Nelson Mandela’nın “Bir işe başlayana kadar her şey imkansız gibi görünür” sözü, başlama cesareti ve inancın öneminin altını çizen önemli bir sözdür. Mandela, hayatında birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen, başlama cesareti ve inancı sayesinde büyük bir lider olmuştur.
Bir işe başlamadan önce, o işin gözümüzde büyümesi ve zor ya da imkansız gibi görünmesi oldukça yaygın bir duygudur. Bu, psikolojik bir direnç olarak tanımlanabilir ve insanların hayal ettikleri veya planladıkları işleri hayata geçirme sürecinde karşılaştıkları temel engellerden biridir. Ancak bu algı, yalnızca işin başlangıcında bir engel gibi görünür; sürece girildikçe ve adımlar atıldıkça, aslında o işin yapılabilir olduğunu fark ederiz. Bu durum, birçok insanın başarıya ulaşmasında kilit bir etken olan “başlama cesaretini” destekler ve teşvik eder.
Bir İşe Başlamanın Psikolojisi
Bir işe başlamadan önce insanların yaşadığı kaygı ve korku, çoğunlukla belirsizlik ve bilinmeyen durumlarla ilişkilidir. İnsan zihni, özellikle yeni veya karmaşık görünen işler karşısında olası riskleri büyütme eğilimindedir. Örneğin, yeni bir projeye başlarken, işin gerektirdiği emek, zaman ve enerjiyi yanlış değerlendirebiliriz. Bu da işin zor veya imkansız olduğunu düşünmemize yol açar. Ancak işin içine girdikçe, küçük adımlarla ilerledikçe ve başarılar kazandıkça, bu ilk zorlukların büyük oranda ortadan kalktığını ve işin yapılabilir olduğunu görürüz.
Başlama Cesareti ve İleriye Adım Atmak
Başlama cesareti, başarının ilk adımıdır. Ünlü motivasyon konuşmacıları, yazarlar ve başarılı insanlar, bir işe başlamadan önceki korkularını ve kaygılarını yenme konusuna sık sık vurgu yaparlar. Onlara göre, birçok insanın bir işe başlarken yaşadığı bu korkular, ilk adımın atılmasıyla birlikte yerini heyecana ve motivasyona bırakır. Bir işin başında kendine güven duyulması, sadece bireylerin kişisel gelişiminde değil, toplumsal gelişim ve ilerleme açısından da önemli bir rol oynar. Kişiler bireysel olarak bu korkuları aştıklarında, kolektif olarak toplumun da daha üretken ve inovatif bir yapıya sahip olması sağlanır.
Küçük Adımlarla Başarıya Ulaşmak
İşin imkansız gibi görünmesinin en yaygın nedenlerinden biri, sürecin bütününe odaklanıp parçalara bölmeden değerlendirmektir. Büyük bir projeyi veya zorlu bir görevi tamamlamanın tek bir adımda yapılması beklenemez. Ancak küçük adımlarla ilerlemek, hem işin kolayca üstesinden gelinmesini sağlar hem de güven duygusunu artırır. Bu durum, insanların süreç boyunca karşılaştıkları sorunları daha hızlı çözmelerini sağlar ve kendilerine olan güvenlerini pekiştirir.
Sonuç Olarak
Bir işe başlamanın zorluğu, insan psikolojisinin en doğal unsurlarından biridir. Fakat bu korkunun üzerine gidildiğinde ve adımlar küçük de olsa atıldığında, aslında her şeyin mümkün olduğunu fark ederiz. Başlangıçta imkansız gibi görünen birçok iş, sabır, kararlılık ve cesaret ile yapılabilir hale gelir. Başarı, çoğu zaman ilk adımı atmakla başlar ve süreç içerisinde zorlukların nasıl üstesinden gelineceğini öğreten önemli bir deneyim sunar. Bu yüzden, bir işe başlamadan önce hissettiğimiz kaygıları doğal bir süreç olarak görmek, fakat yine de harekete geçmek gerekir. Ahmet Tekin
Emircan MERAL
Genel Yayın Yönetmeni











