PKK teröristleri ile mücadele ederken meydana gelen çatışmalar sırasında Malul Gazilerimiz yani kahramanlarımız bazı sorunlarının çözümlenmesi için Sosyal Güvenlik Bakanlığının önünde toplantı ya da şiddete başvurmaksızın eylemlerini karalı bir şekilde sürdürüyorlar.
Gazilerimizin bu yasal hareketine, cesur, usta ve güvenilir gazeteci Sayın Saygı Öztürk gereken ve beklenen ilgiyi gösterip Gazilerimizi ziyaret etmiş ve konuyu detaylı olarak Sözcü Gazetesine yazarak kamuoyunu bilgilendirmiştir. Kendisine şahsım ve Gazilerimiz adına şükranlarımızı sunuyoruz. Kaleminize sağlık diyoruz.
Bununla beraber, objektif bir anlayışla vatandaşlarımıza haber ulaştırması gereken medyanın çoğunluğunun kahraman Gazilerimizin barışcıl ve haklı bulduğum reaksiyonuna tepkisiz kalmalarını da kınıyorum. Halbuki, en azından 19 Eylül Gaziler Gününde Bakanlık önünde toplanmış Gazilerimiz ziyaretler edilerek gönülleri alınmalı, sorunları hakkında yoğun bir haber kampanyası başlatılmalı ve Gazilik ünvanına yakınlık gösterimeli diye düşünüyorum. Kahraman Gazilerimize 1987-89 yıllarında Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı, 1885-97 yıllarında Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı olarak olağanüstü hal döneminde komutanlık yaptığım için düşüncelerimi ve eleştirilerimi bir vefa , vicdani sorumluluk duygusu ve görev bilinci ile sunuyorum.
Kahraman arkadaşlarımı istanbulda yaşadığım için sağlık sorunlarım nedeniyle ziyaret edemiyorum ama isteklerine ve bilhassa Terörsüz Türkiye Projesine dair kaygılarına gönülden katılıyorum. APO'dan ültimatom alan , PKK'nın Partisi DEM'i besleyen, PKK'yı muhatap alarak meşrulaştırmaya yol açan, PKK'yı Kürt vatandaşlarımızın tamamının temsilcisi haline getirmeye imkan sağlayan yani Kürt vatandaşlarımızın hepsini zımnen PKK'lı töhmeti altında bırakan ve Komisyon kuran projeyi tehlikeli buluyorum ve şiddetle protesto ediyorum.
Komisyonda PKK'nın başından talimat almak için ayağına gidilmesine izin veriliyor ve sıcak bakılıyor, Komisyonda PKK sempatizanları dinleniyor ve komisyona üye yapılıyor . Aynı zamanda, tehditler savurrmalarına bile göz yumuluyor. Ama PKK ile savaşmış Vali ve Komutanlar dinlenmiyor. Bu yöntemi calibi dikkat buluyorum. yorumu aziz Milletimize bırakıyorum.
KONU İLE İLİŞKİLİ BİR ANI!
1985-87 yıllarında 45'nci Alay Komutanı iken Sancak nöbeti tutan erlerden Arif onbaşı terhis olunca Çukurça-Hakkari'li olduğu için Çukurca'ya gelir. Benim Tugay Komutanı olduğumu öğrenince bana geldi. Ben hemen tanıdım, öptüm ve alaydaki günlerden bahsettik. Daha sonra, Arif köy korucusu yapıldı.
Sancak nöbetçilerini bizzat Alay Komutanı seçer ve Sancak nöbetini bu erler tutar. Çünkü, Sancak birliğin şeref ve namusunu temsil eder. Bu olay, vatandaşlarımızın eşit haklara sahip olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Yani ayrımcılık yani bölücülük yok. PKK ise T.C.'ni bölmek ve parçalamayı hedef alan, T.C.'nin güçlenmesini istemeyen yabancı güçlerin kuklası olan ve 1984'de isyanı yani silahlı mücadeleyi başlatan sinsi bir terörist örgüttür. Bölücülerle masaya oturmak stratejik hatadır ve terörü bilhassa bölücü terörü bilmemektir kanaatindeyim. Halk arasında acemi doktor hastayı tedavi ederken çoğunlukla hastayı öldürür derler.
1992'deTümgeneral olarak Etimesgut'ta konuşlu Zırhlı Tümene Komutan olarak atandım. O sırada Sancak Nöbetçisi Çukurcalı Onbaşı Arif ansızın bana geldi. Çukurca bölgesinde teröristlerin döşediği topuk koparan denilen mayına basmış ve bir ayağı kopmuş. Olayı anlattı. Arif'e sahip çıktım ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesine "GATA" gönderdim. Gereken yardım ve kolaylık sağlandı. Arif Korucuya Protez ayak takılınca çok mutlu oldu ve Çukurca'ya gitti.
Bu tür olayları PKK ile mücadele sırasında çok gördüm ve yaşadım. Burada, bütün vatandaşlarımızın birinci sınıf ve kanunlar karşısında eşit olduğunu somut olarak görüyoruz. Tecrübelerime dayanarak Teröristlerle pazarlık yapılmaz. Bu kapsamda, Bölücü PKK'nın tuzak ve kumpaslarına düşmeyelim. Aksi takdirde çok ağır bedeller ödeyebiliriz kanaatindeyim.
Bölgedeki bazı koruculardan haber alıyorum Terörsüz Türkiye Projesinden çok tedirginler ve endişe duyuyorlar. Eğer teröristler af edilir serbest kalırlarsa, korucuların çoğuna suikast düzenlerler ve devlete yakınlık duymuş aşiretlerden öç yani intikam almaya çalışırlar. Teröristlerin sözüne güvenilmez diyorlar. İlgililere iletilir.
Bu vesile ile tüm gazilerimizin Gaziler Gününü tekrar gönülden kutluyorum, selam, sevgi ve saygılarımı yolluyorum.
Altay Tokat E. Korg. 1999'da Emekli Oldu. Kıbrıs Gazisi, Başarılarından dolayı beş Madalya İle Ödüllendirildi

Genel Yayın Yönetmeni