DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terörist başı Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısını değerlendiren Bakırhan, “Sayın Bahçeli, biz de senin gibi Öcalan’ın ne diyeceğini merak ediyoruz. O zaman tecridi kaldırın, Sayın Öcalan’ın ne dediğini izleyelim görelim” dedi.
‘Çözüm süreci’ tartışması
Bakırhan’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“Kürt meselesinde hafif bir tartışma olduğu zaman, kimileri bir düşünce beyan ettiği zaman hemen bir koro hep bir ağızdan ‘Kürtler iktidarla anlaştı’ der dururlar. Artık bu durumdan Türkiye’yi kurtarmak gerekiyor. Bu bir siyaset değildir. Bu başkası yerine konuşmaktır. Kürt kiminle konuşur, kiminle oturur, kimin eline tutar kendisi karar verir. Kaldı ki kimseyle oturduğumuz, konuştuğumuz, kapılı kapılar arkasında bir şey çevirdiğimiz yok. Dolayısıyla en başında ‘Kürtler iktidarla anlaştı’ diyenler oluşabilecek diyalog zeminleri önüne bariyer koyarak bu ülkenin çözümsüz bir şekilde bu biçimde devam etmesini istiyorlar.
CHP'ye 'çözümün yanında yer alın' çağrısı
Gelin, bugün ilk Meclis’in ruhunu, 1921 Anayasası’nı aşacak bir çaba içinde olalım. Demokratik, laik adil bir cumhuriyet çağrısını biz de yineliyoruz. Ana muhalefet partisine büyük görev düşüyor. CHP, statükoya sığınmayan, çözüm karşıtı bir yere savrulmadan Kürt sorunu başta olmak üzere ülkenin temel meselelerinin demokratik bir şekilde çözülmesi için karşı bir yerde durmalıdır. Çözümün yanında yer almalıdır.
Bugün sayın Bahçeli’nin konuşmasını dinledim. Gerçekten şaşırdım, metin yazan arkadaşlarına da sesleniyorum. Sayın Öcalan’a bugün Bahçeli bir çağrı yaptı. Ama o çağrının muhataplarına ulaşması için sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılmasını bilmiyor. 43 aydır sayın Öcalan’la avukatlar, aile görüşemiyor. Sayın Bahçeli, sayın Öcalan’ın ne söyleyeceğini, ne çağrı yapacağını biz de merak ediyoruz senin gibi. O zaman tecridi kaldırın, sayın Öcalan’ın ne dediğini görelim. 43 aydır kuş uçmayan, kervan geçmeyen, uçan kuşların bile üzerinden geçmediği bir adaya böyle boşu boşuna çağrı yapılır mı? Buyurun, sizin sormuş olduğunuz soruya Sayın Öcalan’ın nasıl cevap verdiğini merak ediyoruz. Kapıları açın, dinleyelim, görelim.”
-
