-Mukaddes Kitabımız Kur’an-ı Kerim Araplar Hakkında Ne Diyor? -12 Eylül Anayasasına Stratejik Yorum! -Siyasetçiler; Tarikatlar ve Aşiret Sistemi Devam Ederken Demokrasi Mümkün mü?

Gündem 20154395 kez okundu.

-Mukaddes Kitabımız Kur’an-ı Kerim Araplar Hakkında Ne Diyor?
-12 Eylül Anayasasına Stratejik Yorum!
-Siyasetçiler; Tarikatlar ve Aşiret Sistemi Devam Ederken Demokrasi Mümkün mü?

Mukaddes Kitabımız Kur’an-ı Kerim Araplar Hakkında Ne Diyor?

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün Kur’an-ı Kerim Meali (Türkçe Çeviri) kitabından aynen alınmıştır. Tevbe Suresi içinde ve kitabın 184 ve 185’nci sayfalarında bulunan bilgiler yorum yapılmaksızın,  orijinal şekli ile aşağıda sunulmaktadır. 

“Çöl Arapları; Parçalanma - iki yüzlülük yönünden daha şiddetli; Allah'ın Resulüne indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah Âlimdir, Hâkimdir.”

“Çevrenizde ki Bedevi Araplardan münafıklar var. Medine halkından da münafıklığa iyice alışmış olanlar var. Sen bilmezsin onları.  Ama biz biliriz. İki kez azap edeceğiz onlara, sonrada çok büyük azaba itilecekler.”

Münafık; gerçekte iman etmediği halde öyle görünen, İnanç ve davranışlarında ikiyüzlü olan kişilerdir.

Buna rağmen Osmanlılar Araplara “Kavmi necip” yani “Seçkin kavim” derlerdi. Anlamak mümkün değil.

Yorumu okuyuculara bırakıyorum. Bu bilgiyi Arap sevdalılarına iletiyorum ve ders çıkarmalarını diliyorum.

Osmanlı İmparatorluğunun 1’nci Dünya Savaşında yenilerek çöküp tarihe mal olmasında; Başta İngiltere olmak üzere Hristiyan Devletlerin güdümünde savaşan kavmi necip dediği Arapların başrol oynadığını dikkate alalım. Günümüzde de ABD ve Batının güdümünde sömürüldüklerini de görelim. Bu kapsamda dış politika geliştirelim.

12 Eylül Anayasasına Stratejik Yorum!

12 Eylül Anayasasına aşırı derecede ve çok sayıda eleştiriler yapılıyor ama bunların pek çoğunun taktik düzeyde ve dar perspektiften yapıldıklarını değerlendiriyorum.

Ayrıca, Anayasada köklü ve aşırı sayıda değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliklerin Anayasayı demokrasiye yakınlaştırdığını savunan var mı acaba?

Günümüzde yeni anayasa çalışmalarının sürdüğünü biliyoruz.  Ancak, 1982 Anayasasında yapılmış olan değişikliklerin bizi demokrasiden uzaklaştırdığını yani ileriye değil geriye götürdüğünü dikkate aldığımızda kaygılarımız doğal olarak daha da artıyor. Bundan dolayı, mevcut siyasal ortamda yeni anayasa yapılmasını maalesef Kaf Dağının arkasında görüyorum.

Hâlbuki Anayasanın ilk 4 maddesinin şeriat rejimi ya da Türkiye İslam Cumhuriyeti hayallerini engellediğini ve TC’nin Ulus - Devlet yapısını yani TEK DEVLET, TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK DİL ilkelerini en güçlü ve caydırıcı şekilde koruduğunu düşünüyorum. Bu 4 madde olmasaydı büyük ihtimalle daha kötü karışıklıklar yaşanabilirdi.

Bu yüzden, Anayasaya ilk 4 maddenin konulmasını stratejik ve tarihi öngörünün eseri olarak yorumluyorum ve saygıyla karşılıyorum.

1982 Anayasası referandumda yüzde doksandan fazla evet oyu aldı. Tek adam sistemine geçiş beyaz oylarında evet sayılması sonunda sağlandı. Buna ne diyeceğiz?

Basit, taktik seviyede, sloganlara dayalı ve ideolojik eleştiriler yerine bilimsel, demokratik, Atatürk ilke inkılapları temelinde ve stratejik düzeyde eleştiri ve yorum yapılmasının ilave olarak yeni anayasada da ilk 4 maddenin korunmasının kaçınılmaz olduğunu ve fayda sağlayacağını önemsiyorum. Yeni anayasa yapılsa bile İlk 4 maddenin şeriat gibi tehlikeli rejimleri engellediği ve demokrasinin yolunu açtığı için korunmasını öneriyorum.

Askeri vesayet diye diye Tarikatların vesayeti hortladı. Darbe Anayasası sloganını kullanarak kurulmak istenen tuzağa dikkat edelim. 1982 Anayasası değişiklikler yapılmış olmakla beraber 40 yıldan fazla yürürlükte. Şimdiye kadar neredeydiniz demezler mi?

Kendini akıllı zanneden aslında gariban olan birisinin Anayasanın sadece 4’üncü maddesinin kaldırılmasını istediğini açıklamasına kusura bakmasın kurnazlığı açısından çok güldüm.

Bu kapsamda; 12 Eylül Anayasasında taktik düzeyde bazı eksiklikler ve hatalar bulunmakla beraber ilk 4 maddesi ile stratejik düzeyde faydalar sağlamıştır. Örneğin, laiklik konularak şeriat engellenmiş, demokrasinin yolu açık tutulmuştur. Anayasayı bütünüyle tu kaka (hafife almak) edenler eleştirilerini geniş vizyon ve stratejik düzeyde yapmalarını öneririm.

Siyasetçiler; Tarikatlar ve Aşiret Sistemi Devam Ederken Demokrasi Mümkün mü?

Tarikatlar ve Aşiretler sisteminin yaşadığı devletlerde demokrasi yaşayamaz, ama bizde bu bilimsel kurala rağmen siyasetçilerimizin çoğu tarafından demokrasi dillerinden düşmüyor.

Atatürk, bundan dolayı Kurtuluş Savaşını kazanıp Türkiye Cumhuriyeti Devletini ilan ettikten sonra Tarikatları Kanunla kapattı aşiret yani feodal düzeni kaldırmak amacıyla da, Toprak Reformu Kanununu çıkardı ama uygulamaya ömrü vefa etmedi. Böylece demokrasinin ve çağdaşlaşmanın yolunda ki engeli kaldırmış oldu. Sonraki iktidarlar bu devrimin kıymetini anlayamadılar. Dolayısıyla Kanun rafa kaldırıldı ve demokrasi açısından da ayağımıza kurşun sıkmış olduk.

Herkes demokrasiyi dilinden düşürmüyor ama demokrasi ile yönetilen devletler bizdeki demokrasiyi 4’üncü sınıf demokrasi olarak tanımlıyor. Türkiye'de demokrasi değil oklokrasi var diyorlar.

Bu nedenle, bütün partiler; Tarikatlar ve Aşiretler devam ederken demokrasi var diyerek kendimizi kandırmayalım.

Tarikatlar ve Derebeyleri yani aşiretler ortaçağ kurumlarıdır. Özellikle Batı bu kurumları kaldırarak ve laik demokrasiyi getirerek en zengin, özgürlükçü ve güçlü devletler oldu. Buna mukabil tarikat ve aşiret sistemini devam ettiren çoğu Müslüman olan devletlerde fakirlik, yolsuzluk ve rüşvet aşılamadı Batılı devletin güdümünde geri kalmışlık aşılamıyor. 

Elbette devrim niteliğindeki yasalar yapılmalı, gereken tedbirler alınarak çağdaşlaşmanın yolundaki engel kaldırılmalıdır.

Diyarbakır’da bir köyde 8 yaşındaki bir kız çocuğunun boğularak öldürülmesi cinayeti aşiret kültürünün çağ dışı olduğunu ve demokrasi ile uyuşmayacağını somut olarak bir kez daha kanıtlamıştır.

Tarikatlarda şeyh, aşiretlerde reis kayıtsız şartsız hükmeder. Bundan dolayı demokrasiyi hiç sevmezler.

Hem demokrasi, hem tarikatlar ve aşiretler bir arada yaşayamazlar. Yaşamaya devam eden devlet ve halkı fakirlikten, haksızlıktan ve yolsuzluktan kurtulamazlar.

Sadece seçim yapıyor olmak demokrasi anlamını kazandırmaz. Rusya’da, Çin’de seçim yapıldığına göre demokrasi var diyebilir miyiz?

Bizde demokrasi için bu çağdışı iki kurumdan kurtulmak zorundayız. Demokrasi sloganı ile vatandaşlarımızı şaşırtmayalım, avutmayalım. Bu hizmet partilerin yani siyasetçilerin görevidir. Hodri meydan. “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” Lafla peynir gemisi yürümez.

Tarikatlar ve aşiretler yani feodal düzen ortaçağ felsefesinin ürünleridir. Bu felsefeyi benimseyen devletlerin kalkınamadıkları ve savaşlarda başarılı olmadıklarını tarihi gerçekler göstermektedir.

Örneğin; Osmanlı imparatorluğu 1517’de Mısırı işgal edince Halifelik Osmanlı Padişahlarına geçti, Devlet Şeriat rejimi ile yönetilmeye başlandı. Yani laiklik rafa kaldırılarak İslami kurallar kabul edildi. Osmanlı imparatorluğu kuruluşundan itibaren girdiği bütün savaşları kazandı. Ancak, Halifelik gelince yani şeriat rejimine geçildikten sonra 325 yıl bazı muharebeleri kazandı ama hiçbir savaşı kazanamadı. Bunun sonunda Sevr antlaşmasıyla çöktü gitti. Tarihçiler tarih tekerrür eder derler. Bu örnek, laiklik ilkesinin hayati önem taşıdığını anlatmıyor mu? Yani din işleriyle devlet yönetimin birbirine karıştırılmaması gerekir düşüncesindeyim. Bu nedenle, yeni anayasa yapılabilirse laiklik ilkesinin korunmasını ve uygulanmasını gerekli ve kaçınılmaz mütalaa ediyorum. 24-26 Ekim 1596 yılında Avusturya İmparatorluğu ile yapılan Haçova Savaşı Osmanlı İmparatorluğunun zafer kazandığı son savaştır.

Altay Tokat E. Korg. 1999’da Emekli oldu, Kıbrıs Gazisi, Başarılarından dolayı 5 madalya ile ödüllendirildi.

Neler Söylendi?

Vatandaş

Paşam gurur duyuyoruz sizinle Allah size uzun ömür versin 11 ay önce
DİĞER HABERLER
CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşananlara ilişkin 24 sosyal medya kullanıcısına soruşturma

CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşananlara ilişkin 24 sosyal medya kullanıcısına soruşturma

08-09-2025 - Gündem

'12 Dev Adam' yarı final için sahaya çıkıyor

'12 Dev Adam' yarı final için sahaya çıkıyor

09-09-2025 - Gündem