Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir cümle var: “Ülke bitti, kurtarma şansımız yok.” Bu tür sözler, karamsarlığın bir yansıması olarak algılansa da, aslında toplum olarak en çok ihtiyacımız olan şeyin mücadele ruhu olduğunu düşünüyorum. Bugün ülkemiz, ekonomik zorluklar, sosyal adaletsizlikler ve siyasi kargaşa ile baş başa. Ancak unutulmamalıdır ki, tarih vazgeçenlerin değil, mücadele edenlerin hikâyeleriyle yazılmıştır.
Mücadele, sadece fiziksel bir savaş ya da bir ideali savunmak değil; aynı zamanda inancımızı, değerlerimizi ve geleceğimizi korumaktır. Halkımız, geçim derdinin yanı sıra, adalet arayışında da büyük bir mücadele veriyor. Vazgeçmek, kolay bir yol gibi görünse de, aslında kaybetmenin en kesin yoludur. İnsanoğlu, tarih boyunca zorluklarla karşılaştı; ama bu zorluklar karşısında dimdik duranlar hep hatırlanmayı başardı.
Bugün Türkiye, ekonomik sıkıntılar ve sosyal kutuplaşmalarla sarsılıyor. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor, gençler gelecekten umutsuz. Ancak, bu zor zamanlarda bile direnen bireyler ve topluluklar var. İşte bu noktada, mücadele ruhunun önemini bir kez daha vurgulamak gerekiyor. Çünkü vazgeçtiğimiz her an, geleceğimizden çalıyoruz.
Geçmişte yaşanan direnişler, sosyal adalet arayışları ve özgürlük savaşları, bize bu gerçeği öğretiyor. Atatürk, bağımsızlık mücadelesi vererek ülkemizi modern dünyaya kazandırdı. O, vazgeçmek yerine mücadele etmeyi seçti. Bugün bizlere düşen görev de bu mirası sürdürmek, mücadele etmek ve ülkemizi daha iyi bir geleceğe taşımaktır. Çünkü unutulmamalıdır ki, yalnızca mücadele edenler, hem kendilerine hem de topluma umut aşılarlar.
Mücadele edenler, tarihe isimlerini altın harflerle yazdırır. Gandhi’nin barışçıl direnişi, Mandela’nın özgürlük mücadelesi, bizim gibi pek çok insanı da cesaretlendirmiştir. Bugün bizler de kendi mücadelemizi vermek zorundayız. Yaşadığımız zorluklara karşı durmak, her bir bireyin sorumluluğudur.
Sonuç olarak, mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok.
Var mı..?
Vazgeçenlerin kaybedeceği bir şey yok, ama mücadele edenler, hem kendileri hem de toplumu için çok şey kazanır. Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor koşullar, bizi yıldırmamalı; aksine, daha fazla mücadele etmemiz için bir motivasyon kaynağı olmalıdır. Tarih, mücadele edenleri hatırlayacak; çünkü vazgeçenler değil, cesaretle ileri adım atanlar bu hikâyenin kahramanlarıdır. İşte bu yüzden, biz de mücadele etmeye devam etmeliyiz. Unutmayalım ki, mücadeleden
vazgeçmemiş olanlar tarihe geçerler!