Albayrak, yerel seçimlerin amacından saptığını ve siyaset esnaflığına dönüştüğünü savunuyor. Seçimlerde rant ve makam peşinde koşulduğunu, liyakatli ve ilkeli siyasetçilerin bu ortamda yer alamadığını belirtiyor.
Siyasetin ahlakı ve yerel sorunlar:
Albayrak, siyasetin ahlakını sorgulamak ve yerel sorunlara, projelere ve teknolojik gelişmelere odaklanmak gerektiğini vurguluyor. Düşüncenin ve liyakatin önemini savunuyor.
Kutuplaşma ve cehalet:
Albayrak, ayrımcılık, kutuplaşma ve cehaletin arttığını, din, laiklik ve cumhuriyet gibi kavramların ideolojik amaçlarla kullanıldığını savunuyor. Hürriyetlerin yok edildiğini ve geleneklerin sömürüldüğünü belirtiyor.
Vesayet ve kölelik:
Albayrak, vesayetin ve hiyerarşik makamların etkisinin arttığını, bağımsız düşüncenin ve sorgulamanın engellendiğini savunuyor. Siyasetçilerin köleliğe hizmet ettiğini ve şarlatanlık yaptığını belirtiyor.
Çaresizlik ve umutsuzluk:
Albayrak, çaresizlik ve umutsuzluk duygusunun arttığını, aklın ve bilimin önemsenmediğini savunuyor. Ülkenin geleceği için endişeli olduğunu ve bu gidişattan kurtulmak gerektiğini belirtiyor.
Albayrak, yazısını "Yazık oldu ülkemize, yazık oluyor geçen yıllarımıza, yazık oluyor geleceğimize, gençlerimize, insanlarımıza, hayat ve yaşam hakkımıza." sözleriyle bitiriyor ve adaletsizliğe karşı aklın, bilimin, hukukun, demokrasinin ve ahlakın rehberlik etmesi gerektiğini vurguluyor.