albayrak: "Sokak Hayvanları Gündemde" 01-01-1970 03:00 Albayrak; "Yaptırıma Bakılır" 01-01-1970 03:00 Albayrak; "Eşek yine Eşek" 01-01-1970 03:00 Tasarruf Kimi Koruyacak? 01-01-1970 03:00 Siz Kimsiniz, Neyi Çözdünüz Siyasetinizle? 01-01-1970 03:00 Yeni Fikir Yaratmak Varken Neden Çalınır? 01-01-1970 03:00 Dün Olmadan, Bugün Olur mu? 01-01-1970 03:00 Değişimin Faydası ve Zararı, Zamanla Olur mu? 01-01-1970 03:00 Dünle Yaşamak mı? 01-01-1970 03:00 Edep Aydınlıkta mı, Karanlıkta mı Değerli? 01-01-1970 03:00 Gelecekte Siyasetin Yönü Nasıl Olmalıdır? 01-01-1970 03:00 Sürgünde Yaşamak Niçin? 01-01-1970 03:00 Bayram Izdırap Olurmu? 01-01-1970 03:00 İYİ Parti Nereye Gidiyor? 01-01-1970 03:00 Sonuç Neyi Getirecek? 01-01-1970 03:00 Karanlık Günler Niçin Geçmiyor! 01-01-1970 03:00 Sorun Çözen Ahlak, Ahlaksızlığa Dönerse! 01-01-1970 03:00 Sonu Görmek Önemli! 01-01-1970 03:00 Siyasetin Aktörlerine Şifa Hastanesi Olmaz mı? 01-01-1970 03:00 Donanımı Kazanıma Çevirmek! 01-01-1970 03:00 Yaşatmak mı? Yok Etmek mi? 01-01-1970 03:00 Sonu Görmek Yapılanları Unutturur mu? 01-01-1970 03:00