Tura Türk
HV
17 EKİM Cuma 02:16

DÜNYADA HİÇBİR ŞEY SANA AİT DEĞİL… SEN NEYİN PEŞİNDESİN?

Bir gün uyanacaksın ve anlayacaksın…

Yaşam
DÜNYADA HİÇBİR ŞEY SANA AİT DEĞİL… SEN NEYİN PEŞİNDESİN?

Bir gün uyanacaksın ve anlayacaksın…

Bu hayatta “sahip oldukların” dediğin hiçbir şey, aslında sana ait değilmiş. O çok sevdiğin ev, gururla sürdüğün araba, ellerinle büyüttüğün çocuklar, uğruna ömrünü verdiğin sevgili, her şey… Hepsi zamanla senden kopacak. Sen istemesen de.

Bir dur, soluklan. Koşuyorsun, farkındayım. Hedeflerin var, borçların var, planların var. Ama şu an, sadece bir dakikalığına yavaşla.

Etrafına bak. Gerçekten sahip olduğunu sandığın şeylere bak: O oturduğun koltuk, cep telefonun, adına kayıtlı ev, bankadaki para, "benimsin" dediğin sevgili, hep seninle olsun dediğin aile… Hepsini gözlerinin önüne getir. Şimdi sana bir soru: Hangisi gerçekten senin?

Düşünmesi bile zor değil mi? Çünkü sahip olduğumuzu sandığımız şeyler, birer yanılsamadan ibaret aslında. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, sanki hiçbir şey elimizden kayıp gitmeyecekmiş gibi davranıyoruz.

Sonsuza kadar yaşayacakmışız gibi plan yapıyor, her şeyi kontrol edebileceğimizi sanıyoruz. Ama hayat, her gün suratımıza tokat gibi çarpıyor gerçeği: Bu dünyada hiçbir şey sana ait değil. Evler yıkılıyor, arabalar satılıyor, ilişkiler bitiyor, insanlar ölüyor. Bugün “benim” dediğin ne varsa, yarın senden alınabilir. Ve çoğu zaman da alınıyor zaten. Sen çaresizce ardından bakarken, hayat hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Peki o zaman… Bu kadar çaban, bu kadar yorgunluk, bu kadar kaygı niye? Neyin peşindesin gerçekten?

 

Evin Satıldı, Hatıraların da Gitti

Bir ömür çalışıp didindiğin ev… Duvarlarına çocuklarının boy çizgilerini işlediğin, mutfağında eşinle ilk kahveni içtiğin, penceresinden gökyüzünü hayal ettiğin ev… Gün geldi, borçlara yenik düştün ya da miras meselesi çıktı. Bir kalemde satıldı. İçindeki eşyalar dağıldı. Perdeler bile söküldü, anılarınla birlikte.

“Ev benimdi” demeye kalmadan, tapuda başka birinin ismi yazılı artık. Sana kalan yalnızca birkaç eski fotoğraf ve aklında canlanan görüntüler.

O ev artık yok, senin olan hiçbir şey de.

 

Arabanı Aldılar, Yollar Yalnız Kaldı

O ilk maaşla alınan araba, içinde yaşanmış nice yol hikayesi… Belki yazlık yollarda sevdiklerini taşıdın, belki yağmurlu gecelerde kendini. Ama işte, sigorta borcu, ekonomik kriz, ya da sadece zaman… Araban gitti. Ya satıldı, ya çalındı, ya da hurdaya çıktı.

Ruhu yok artık. Ruhsatı bile başkasının elinde.

Sen ise hâlâ arka koltuğa bıraktığın o peluş ayıyı hatırlıyorsun. Ya da cam kenarında akan yağmur damlalarını izlerken düşündüğün hayalleri…

Bir zamanlar senindi. Ama değildi.

 

Sevdiğin Gitti, Kalbini de Alıp Gitti

Sana “sonsuz” sözü veren… Gözlerinin içine bakıp “senden başka kimsem yok” diyen… Gün geldi ve seni terk etti. Nedeni olmadı çoğu zaman. Belki başka birini buldu, belki sadece senin sevgine doymuştu.

Ama gitti. Kalbini söküp götürür gibi…

Ve sen anladın ki, bir insana ait olduğunu sanmak, en büyük yanılgıymış. Aşk bile kalıcı değil bu dünyada. Sevgiler tükeniyor, duygular değişiyor, insanlar yüz çeviriyor.

Kaldın tek başına. Elinde bir veda mesajı ve hiçbir zaman verilmeyecek cevaplar…

 

Ailemiz Bile Bize Emanetmiş

En çok ne zaman yıkıldın biliyor musun?

Annenin mezarının başında, babanın sessiz sedasız gidişini izlediğinde… Aileni kaybettiğinde.

O an anladın: Ne kadar sevsen de, ne kadar bağlansan da; anne-baba bile kalıcı değil bu dünyada.

Evdeki boş sandalye seni parçaladı. Evin sessizliği boğazını düğümledi. Oysa sen onların hep yanında olacağını sanmıştın. Ama hayat sana acı gerçeği öğretti:

Sevdiğin herkes bir gün gidiyor.

Sahip olduğunu sandığın herkes aslında misafirmiş hayatında.

 

Parayı Biriktirdin, Mülkü Yığdın… Peki Sonra?

Yıllarca birikim yaptın. Gayrimenkuller aldın. Tapular dolapta istiflenmişti. Dükkanlar, arsalar, yazlıklar… Hayatını geleceğini garanti altına almaya adadın.

Ama sonra?

Ya seni dolandırdılar, ya da çocukların birbirine düştü. Belki de ölüm geldi ve hiçbirine yetişemedin.

Sen toprağa girdiğinde, ardında kalanlar kavgaya tutuştu. Eşyalar paylaşıldı, hatıralar satıldı.

 

Senin “benim” dediklerin, artık başkasının oldu. Toprağa hiçbir şey götüremedin.

 

Her Şey Emanet, Her Şey Geçici

Bu dünya kimseye kalmaz.

Sahip oldukların sadece emanet. Kalıcı olan tek şey; yaptığın iyilikler, sevgiyle sarıldığın anlar ve arkanda bıraktığın güzel izler.

Bankadaki paran değil, kalbindeki merhamettir seni insan yapan.

Ne kadar uğraşırsan uğraş, hiçbiri senin değil.

Eşyalar, insanlar, ilişkiler, unvanlar, hepsi seni terk edecek.

Peki sen hâlâ neyin peşindesin?

Ne İçin Yaşıyorsun?

Gerçekten, bir sor kendine…

Bu telaş, bu koşuşturma, bu kavga ne için?

Hırsla kazandığın şeylerin sana bir gün bile huzur vermediğini fark etmedin mi?

Sahip olduklarını sanıp da yalnızlaştığın anları hiç düşündün mü?

Bir gün sen de yok olacaksın. Ve senden geriye sadece bir mezar taşı kalacak. Üzerinde iki tarih ve adın.

Ne malın yazacak orada, ne unvanın, ne de kimlere hükmettiğin.

Sadece sen kalacaksın. Ve belki de yıllar sonra bile “iyi bir insandı” diyen birkaç dil…

 

SON SÖZ: SAHİ, SEN NEYİN PEŞİNDESİN?

Bir ev mi?

Bir araba mı?

Bir unvan mı?

Yoksa bir insanı kaybetmemek mi?

Hepsi geçecek. Hepsi bir gün senden alınacak.

Asıl mesele şu:

Senin ardında ne kalacak?

Unutma…

Bu dünya bir duraktır. Sahip oldukların sadece bir süreliğine yanında.

Ve sonunda her şey gidecek.

Senin olmayan hiçbir şey için bu kadar harap olma.

Çünkü dünyada hiçbir şey sana ait değil.

O yüzden…

Sen neyin peşindesin? Ahmet TEKİN

Emircan MERALEmircan MERAL

Genel Yayın Yönetmeni

YORUMLAR