Hayat bir sahne gibidir. Herkes bir şeyler yapmak ister; kimisi yazar olmak ister, kimisi kendi işini kurmak, kimisi de sadece mutlu olmak… Ama çoğu insan hiçbirine adım atmaz. Çünkü hep bir şeylerin “tam olmasını” bekler.
“Biraz daha hazır olayım.” “Koşullar uygun değil.” “Zamanı gelince.”
Oysa o “zaman” hiçbir zaman gelmez. Çünkü mükemmel şartlar yoktur.
Gerçek cesaret, eksik ve korkak halinle bile başlamaktır.
Beklemek, Hayatın En Sessiz Katilidir
İnsan bazen fark etmeden yıllarını bekleyerek geçirir. O doğru anı, o mükemmel fırsatı, o eksiksiz zamanı...
Ama o bekleyişin içinde, asıl hayatı kaçırır.
Gerçekte hayat, hiçbir zaman tamamen hazır olmaz. Her zaman eksikler, riskler, belirsizlikler vardır.
Ve bu eksiklikler, yaşamın tuzudur. Çünkü mükemmel şartlar sadece hayalimizde vardır, gerçekte değil.
Başlamak Cesarettir, Beklemek Bahane
Hepimiz bir şeylerden korkarız. Başarısız olmaktan, eleştirilmekten, hata yapmaktan...
Ama bil ki; başlamak cesaret ister, beklemek bahanedir.
Kusursuz zamanı beklerken yıllar geçer, fırsatlar solar, hayaller küllenir.
Oysa hiçbir büyük başarı, mükemmel şartlarda başlamamıştır.
Her büyük adım, eksik bir cesaretle atılmıştır. Ve sonra o eksiklik, tecrübeyle tamamlanmıştır.
Mükemmellik Arayışı Bir Tuzaktır
“Mükemmel olayım, sonra yaparım.”
İşte bu cümle, sayısız hayali toprağa gömmüştür.
Çünkü mükemmel olmak, bitmeyen bir uğraştır. Hep bir şeyler eksik kalır.
Oysa hayatta asıl güzellik, eksiklerle başlamakta gizlidir. Çünkü her eksiklik seni büyütür, her hata seni olgunlaştırır.
Başlamadan öğrenemezsin, hata yapmadan gelişemezsin.
Gerçek Değişim, Bir Adımla Başlar
Hiç kimse dağın zirvesine bir anda çıkmadı. Her zirve, bir adımla başladı.
İlk adımı atmak zordur, çünkü bilinmezdir. Ama o adımı atmayan, yolun güzelliğini asla göremez.
Hayat, mükemmel anı değil, cesur anı bekler.
Bir gün uyandığında, içinden bir ses “Artık zamanı geldi” diyorsa, işte o an tam zamanıdır.
Zamanı Beklerken Zamanı Kaçırırsın
İnsan hep daha uygun bir günü bekler: daha fazla para, daha iyi bir fırsat, daha doğru bir ortam...
Ama ironik olan şu ki, o fırsatlar hiç gelmez.
Hayat, bekleyenleri değil, harekete geçenleri ödüllendirir.
Çünkü bekleyen, sadece izler; başlayan, yaşar.
Ve sonunda fark edersin ki, mükemmel zamanı beklerken, en değerli şey olan zamanı kaybetmişsin.
Hata Yapmaktan Korkma
Birçok insan başlamaz, çünkü hata yapmaktan korkar. Oysa hatalar, en büyük öğretmendir.
Hiç hata yapmayanlar, aslında hiç denememiş olanlardır.
Kusursuzluk, hata yapmadan değil; hatalardan ders çıkararak ulaşılır.
Başlamak, hata yapma riskini göze almaktır. Ve işte bu yüzden değerlidir.
Her Başlangıç Küçüktür
Kimse büyük doğmaz. Her başarı, küçük bir başlangıcın sonucudur.
O ilk adım belki sarsak, belki belirsizdir ama en değerlisidir.
Çünkü her yol, bir adımla başlar. Başlamadan büyüyemezsin, yürümeye başlamadan koşamazsın.
Bahanelerin Arkasına Saklanan Korkular
“Zamanı değil”, “Param yok”, “Yorgunum”... Bunların hepsi birer bahanedir.
Aslında bunların ardında korku vardır: başaramama korkusu, yetersiz olma korkusu, değişim korkusu.
Ama bil ki, korkular asla yok olmaz; sen onlara rağmen adım atarsan küçülürler.
Mükemmellik Değil, Samimiyet Kazandırır
Hayat mükemmel olanları değil, gerçek olanları sever.
Kusursuzluk insanı soğutur, samimiyet ise bağ kurar.
Bu yüzden başlaman için mükemmel olman gerekmez; sadece içten olman yeter.
Kalpten gelen her çaba, sonunda yolunu bulur.
“Bir Gün” Değil, “Bugün” Demeyi Öğren
Bir gün yaparım, bir gün başlarım, bir gün değişirim…
Ama o “bir gün” çoğu zaman hiç gelmez.
Hayat, bugünü yaşamanı ister. Çünkü yarın dediğin şey, sadece bir varsayımdır.
O yüzden erteleme; ne yapmak istiyorsan, şimdi başla.
Son Söz
Hayatta seni başarıdan, mutluluktan, huzurdan alıkoyan şey eksikliğin değil, bekleyişindir.
Mükemmel şartlar yoktur; çünkü mükemmel an, şu andır.
Hayat senden cesaret ister, konfor değil.
O yüzden bekleme; kusurlu ol ama başla.
Çünkü hiçbir şey mükemmel olmaz, ama her şey sen başladığında güzelleşir. Ahmet Tekin

Genel Yayın Yönetmeni