Suriye’de iç savaş yıllardır sürüyor. Suriye’de ki Esat rejimini İran ve Rusya desteklemektedir. Burada mezhepçilik rol oynamaktadır. Elbette çağ dışı bir politika ama İslam âlemi bu ideolojilerden bir türlü kurtulamadığı için terörizm ve savaşlar önlenemiyor. Bundan dolayı, İslam âlemi demokratik rejime dayalı devletler gerçekleştiremiyor. Bu nedenle, huzur, refah, özgürlükler ve işbirliği sağlanamıyor.
Suriye İç Savaşı!
Suriye’de yıllardır iç savaş devam ediyor ve Esad rejimini İran ve Rusya destekliyor. Ancak, Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya’nın askeri desteğinin sınırlı kalacağını tahmin ediyorum.
Hâlihazırda, Suriye'de çok sayıda terör örgütü hedefleri doğrultusunda silahlı faaliyet göstermektedir. Ulusal güvenliğimiz açısından PKK-PYD, HTŞ ve IŞİD’in öncelik taşıdığını düşünüyorum.
Geçmişte, PKK ile ilgili politikalar ve mücadelede yapılan hatalarımız ve eksiklerimiz yüzünden gelinen noktada, Suriye'de petrol bölgesinin yer aldığı Fırat'ın doğusunu ABD’nin desteklediği ve eğittiği PKK-YPG, batıda bir bölgeyi ise İsrail’in desteklediği HTŞ “Şam Kurtuluş Örgütü” kontrol etmektedir.
Güvenliğimiz açısından Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını savunmamız doğrudur ve gereklidir. Ama geç kalındığı kanaatindeyim. Bundan dolayı askeri tedbirlerimiz yanında ABD, AB ve İsrail politikalarımızı gözden geçirerek yeni politikalar saptayıp izlemeliyiz ve yakınlaşmamızın faydalı olacağını değerlendiriyorum.
PKK-PYD ve HTŞ’nin Saldırısı!
İsrail -Lübnan arasında ateşkes antlaşmasının sağlanmasının hemen ardından Netanyahu ne dedi? “Şimdi İran’a daha rahat yoğunlaşacağız” İsrail, bu açıklama doğrultusunda ve Hamas politikamızdan dolayı bize de kızdığı için ABD ile görüşerek vesayet savaşlarını yürüten PKK-PYD ve HTŞ Bölücü Terör Örgütlerini Halep mihverinde saldırıya başlattı.
PKK-PYD güçleri, Fırat Nehrinin batısına geçerek El Hafsa, Meşkhane, Derhayr, El Sefire üzerinden Halep'e kolayca ulaştı ve Halep’de bulunan Kürt Mahallesindeki Şeyh Maksudi peşmergeleri ile birleşti. Böylece, İran'ın Suriye Rejimine, Lübnan’da ki Hizbullah’a, Gazze'de ki Hamas’a karadan lojistik desteğin yapıldığı yolu da kontrolü altına aldığı için engellemiş oluyor.
ABD'nin bu saldırılarla ilişkim yok mealindeki açıklamasını inandırıcı bulmuyorum ve diplomasi olarak yorumluyorum.
PKK-PYD’nin doğudan başlattığı harekât ile koordineli olarak HTŞ batıdan Halep'e yönelik operasyonu 3 gün içinde HTŞ ve PKK-PYD unsurları Halep'te birleşerek şehri rejim güçlerinden ele geçirdi. Suriye, çok sayıda askerinin öldüğünü ve yaralandığını açıklayarak şehri geçici olarak terk ettiklerini duyurdu.
PKK-PYD ile HTŞ unsurlarının birleşmesiyle oluşan koridorun, Fırat’ın doğusunda kurulması düşünülen sözde Kürdistan Devletinin deniz ile irtibatını sağlayacakmış.
Bununla beraber, Rejim Kuvvetlerinin gösterdiği başarısızlık, dağınıklık ve savaş yeteneğinin zayıflığı Esat rejiminin ayakta kalmasının ve Suriye’nin toprak bütünlüğün korunmasının çok zor olduğunu göstermektedir. Biz bu kötü ve aleyhimize gelişen olasılıklara karşı gereken yeni politik ve askeri önlemleri gecikmeksizin almalıyız ve mutlaka Suriye’de ki gücümüzü takviye etmeliyiz. Söz konusu koridorun denizle birleşmesine kesinlikle izin vermemeliyiz. PKK ve Partisi DEM ile mevcut çok yanlış ve tehlikeli politikamızı hızlıca kökünden değiştirmeliyiz. İçe dönük politikalarımızdan ziyade Suriye’de ki gelişmelere milli birlik ve beraberlik ruhuyla odaklanmalıyız kanısını taşıyorum.
İç savaşın yani çatışmaların şiddetini artırarak uzun süreceğini bekliyorum. Savaşta arazi ve şehrin kontrolünden ziyade düşmanın silahlı gücünün yok edilmesinin öncelik taşıdığını dikkate aldığımızda bir göç dalgasına hazırlıklı olmalıyız.
Terör ve düşmana taviz vermek, günü birlik politikalar ile mücadele etmek, teröristlerin sözlerine inanmak, terör örgütünü halkla özdeşleştirmek, sözüne inanmak vs. her zaman sürprizlere ve tehlikelere yol açar.
Çevremizdeki savaşlar ve bunalımlardan soyutlanamayız. Ama milli menfaatlerimizi ve ulusal güvenliğimizi ve bütünlüğümüzü korumak için gereken fedakârlıkları yapacağımızdan da kuşku duymuyorum.
Altay Tokat E. Korg. 1999’da emekli oldu. Kıbrıs Gazisi. Başarılarından dolayı 5 madalya ile ödüllendirildi.

Genel Yayın Yönetmeni