Bugün yaşadığımız siyasi, ekonomik, güvenlik ve sosyal sorunlarımızın kaynağında en başta PKK Bölücü Terörü yatmaktadır. Buna rağmen, yetkili ve görevli insanların çoğunun bu tehlikesini göremiyor olmaları PKK’yı umutlandırıyor cesaretlendiriyor. Başta ABD olmak üzere dış desteğin artması tehlikeyi büyütüyor.
PKK İle Mücadelede; PKK’nın İşine Gelen Siyasi Boyutta Yapılan Kritik Hatalar Şunlardır,
1. PKK Terör sorunu ile Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını birlikte mütalaa etmek. Böyle bir yaklaşım veya politika tehdit ve tehlikeyi hiç anlamamaktır. Dolayısıyla çözüm üretilemiyor. Kürt vatandaşlarımızın sorunları deyince sağlık, işsizlik, eğitim, yol, su, güvenlik, aşiret sisteminden kaynaklanan baskı gibi konular aklımıza gelmelidir.
2. PKK'dan emir alarak siyaset yapan HDP, DEM gibi Partileri Kürtlerin Partisi olarak görmek. Böylece Kürt vatandaşlarımızın bilhassa korucularımızın kahramanlıklarını inkar ederek Kürt vatandaşlarımızın tümünü en azından PKK sempatizanı şeklinde yaftalamak ve PKK eylemlerini ve tuzağına düşenleri savunmak, Halbuki PKK Ülkemizi bölmeyi hedefleyen yabancı güçlerin taşeronu olan bir terör örgütüdür. Dolayısıyla PKK düşman bir örgüttür. Kürt veya diğer vatandaşlarımızın bazıları PKK’yı destekleyebilir. Bunlar PKK’lıdırlar. Ancak, tüm Kürt vatandaşlarımızı töhmet altında bırakamayız. Bırakanlar cahillerdir, PKK’yı bilmeyenlerdir ve demokrasiyi dejenere edenlerdir.
3. PKK’nın siyasi organı olan Partileri meşru gören kısır ve hatalı yaklaşımlar terörle mücadeleye büyük zarar veriyor. Bu kapsamda; parti kapatılmamalı diyenler, Bütçeden para yardımı yapılarak kurşun almalarına ve Mehmetçiğe karşı kullanmalarına göz yumanlar, PKK’nın askerlik şubesi gibi çalışan belediyelere kayyum atanmasını eleştirenler Teröristlerin değirmenine su taşıdıklarının ve bazı teröristlerin siyaset alanında serbestçe dezenformasyon amaçlı propaganda yapmalarına zemin hazırladıklarının farkında değiller mi?
Parti kapatılmasın diyen vizyonu dar insanlar, demokrasi ile yönetilen İspanya’da PKK benzeri ETA Bölücü Terör Örgütünün siyasi kanadı Batasuna Partisinin kapatıldığını ve bu kararın AİHM tarafından onaylandığını okusunlar ve öğrensinler. Milleti yanlışlarla zehirlemeye uğraşmasınlar.
4. 2012 yılında bazı PKK sempatizanı bazı Milletvekillerinin PKK Teröristleri ile dağlarda sarmaş dolaş kucaklaştıklarını hatırlayalım ve ders çıkaralım ama kaygılıyım.
Hakkari de Tanin Tanin Bölgesindeki Başarılı Operasyon Bir Milletvekilin Çarpıtmasının Öyküsü
Yıl 1989 Temmuz ayı Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı görevim bitmek üzereydi. Bir duyum aldık ve Tanin Tanin Bölgesine bir operasyon düzenledik. Hakkari Merkezde konuşlu Dağ ve Komando Taburuna operasyon emrini verdim ve gece intikal başladı. Tabur, Tanin Tanin Bölgesindeki teröristleri arayacak, bulacak ve etkisiz hale getirecekti. Hava aydınlanırken teröristlerle temas sağlandı ve çatışma başladı. Teröristlerin ilk ateşinde bir askerimiz şehit oldu. Çatışma akşama kadar devam etti. Gece çatışma bölgesinde geçirildi. Ertesi gün arazi araması yapıldı. On bir teröristin silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirilmiş ve iki terörist sağ olarak ele geçirilmişti. Bizim bir şehidimiz vardı.
Çatışma bitince, Tabur Komutanı Cumhuriyet Savcısını istedi ve helikopterle bölgeye gönderildi. Savcı teröristleri ve silahlarını kapsayan tutanağını tamamlayıp Hakkâri’ye döndü.
Olay böyle cereyan etmesine rağmen ertesi gün gazetelerde Tanin Tanin Geçidi bölgesinde öldürülenlerin terörist olmadıkları, yaylaya çıkan Kavaklı köylüleri olduğu mealindeki yalanın, flaş haber olarak yayınlandığını gördük ve hayretle okuduk. Operasyonla ilgili bu asılsız ve uydurma haber kamuoyunun gündemine oturdu.
Yapılan araştırma sonunda PKK’nın kirli taktiği olan iftira, çarpıtma, saptırma yöntemiyle kahramanları hedef gösterme ve güvenlik güçlerini yıpratmaya yönelik aşağılık haberin o dönem Hakkâri Milletvekili olan Esat Canan tarafından kurgulandığını tespit ettik. PKK’ya yakınlık duyan bu adam, daha sonra PKK’nın Partisi HDP Milletvekilliği yaptı.
Bu dezenformasyona alet olan gazetelere, haberi yazan ve yayınlayan gazetecilere daha çok üzülüyorum ve acıyorum.
PKK yandaşları iyice açığa çıksınlar diye sessiz kaldık ve üst makamlara olayla ilgili rapor vermeyi ve konuşmayı bahaneler ileri sürerek geciktirmeye çalıştık. Biz, kendimizden emindik ve soğukkanlılıkla hareket ediyorduk. Çünkü, öldürülenlerin silahlarıyla ele geçirildikleri, Savcı tutanağının bulunduğu ve iki sağ teröristin her şeyi açıklayacağı için operasyonun üstün başarıyla tamamlandığından kuşku duymuyorduk.
Bir müddet sonra Savcının raporu açıklanınca, bazı marjinal basın organlarının yanlı yayınları bıçak gibi kesilmişti.
Huzur Toplantısı Düzenleyerek Kamuoyunu Aydınlattık
Hakkâri Meydanında halkı topladık. Bir çadıra da sağ yakaladığımız iki teröristi koyduk. Önce Hakkâri Valisi sonra ben konuşma yaptık ve olayı anlattık. Daha sonra Savcının Raporu okundu. İki teröristi çadırdan çıkardık ve çatışmayı anlattılar. Terörist gurubun içinde görevli olduklarını, bölgeye nasıl geldiklerini, askeri birliğe pusu kurduklarını ama ağır zayiat verdiklerini detaylarıyla açıkladılar.
Kumpas kurmaya çalışan Esat Canan’ın ve dezenformasyona alet gazetecilerin kulağı çınlamıştır sanırım.
Komutanlar Geldiler
Bu kahramanlık öyküsü üzerine zamanın Genelkurmay Başkanı ve KKK habersiz olarak Hakkari'ye geldiler. Komutanların gelişi bize gurur ve mutluluk vermişti, Mehmetçiğin moral ve motivasyonunu daha da yükseltmişti.
Kumpası eline yüzüne bulaştıran PKK yandaşı Milletvekiline ne partisinden, nede TBMM'den herhangi bir uyarı dahi yapılmamıştı Buna üzülmüştük.
Her zaman söylüyorum ve yazıyorum; PKK ile mücadelede teröristlerle mücadele yapılıyor ama siyasi ve psikolojik boyutta gerekeni yeterli düzeyde yapamıyoruz. Bundan dolayı, PKK tehdidi, siyasi boyut kazandı, DEM, Kandilden direktif almaya devam ediyor. Çünkü İstiklal marşını söyleyemiyorlar, APO'ya Terörist başı diyemiyorlar ve PKK’yı kınayamıyorlar.
Dünya da bir Milletvekilinin yol kesen haydutlara sahip çıkmaya çalıştığı bir devlet olduğunu sanmıyorum. Aynı Şeyi Türkiye için söyleyemiyorum. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az derler! Anekdotlar başka yazılarımda devam edecek. Belki ders çıkarılır ve geri besleme ile hatalarımız düzeltilir.
Altay Tokat E. Korg. 1999 da emekli oldu. Gazi, Eski Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı -1995-97-
Emircan MERAL
Genel Yayın Yönetmeni
