Sapla samanı karıştırmayın diye bir deyim vardır. Bunun anlamı, düşünce ve eylem olarak iyiyle kötüyü ayıramamak veya ayırmamaktır.
Özellikle son zamanlarda ve önemli siyasal ve toplumsal konularda sapla samanı birbirine karıştırdığımız için ekonomik, sosyal sıkıntılarımız ve bölücü PKK teröründen kaynaklanan güvenlik sorunlarımız giderek büyüyor.
Yaşadığımız siyasal ortamda ki bazı tutuklamalar ve kararlara karşılık gösteri ve direnişler elbette iç huzurumuzu ve ekonomik sorunlarımızı karışıklığa taşıyor. Burada, aşırı taşkınlıklardan, şiddetten ve tahribattan kaçınılması güzel bir karardır ve doğrudur. Bu bağlamda, düzenlenen yasal mitingleri PKK Bölücü Örgütü ve uzantısı DEM ile yakınlaşmaya bahane göstermek ve karıştırmak stratejik hata olur. Yani, PKK ve DEM’i demokrasi potasında mütalaa etmek düşmanı, muhalefeti ve dostu anlamamak anlamına gelir. Diğer bir ifade ile sapla samanı karıştırmak tır.
PKK ve uzantısı DEM ülkeyi bölmek istiyor. Biz DEM’i TBMM’de beslemeye devam ediyoruz Buna da demokrasi diyoruz. Devleti yöneten Partiye iktidar, karşıt partilere muhalefet denir. Ama Ülkeyi bölmek isteyen düşmandır. Muhalefet ve düşmanı ayırt edememek sapla samanı karıştırmaktır.
Çok kişi Kürt sorunu diyor ama içini açıklamıyorlar. Bana göre, Kürt vatandaşlarımızın ekonomik, sağlık ve eğitim sorunları vardır. İlave olarak, PKK ve Aşiret Ağalarının baskısından kurtulmak baş sorundur. Kimse buna eğilmiyor ama demokrasiyi de dillerinden düşürmüyorlar. Diğer bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın benzer sorunlarının olduğunu da unutmayalım. Bunu kimse inkâr edemez. Bu anlamda, PKK ve Partisi DEM yani düşman ile Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını beraber görmek ve çözmeye çalışmak sapla samanı birbirine karıştırmaktır.
Sapla samanı karıştırmaya devam edersek PKK’nın terörist başına sayın diyenlere veya ondan medet bekleyenlere umut sloganı ile yaklaşırsak ve bu yanılgıya sessiz kalırsak sıkıntılarımız artar kanısındayım.
Siyaset alanında gerginlikler yaşıyoruz. Örneğin, İmamoğlu’nun tutuklanması, 30 yıllık diplomasının geçersiz sayılması gibi olaylar eleştirilir veya mitingler düzenlenebilir. Doğaldır. Ama DEM ile yakınlaşmaya bahane göstermek kabul edilemez. DEM’liler hala APO'ya sayın diyor, PKK ön koşulsuz silahlarını teslim edecekti ve PKK kurultayı toplayacak kendisini fesh edecekti. Ne oldu? Buna karşılık, DEM Öcalan'ın serbest kalmasını sağlayacak tavizlere öncelik veriyor ve bekliyor. Bu kargaşaya hala umut diyenler sapla samanı karıştırıyorlar. ABD ve İsrail'in bölgedeki rolü yadsınamaz.
İmamoğlu’na genç ve millet saygı duyuyor. Uzun vadede isteklerini gerçekleştireceğini değerlendiriyorum. Buna rağmen, saf dışı bırakma çabaları ekonomimize, dış politikamıza ve iç huzurumuza zarar veriyor ve daha da önemlisi PKK’nın hoşuna gidiyor düşüncesindeyim.
Şunu herkes bilsin istiyorum. PKK teröristleri ile bölgede savaşmış, şehit veya gazi olmuş Korucular dahil Güvenlik Güçlerimizin oy potansiyeli 4 milyon civarındadır. Bu kahramanlarımızın oylarını seçimlerde PKK ve Onun Partisi DEM gibi partilerle iş birliği yapan Parti'nin alması mümkün değildir. Bu kararı, kahraman Güvenlik Güçlerimize komutanlık yaptığım için bir şeref ve görev olarak şimdiden ilan ediyorum.
Sapla samanı karıştırmaktan kaçınalım ve Anayasamızın ilk dört maddesine dört elle sarılalım ve bağlı kalalım. Bu politikalarla sorunlarımızı çözmeye çalışırsak başarı kendiliğinden gelir kanaatindeyim.
Altay Tokat E. Korg. 1999’da Emekli Oldu. Gazi, Eski J. Asayiş Komutanı “1995-97” Başarılarından dolayı 5 madalya ile ödüllendirildi

Genel Yayın Yönetmeni