Sayın Bahçeli'nin Terörist Başına yaptığı sürpriz, talihsiz ve tavize açık çağrısı üzerine PKK'nın siyasi kolu DEM’den bir heyet 28 Aralık 2024 günü İmralı'ya gitti ve mahkûm Apo ile görüştü.
Görüşme sonunda basına yansıyan ve aşağıda sunulan 7 maddelik açıklama yapıldı.
1. Türk - Kürt kardeşliğini güçlendirmek tarihi bir sorumluluktur
2. Sürecin başarısı için en önemli zemin TBMM’dir.
3. Devir, Türkiye için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.
4. Bahçeli ve Erdoğan'ın çağrısına katkı kararlılığına sahibim.
5. Bu sorunun çözümü artık ertelenemez.
6. Pozitif adım atmaya ve çağrı yapmaya hazırım.
7. Bütün çabalarımız Ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacaktır.
Bu bildiri; PKK'nın T.C. ile eşit statüde görülmesini, PKK’nın Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olarak kabul edilmesini ve çağrının T.C. ‘den geldiğini vurgulayan bir metindir. Normal karşılanması halinde PKK ve yandaşlarına cesaret ve umut aşılayan ama PKK ile mücadele eden şehit, gazi ve kahramanlarımızın ruhlarını ve onurlarını sızlatan bir anlama yol açacağını düşünüyorum ve yakışıksız buluyorum. Ayrıca, barıştan bahsedildiğine göre savaş yapıldığını ima ediyor. Savaş kurallarında barış veya ateşkes müzakerelerine dair teklifin kötü pozisyona düşen tarafından yapıldığını biliyoruz. Bu imaj bile PKK'nın işine yarar kanaatindeyim.
Bu kapsamda, PKK Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi değil Türkiye üzerinde çıkarları olan dış güçlerin vesayet savaşını yapan maşasıdır. Dolayısıyla, PKK, ABD ve İsrail’den izinsiz hiçbir inisiyatif geliştiremez.
Memurlarımız, alevi vatandaşlarımız, okullarımız, emeklilerimiz vs. gibi Kürt vatandaşlarımızın sorunlarının çözüm yeri doğal olarak TBMM’dir. PKK’nın TBMM’de yeri olamaz.
Daha önce yapılan ve fiyaskoyla sonuçlanan komedinin tekrarından yine sonuç alınmayacaktır düşüncesindeyim. Çünkü PKK’nın siyasi hedefi sözde bağımsız bir Kürdistan Devleti kurmaktır.
İç politikalar uğruna böyle senaryolar sadece terörün güçlenmesine zemin hazırlamaktan başka bir işe yaramayacaktır. Kanısını taşıyorum.
APO 1990'da şartsız şekilde ABD tarafından teslim edildiğinde her türlü katkıya hazırım demişti. 24 yıl neden bekliyor. PKK’ya silah bıraksın ve PKK kapatılsın çağrısı yapmayı APO teklif edebilirdi. Bu çelişkiyi kesinlikle dikkate almalıyız, Teröriste güvenilmez ve inanılmaz. Şimdi, APO’nun pazarlık peşinde, bazı tavizleri koparmaya yönelik tuzaklar kurguluyor olduğunu değerlendiriyorum.
Basında, APO’nun kendisi dâhil dağ kadrosunun affına dair şart ileri sürdüğü yazılıyor. Bu haber doğru olmasa bile psikolojik harekât açısından PKK'nın büyük bir avantaj yakalamasına olanak sağladığını belirtmek isterim. Bir Devlet Bölücü PKK karşısında böyle onur kırıcı duruma düşürülemez.
Bölücü Terör Örgütü PKK’nın temsilcileri ile müzakere sürecini görüşmek, ona onay vermektir. CHP bu kumpasa düşmemelidir, çok zarar göreceğini ayrıca değerlendiriyorum. Kurucu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhunu sızlatmayın.
Irak’ta ki Gibi Suriye’de Türkmen Soydaşlarımızı Feda Etmeyelim!
Irak'ta 2 milyondan fazla Türkmen yaşamaktadır. Buna rağmen, Irak Anayasası Irak halkının Arap ve Kürtlerden oluştuğunu yazar. Böylece, Türkmenler azınlık statüsünde ve 2’nci sınıf topluluk olarak görülür. Bu aşağılayıcı statü T.C. ‘nin pasif politikasından ve gerekli desteğin verilmemesinden kaynaklanmıştır kanaatindeyim. Aynı hatayı Suriye'de yapmayalım.
Suriye’de 1 milyondan fazla Türkmen'e sahip çıkmaya devam etmeliyiz ve Suriye’nin yapılanmasında kararlı politika izlemeliyiz.
Suriye, Ortadoğu'da faaliyet gösteren terör örgütlerinin yuvalandığı, ağır ve karmaşık şartların yaşandığı bir ülkedir. Yeniden yapılanması ve iç barışın sağlanması kolay kolay gerçekleştirilemez. Çünkü terör örgütleri paylaşımda birbirleriyle kolay kolay anlaşamazlar. Geçiş dönemi Uzun yıllar alır ve iç savaş alçak yoğunluklu olarak bir süre daha devam eder. Bu oluşumda ABD ve İsrail dominant rol oynayacaktır.
Biz, jeopolitik açıdan, tarihsel bağlarımızdan, güvenliğimiz ve Türkmenlere sahip çıkma sorumluluklarımızdan dolayı gelişmelere aktif olarak müdahil olmaya devam etmeliyiz düşüncesindeyim. Türkmenlerin hak ve menfaatlerini sağlamak için gereken desteği artırmalıyız ve PYD’nin devlet kurma, özerklik gibi olası kazanımlarına karşı politik ve askeri önlemler almak kararlılığımızı göstermeliyiz ve sürdürmeliyiz.
Altay Tokat E. Korg. 1999’da emekli oldu. Gazi, Başarılarından dolayı 5 madalya ile ödüllendirildi.

Genel Yayın Yönetmeni