ABD 2003 de Irak'ı işgal etmeden önce Türkiye'den yardım ve destek istedi. ABD'nin bu kapsamda İskenderun limanına getirdiği birlkileri ile kuzeyden ikinci bir cephe açılmasını, savaş sırasında bazı hava meydanlarımızı, limanlarımızı ve yollarımızı bedeli karşılığında kullanmak istiyordu. Türk Birliklerinin de kuzey mihverinde harekata katılabileceği gibi talepleri vardı.
Daha önce yapılan görüşmelerde sözlü mutabakat sağlanmış olacak ki ABD en güçlü Zırhlı Tümeni ni İskenderun Limanı önlerine gemileriyle intikal ettirdi, ama Anayasamızın gereği olarak TBMM'den yetki alınması gerekiyordu. Bu nedenle dönemin Hükümeti yetki verilmesini öngören Tezkereyi Meclise gönderdi. TBMM'de Tezkere görüşüldü ancak 1 Mart 2003 günü yapılan oylamada reddedildi. Halbuki Tezkere Hükümete esnek ve süratli karar alma olanağı verirdi.
Tezkere nin reddedilmesinde o dönemdeki CHP ve bazı AKP Milletvekillerinin yanında askerlerinde rolünün olduğunu değerlendiriyorum. Çünkü zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı ABD'nin Kuzeyden Cephe açmasının sakıncalı olduğunu ve terörün güçleneceği mealinde oylamadan önce bir açıklama yapmıştı ve bazı Milletvekillerini etkilemişti. Halbuki dönemin Genelkurmay Başkanı H. Özkök Paşa siyasi olmayan sadece askeri - politik duruma değinen, "Tezkere TBMM 'de görüşülecek, Meclisin kararına saygılıyız, TSK kendisine verilecek her görevi yapmaya hazırdır" gibi bir beyanda bulunabilir idi. Bana göre böyle bir açıklama, milli moral ve motivasyon açısından önemli olduğu kadar Milletvekillerinin daha rahat hareket etmesine de yansırdı kanaatindeyim.
Ben o sırada MHP'nin MYK üyesiydim. TV8 de düzenlenen bir programa CHP ve AKP Milletvekillerininde bulunduğu dört kişi ile katılmıştık. Hepsi Tezkerenin reddedilmesini savunurken ben kabul edilmesini istiyordum. Hatta ben ABD bu savaşı kısa sürede kazanır neticesi belli. Dolayısıyla milli menfaatlerimize uygun avantajlar sağlama fırsatını kaçırmayalım. Irak Türkmenlerinin varlığı bize büyük imkanlar kazandırır. Konumumuzdaki bu savaşa stratejik ve jeopolitik açıdan seyirci kalamayız demiştim.
Tezkere reddedilince ABD İskenderun Limanına getirdiği Zırhlı Tümenini savaşta kullanamadı. Çünkü bu Tümenin Basraya taşınması Savaşın çöl sıcaklarına kalmasına vesile olacağından sakıncalı görüldü.
Neticede Savaş tek cepheden yani güneyden başladı ve 20 nci günü Bağdat'taki Saddam'ın heykeli yıkıldı. böylece savaş bitti, ama ABD Başkanı BUSH, "Savaşta verdiğimiz kayıpların nedeni Türkiye'dir. Gereken bedeli ödeyecektir" şeklinde net bir açıklama yaptı. Müteakip yıllarda Çuval, İncirlik'te Türk subayına kelepçe takılması, Kumpas davaları, TSK'nın önemli bölümünün FETÖ'ye kaptırılması gibi olaylar yaşandı. TSK bir mermi atılmadan bir savaşta yenilmekten beter duruma düştü. Ayrıca ABD, PKK-PYD Bölücü Terör Örgütüne açıktan destek vermeye başladı. Netice olarak, ABD ile ciddi ve hayati sorunlar yaşamaya başladık.
Tezkere kabul edilmiş olsaydı milli çıkarlarımız yönünden olumlu olacak gelişmeler aşağıda sunulmaktadır!
1. PKK Bölücü Terör Örgütü hezimete uğrar ve biterdi.
2. ABD'nin desteği ile AB üyelimizin yolu açılırdı.
3. Irak Türkmenleri birinci sınıf vatandaş statüsü kazanırdı. Hatta Misaki Milli hudutları içinde olan Musul- Kerkük bölgesinde fırsat yakalamış olurduk.
4. Körfez Savaşında yapıldığı gibi ABD Ordusunun Savaşta kullandığı daha modern silah, mühimmat, tank, araç ve gereçleri hibe olarak alırdık.
5. Türk Tarihine kara bir leke olarak geçen Çuval ve Kelepçe olaylarını ve TSK'nın düştüğü pozisyonu yaşamazdık.
6. Laik T.C. ve Türkiye'nin uluslararası prestiji artardı. Bugünkü sorunlarımızın çoğu meydana gelmezdi.
7. Yunanistan ın Ege deki 20 civarındaki adamızı işgali ve adaların silahlandırılması gerçekleşmeyecekti.
8. F-35 Savaş uçağı projesinden çıkarılmayacaktık ve F-35 ler envanterimize girmeye başlayacaktı. Böylece bölgesel caydırılıcılığımız ve etkinliğimiz aracaktı.
Tezkerenin reddine oy veren milletvekilleri ve onları destekleyenler şimdi ne diyorlar acaba?
Altay Tokat E. Korg. Gazi
Emircan MERAL
Genel Yayın Yönetmeni
