Çok sayıda eser arasında özel bir yeri ve anlamı olan Türkçülüğün Esasları adlı kitabın yazarı Ziya Gökalp, 1876 yılında Diyarbakır'da doğdu. Atatürk, "Fikirlerimin babası Ziya Gökalp'tir" der. Büyük İskender'de "Benim gerçek babam Filip değil. Aristodur" demiştir. Bu sözler, Ziya Gökalp'in filozof olduğuna işaret etmesi açısından kıymetlidir.
Ziya Gökalp, Türkçülüğü Türk Ulusunu yükseltmek şekline özetlemiştir. Bu bakımdan, ulusalcılıkta veya milliyetçilikte soy, sop aranmaz.
Ziya Gökalp, Ahmet Vefik Paşa ve Şipka kahramanı Süleyman Paşayı Türkçülüğün ilk babaları olarak tanımlar ve Türk Ocakları işe başka Türk kurumlarında bu iki Türkçülük liderinin resimlerini asmak değerbilirlik gereğidir demiştir.
Ziya Gökalp, Türküm diyen her bireyi Türk tanımaktan, yalnız Türklüğe hayınlığı görülenler varsa, cezalandırmaktan başka yol yoktur der. PKK ile masaya oturanlara iletilir. Dede Korkut Kitabını Oğuzların İlyadası niteliğindedir diyerek okumamızı tavsiye eder.
Ziya Gökalp, Osmanlı döneminde yaşayan iki tip, Türk tipi ile Osmanlı tipi, bu birbirine bu denli karşıttır? Osmanlı daima Türk'e "Eşek Türk" derdi. Türk köylerine resmi bir kişi geldiği zaman "Osmanlı geliyor" diye herkes kaçardı. Bu anlayıştan kurtulduk. Kıymetini bilelim.
1919'da İstanbul işgal edilince İngilizler, İttihat ve Terakki Partisinin ileri gelenlerini Malta'ya sürgüne gönderdi. Bunlar arasında Ziya Gökalp'de vardır. Türkiye'ye dönünce ölüm tarihi olan 25 Ekim 1924'e kadar TBMM'de Mebusluk yapar.
Ziya Gökalp, Kitabında Atatürk İle İlgili Şunları Yazmıştır
Türkleri, Türkçülük Ülküsü çevresinde birleştirerek büyük bir çökme tehlikesinden kurtarmayı başaran büyük bir dahi ortaya çıkmasaydı! Bu büyük dahinin adını söylemeye gerek yok, bütün dünya bugün Gazi Mustafa Kemal Paşa adını kutsal bir sözcük sayarak her an saygıyla anmaktadır. Eskiden Türkiye'de Türk Ulusunun hiçbir yeri yoktu. Bugün her hak Türkündür. Bu topraktaki egemenlik Türk egemenliğidir. Siyasette, kültürde, iktisatta, hep Türk Ulusu egemendir. Bu denli kesin ve büyük devrimi yapan kişi Türkçülüğün en büyük adamıdır. Çünkü,düşünmek ve söylemek kolaydır. Fakat yapmak ve özellikle başarıyla sonuçlandırmak çok güçtür.
Netice olarak, Türkçülüğün Esasları kitabından bazı alıntılar sundum. Ziya Gökalp, Atatürk'ün devrimlerinin başında Türk Ulusunun çöküşünü önlemesini gösteriyor. Ben katılıyorum. Bu vesile ile herkese, Ziya Gökalp'in Türkçülüğün Esasları adlı kitabını okumalarını tavsiye ediyorum.
MAKYAVEL "NİCCOLO MACHIAVELLİ'DEN" ALINTILAR!
1459-1527 yıllarında yaşamış İtalyan asıllı bir düşünür, siyaset bilimci ve araştırmacı bir yazardır. 11'nci asırda; Türk Tarihinde Yusuf Has Hacip tarafından yazılmış Kutadgu Bilig ve İran tarihinde Firdevs'in yazdığı Şahname adlı siyaset ağırlıklı kitaplara benzer yönleri olan devlet yönetimi yani siyaset konusunda Prens adlı meşhur kitabı yazmıştır.
Bu kitapların yazıldığı dönemde demokrasi bilinmiyordu ama kitaplarda yazılan ilke ve önerilerin çoğunun günümüzde geçerli olduğu kanaatindeyim.
Bu düşünceyle, eskiden okuduğum Prens kitabını günümüzde benzerlikler gördüğüm için tekrar okudum ve ders alınması dileği ile bazı noktalarını aşağıda özet şekilde sunuyorum. Ayrıca, kitabı okumayan siyasetçilerin okumalarını öneriyorum.
Makyavel, İtalyan Rönesans Hareketinin Öncülerindendir
Makyavelist felsefesinin temeli "Amaç için her yol mübahdir" şeklinde özetlenebilir. Makyavel'e göre; Herhangi bir kişi sahip olduğu iktidar gücünü ne kadar artırırsa muhaliflerin gücü o ölçüde azalır. Bu kapsamda, yaşadığımız karışıklıkların oluşmasında Makyavelist düşüncelerin rolünün olabileceğini tahmin ediyorum.
Makyavel'e göre; Tüm devletler için iyi yasalar ve iyi ordular hayati önem taşır. İyi ordunun olmadığı devlette yasalar iyi olmaz. İyi ordunun olduğu devlette iyi yasalar vardır.
Ordu Konusunda!
Ülke savunmasından görevli ordular üç tiptir. Milletten oluşan ordu. Ben buna milli ordu diyorum. Paralı yani profesyonel ordu ve Karma ordu. Makyavel milli orduyu savunur. Paralı askerler genellikle faydasızdır ve tehlikelidir der.
İtalya nın yıkımı paralı askerlere bağlanmış olmasınsandır.
Savaşta düşmanın, barışta paralı askerlerin talanına uğrarsınız. Onlar için para öncelik taşır. Komutanda yetenekli değilse o devlet için yıkım kaçınılmaz olur.
Roma ve Sparta milli ordusu sayesinde yüz yıllarca özgürce ayakta kalmıştır. Venedik Devletinin başarılarını incelersek savaşa kendi ordularını gönderdikleri sürece güven içinde zafer kazandıkları görülür.
Paralı askerlere örnek olarak Kartacalıları gösterebiliriz. İlk savaşlarının ardından Roma'nın boyunduruğuna girdiler. Hemde Kartacalıların komutanları kendi yurttaşlarından olmasına rağmen.
Tarihimizde Yeniçerilerin paralı askerler olduklarını ve fayda ve mahzurlarını mukayese ettiğimizde Makyavel'in endişe ve kaygısına katılıyorum. Ancak, askerin moral ve motivasyonlarının yüksek tutulmasına ve şövalye ruhlarının korunmasına özen gösterimelidir düşüncesindeyim. Aksi takdirde, savaş sürprizleri ile karşılaşma olasığı artabilir.
Büyük iskender "Komutanı kuzu olan aslanlardan oluşan ordulardan korkmam. Ama, komutanı aslan olan kuzulardan oluşan ordudan korkarım" demiştir. Burada komutanların önemi vurgulanmıştır. Atatürk ise subay okullarda yetişir. Komutan savaş ve kıtalarda yetişir diyerek Büyük İskenderin tecrübe ve düşüncesine katılmıştır.
PKK terör örgütüne gel barış yapalım anlamında önerisini ortaya atan, öneriyi destekleyen ve Terörsüz Türkiye Projesi kapsamında APO'nun ültimatomu ile Komisyon kurulmasını ve komisyonlara katılanlara bu yazıyı ve anılan kitapları okumalarını, tuzaklara düşmemelerini ve ders almalarının faydalı olacağını düşünüyorum.
Emekli Astsubayların Maaşları!
Emekli astsubayların maaşlarının düzenlenmesi ve artırılması konusunda barışcıl yürüyüş düzenlediklerini televiyonlardan izledim. İstekleri dinlenilmeli ve gereken yapılmalıdır diyorum. Emekli askerlerin, görevdeki emsallerinin aldıkları maaşın yüzde yetmiş beşinin emekli maaşı olarak verilmesinin doğru ve adil olduğunu değerlendiriyorum.
Altay Tokat E. Korg. 1999'da Emekli Oldu. Kıbrıs Gazisi. Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Görevinde Bulundu "1995-97" Başarılarından dolayı beş madalya ile ödüllendirildi.