Tura Türk
HV
17 EKİM Cuma 02:20

SEVGİ YER DEĞİŞTİRDİ

Bir Zamanlar Kalpte Olan, Artık Başka Yerde...

Yaşam
SEVGİ YER DEĞİŞTİRDİ

Bir Zamanlar Kalpte Olan, Artık Başka Yerde...

Eskiden insanlar sevmeyi bir ihtiyaç gibi değil, bir varoluş biçimi gibi yaşardı. Sevgi, bir çiçek gibi emek isterdi. Sulanırdı, korunurdu. Gözlerden sakınılırdı ama kalpten saklanmazdı. Bir bakış yeterdi, bir gülüş bin kelimeye bedeldi. Şimdi ise sanki hiçbir şey yeterli değil. Çünkü sevgi, yer değiştirdi…

Artık insanlar birbirlerini değil, sahip olduklarını seviyor. Bir insanın gülüşü değil; telefonu, arabası, kıyafeti değerli bulunuyor. Kalbin ağırlığı ölçülemeyince, maddiyatın terazisi devreye giriyor. Sevgi, gözlerin derinliğinden çıkıp, sosyal medyada kaç beğeni aldığına taşındı. Eskiden sevdiklerimizle göz göze gelirdik; şimdi ekranlar araya girdi, dokunmalar yerine kaydırmalar aldı.

Kalpten Cebimize, Cebimizden Sessizliğe

Sevgi artık bir sıcaklık değil, bir takas gibi. Ne verirsem ne alırım diye soruluyor. Bir çıkar ilişkisi gibi yaşanıyor duygular. Oysa bir zamanlar, karşılık beklemeden sevmek en büyük zenginlikti. Şimdi “neden bu kadar çok seviyorsun?” diye soruluyor, “ya kıymet bilmezse?” korkusu içimize işliyor. Belki de bu yüzden insanlar sevgilerini saklar oldu, belki de bu yüzden sevgi eksik kaldı…

Anne Gibi Seven Kalmadı

Bir annenin evladına duyduğu o tarifsiz sevgi gibi saf olan duygular azaldı. Herkesin sevgisinde bir hesap, bir korku, bir “ya yarım kalırsa” endişesi var. Hâlbuki gerçek sevgi tam da o yarım kalışlarda kendini belli ederdi. Gidenin ardından iç çekişlerde, kalanın susuşlarında saklıydı. Şimdi kimse kimsenin ardından susmuyor. Birileri gidince hemen bir başkası geliyor. Sevgi, beklemeyi de terk etti artık…

Sevgi Nerede Şimdi?

Belki bir çocuğun oyuncak ayısında…
Belki yaşlı bir kadının her gün aynı saatte baktığı boş sokakta…
Belki de unutulmuş bir mektubun satırlarında...

Sevgi hâlâ var ama eskisi gibi görünmüyor. Belki de biz onu aramayı bıraktık. Ya da aradığımız yer artık yanlış. Kalpten çıkıp nesnelere taşınınca, sevgiyi hissedemez olduk. O yüzden soruyor insan kendi kendine: “Sevgi hâlâ yaşıyor mu, yoksa sadece ismi mi kaldı anılarda?”

Bir Zamanlar Sevgi Ne Güzeldi...

Bir zamanlar, sevgi yalnızca bir dokunuştu. Bir omuza yaslanan baş, bir sofrada paylaşılan ekmek, gözlerden süzülen bir damla yaş… Şimdi ise parmaklarımızla ekrana kaydırdığımız yüzlerde arıyoruz o duyguyu. Ama gerçek sevgi hâlâ o eski zamanlarda, o eski kalplerde. Çünkü sevgi yer değiştirdi; ama tamamen kaybolmadı.

Onu bulmak için belki yeniden susmayı öğrenmeliyiz…
Beklemeyi, sabretmeyi, gerçekten anlamayı…

Çünkü sevgi hâlâ bir yerlerde bizi bekliyor.
Ama onu bulmak için önce içimizdeki kalabalığı susturmamız gerek.
Çünkü sevgiler yer değiştirdi…
Ve biz, belki de sevgiyi yanlış yerlerde arıyoruz.

Sevginin Dili Değişti

Eskiden bir "nasılsın?" bile yeterdi insanı ayakta tutmaya. Şimdi kimseden o kelimeyi duymuyoruz. Artık herkes kendi derdinde, kendi yorgunluğunda. Sevgi, ilgiden doğar. Ama ilgi bile lüks oldu bu çağda. Kimse kimsenin gözünün içine bakmıyor. Kelimeler çok ama anlam yok. “Seni seviyorum” cümlesi hafifledi… Herkes söylüyor, ama kimse hissettirmiyor.

Yarı Yolda Bırakılan Sevgiler

En çok da yarım kalanlar canımızı acıtıyor. Bir anda kesilen mesajlar, cevapsız çağrılar, “yoğundum” diye geçiştirilen ilgisizlikler… Oysa gerçek sevgi, meşgulken bile zaman ayırmaktır. Şimdi ise insanlar kalmak için değil, gitmek için geliyor. Sevgi de bu yüzden dayanamıyor artık yollara, valizlere, bahanesi bol cümlelere… Sevgi yoruldu. Çünkü insanlar, sevmenin yükünü taşımıyor artık.

Kalabalıkların İçindeki Yalnızlık

Eskiden sevgi yalnızken çoğaltırdı insanı. Şimdi kalabalıkken bile yalnız hissediyoruz. Bir sürü kişiyle konuşuyoruz ama kimseye gerçekten içimizi açamıyoruz. Çünkü açtıklarımızdan da yara aldık. Güven azaldı. O yüzden sevgi, kendi kabuğuna çekildi. Birçok insanın kalbinde hâlâ kocaman bir sevgi var ama dışarı çıkmaya cesaret edemiyor. Çünkü kalp kırık, dünya gürültülü…

Sevgi Artık Konuşmuyor, Susuyor

Belki de en çok bu acıtıyor. Sevgilerin artık konuşmaması. Her şey dile dökülemiyor. Çünkü insanlar kırılmaktan yoruldu. Sevdiğini söyleyen değil, hissettiren kazansın istedik ama kimse hissettirmedi. Sevgi susunca da, insanlar birbirini duyamaz oldu. Şimdi herkes kendi içindeki sevgiyle baş başa… Ama ne yazık ki o sevgi, bir başkasına ulaşamıyor.

Sevgi Uzaklara Taşındı

Sevgi artık uzaklarda. Gökyüzüne, yağmura, eski fotoğraflara gizlenmiş. Bir şarkıda, bir şiirde, bir anıda… Yakınımızdaki insanlarda değil artık, çünkü kimse kalbine yatırım yapmıyor. Herkes geçici olanı seviyor, kolay olanı… Oysa sevgi emek ister, sabır ister, zaman ister. Kimsenin bunlara vakti kalmadı. O yüzden sevgi, elveda bile demeden terk etti bazı hayatları…

Peki Şimdi Ne Olacak?

Belki de sevgiyi yeniden bulmak için eskiye dönmemiz gerekecek. Kırık kalpleri tamir etmek, sevgiyi hak edenlere vermek ve “iyi ki” diyebildiğimiz insanları kaybetmemek için çaba göstermek… Sevgi yer değiştirdi, evet. Ama hâlâ bulunabilir.

Eğer bakmayı bilirsek, hâlâ bir çocuğun gülüşünde…
Bir dedenin torununa sarılışında…
Bir yorgun kalbin hâlâ çarpmasında saklı o sevgi…

Yeter ki gerçekten sevelim.
Çünkü sevgi, yer değiştirir ama asla yok olmaz.

Ve Unutma...

Sevgi ölmedi…
Sadece yerini değiştirdi.
Belki artık bir insanda değil,
bir sokak lambasının altındaki yalnız bekleyişte…
Belki de bir gözyaşının sessizliğinde yaşıyor.
Ama hâlâ orada…
Hâlâ arayan bir yüreği bekliyor.

Çünkü sevgi, unutulmaz…
Sadece unutulmuş gibi yapılır. Ahmet TEKİN

Emircan MERALEmircan MERAL

Genel Yayın Yönetmeni

YORUMLAR