Son yıllarda, eski cihatçı teröristlerin ılımlı demokrat kimlikleriyle kamuoyuna sunulması, özellikle Colani gibi figürlerin, mevcut emperyalist projelerin hizmetinde kullanılması, dikkatlice incelenmesi gereken bir olgudur. Colani, geçmişteki cihatçı kimliğiyle tanınan bir figür olarak, bugün “ılımlı demokrat” olarak tanıtılmakta, ancak bu dönüşümün arkasında, emperyalist güçlerin çıkarlarını koruma amacı yatmaktadır.
Emperyalizmin Kucağında Dans Eden Bir Figür: Colani
Colani’nin, yıllardır emperyalist güçlerin kucağında dans eden bir figür olması, onun politik ve ideolojik olarak dış güçlerin çıkarlarına hizmet ettiğini gösterir. Özellikle YPG/PKK gibi terör örgütleriyle olan ilişkileri ve bu örgütlerin temsilcilerine gösterdiği yakınlık, onun “kahraman” olarak sunulmasını sorgulanabilir kılmaktadır. Birleşik Devletler ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda hareket eden bir figür olarak, Colani’nin siyasi kimliği, gerçekte, bölgesel hegemonya kurma hedefleri doğrultusunda şekillenmiştir.
Yeni Yüzyılın Ceketli Lawrence’ı
Colani’nin figürü, günümüzün Lawrence of Arabia’sı olarak görülmekte, yani bölgesel ve uluslararası müdahalelerin, dış güçlerin bölgedeki etkilerini pekiştiren bir figür olarak tanımlanmaktadır. Lawrence of Arabia, Birinci Dünya Savaşı sırasında Orta Doğu’da İngiltere’nin çıkarlarını savunmak adına önemli bir rol oynamıştı. Benzer şekilde, Colani de bugün, ABD ve İsrail projelerinin bir aracı olarak, bölgedeki politik denklemleri şekillendirmekte ve yerel güçlerin çıkarlarıyla uyumlu hareket etmektedir.
Sonuç: Kahraman mı, Emperyalist Bir Araç mı?
Colani, birilerinin gözünde “kahraman” olabilir, ancak bu, onun emperyalist projelere hizmet ettiği gerçeğini değiştirmez. Gerçek şu ki, Colani’nin rolü, sadece bir ideolojik dönüşüm değil, aynı zamanda büyük güçlerin bölgesel etkilerini güçlendiren bir stratejik adımdır. Bu bağlamda, onu halkların mücadelesine katkı sağlayan bir figür olarak görmek, yanıltıcı olacaktır. Yeni yüzyılda, Colani gibi figürler, Lawrence of Arabia’nın mirasını devralarak, emperyalist projelerin güncel temsilcileri haline gelmiştir.
Türkiye bu durumu hafızalarda diri tutmalı, emperyalist projelere karşı sınır güvenliğini en üst düzeye çıkarmalı, bölgesel iş birliğini artırarak tehditleri bertaraf etmelidir, terör örgütlerine karşı daha dikkatli ve etkin bir mücadele yürütmelidir. Nermin Seçkin