Hayat, insana her gün yeni bir yüz, yeni bir sınav, yeni bir maske gösterir.
Ama tüm bu hengamenin içinde bazı insanlar vardır ki…
Kırılırlar ama eğilmezler.
Kaybederler ama kirlenmezler.
Yalnız kalırlar ama yalan söylemezler.
İşte o insanlar — doğru kalan insanlardır.
Doğru insan olmanın bedeli bazen ağırdır.
Yanlışlar alkışlanırken susmak, haksızlık karşısında dik durmak, menfaatin önüne vicdanı koymak cesaret ister.
Ama doğru insanlar, her ne olursa olsun, kalmanın bir yolunu hep bulur.
Çünkü onların pusulası dış dünya değil; içlerindeki vicdandır.
Doğru Olmak Kolay Değil, Ama Her Zaman Doğrudur
Doğru olmak bazen yalnız kalmak demektir.
Bazen sessizliğini korumak, bazen herkesin tersine gitmek…
Ama doğru insanlar bilir ki; kalabalıklar geçicidir, vicdan sonsuzdur.
Kendi huzurunu kaybetmemek için bazen susarsın, bazen çekilirsin, bazen kaybedersin.
Ama sonunda kazandığın şey çok daha büyüktür: Kendinle barışık olmanın onuru.
Yalnız Kalmak, Yanlış Kalabalıklardan Daha Güvenlidir
İnsan bazen “Doğru olmak bana ne kazandırdı ki?” diye düşünür.
Çünkü bu dünya, dürüstlüğü zayıflık sananların arasında dönüyor.
Ama yanlışlarla dolu bir kalabalığın içinde olmaktansa, doğruyla yalnız kalmak her zaman daha değerlidir.
Yanlışlar geçici bir rahatlık getirir; doğrular ise kalıcı bir huzur bırakır.
Vicdanla uyuyabilmek, en büyük ödüldür bu hayatta.
Zaman Doğruları Hep Ortaya Çıkarır
Bugün susanlar, yarın konuşur.
Bugün karalananlar, yarın anılır.
Bugün kaybedenler, yarın örnek gösterilir.
Zaman, doğru insanın en büyük tanığıdır.
Çünkü yalanlar kısa koşucudur; doğrular maratoncudur.
Zaman, yanlışları süpürür, doğruları parlatır.
Ve sonunda herkes hak ettiği yere gelir.
Doğru İnsan Olmak, Masumiyetini Korumaktır
Doğru insan; iyi niyetini kaybetmeyen, kalbini sertleştirmeyen, hâlâ gülümseyebilen insandır.
Dünyanın hoyratlığına rağmen içindeki çocuğu koruyabilen insandır.
O insanlar, bu dünyanın sessiz kahramanlarıdır.
Çünkü dürüstlük artık bir cesaret işidir.
Ve dürüst kalan herkes aslında bir savaşçıdır.
Doğruluk, Bir Karakter Meselesidir
Doğruluk öğrenilmez, seçilir.
Bir ahlâk değil, bir duruş biçimidir.
Her koşulda, her dönemde, her insanda değişmeyen bir çizgidir.
Doğru insan, menfaatine değil değerlerine bakar.
Bir söz verdi mi tutar, bir kalp kırdı mı onarmaya çalışır.
Onlar için “kimse görmese de” önemli değildir; çünkü onlar zaten kendi gözlerinden kaçamazlar.
Her Zaman Kalmanın Bir Yolu Vardır
Doğru insan olmanın en güzel yanı şudur:
Kırıldığında bile iyiliğini kaybetmezsin.
Düşmanına bile beddua etmez, sadece susarsın.
Çünkü bilirsin ki; her şey geçer, ama karakter kalır.
İyiliği seçmek kolay değildir, ama kalmanın yolu da budur.
Doğru insanlar, yalanların dünyasında bile var olmayı başarırlar; çünkü onlar doğrulukla kök salmış ağaçlardır.
Dürüstlük, Geceleri Rahat Uyuyabilmektir
İnsanın en sessiz ama en gürültülü anı, başını yastığa koyduğu andır.
O an, kim olduğunu, ne yaptığını, kimi kırdığını kendi kendine itiraf eder.
Doğru insanlar bu yüzden rahat uyur.
Çünkü onların hesabı bitmemiş bir vicdanları yoktur.
Karanlıkta bile içleri aydınlıktır.
Dürüstlük Kaybettirmez, Geciktirir
Bazen doğruyu seçtiğin için kaybedersin sanırsın.
Ama aslında kazandığın şey, zamanla anlaşılacak bir değerdir.
Doğruluk seni hemen ödüllendirmez; sabır ister.
Ama zamanı gelince seni en güvenli limana götürür.
Çünkü dürüstlüğün gemisi yavaş gider ama asla batmaz.
Vicdan, En Sessiz Ama En Güçlü Rehberdir
Vicdan konuşmaz ama sustuğunda bile duyarız onu.
O iç ses, seni en zor anda bile yönlendirir.
Doğru insanlar, kalabalıkların gürültüsünde bile o sesi dinleyebilenlerdir.
Bir insanın gerçek gücü, içindeki sesi bastırmadan yaşayabilmesindedir.
Herkes Gider, Ama Vicdan Kalır
İnsanlar seni yanlış anlar, terk eder, iftira atar.
Ama vicdanın kalır.
Ve o sana her zaman “Sen doğru yaptın” der.
O yüzden doğru insanlar, yalnız kalsalar bile hiç gerçekten yalnız değillerdir.
Dünyanın Değil, Kendinin Önünde Temiz Olmak
Doğru insan, başkalarına iyi görünmek için değil, kendi gözünde temiz kalmak için doğruyu seçer.
Bu fark çok büyüktür.
Çünkü dışarıdaki onay bir gün biter, ama içteki huzur hiç bitmez.
Vicdan huzuru, hiçbir alkışla değişilmez.
Zamanın Testinden Geçen İnsanlar
Doğruluğun en büyük ölçüsü, zamanla değişmemektir.
Yıllar geçer, insanlar çıkarına göre şekil değiştirir ama bazıları hep aynı kalır.
İşte o insanlar “karakter sahibi” dediğimiz kişilerdir.
Onlar zamana değil, ilkelere bağlı yaşarlar.
Sessizlik Bazen En Gür Cevaptır
Doğru insanlar, kavga etmeden haklı olabilen insanlardır.
Bağırmadan, kanıtlamadan, sadece susarak bile fark yaratabilirler.
Çünkü bazen sessizlik, vicdanın en gür sesidir.
Ve yanlışlar, bir gün o sessizlikte yankılanır.
Son Söz:
Dünya değişir, insanlar değişir, zaman değişir… ama doğru insanlar değişmez.
Onlar kaybolmaz, sadece sessizleşir.
Ama ne olursa olsun, kalmanın bir yolunu mutlaka bulurlar.
Çünkü dürüstlük, bir yaşam biçimidir — bir kimliktir.
Ve bu kimlik, hiçbir rüzgârla silinmez. Ahmet TEKİN
Emircan MERAL
Genel Yayın Yönetmeni













