Emekli Tümgeneral ve İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başdanışmanı Rafet Kılıç, Şırnak’ta Mesud Barzani’ye uygulanan “olağanüstü müsamahalı protokol”ü değerlendirirken, yaşananları “basit bir teamül ihlali” olarak nitelendirmenin devlet aklını hafife almak anlamına geleceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın açıkça dile getirdiği protokol skandalının, çok daha derin bir siyasi sürecin dışa vurumu olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Türkiye, ‘Terörsüz Türkiye’ adı altında yürütülen ve milletin büyük çoğunluğunun onaylamadığı bir siyasî hatta sürüklenmektedir” dedi.
“Barzani’nin Bugün Resmî Görevi Yok; Peki Bu Güç Gösterisi Kimin İçin?”
Rafet Kılıç, Mesud Barzani’nin ne IKBY’de ne de Irak Merkezi Hükümeti’nde resmî bir makamı olmadığı hâlde, Türkiye topraklarında ağır silahlı ve üniformalı bir yapıyla dolaşmasının devlet ciddiyetini zedelediğini vurguladı.
“Devlet soruyor: Bu yapı kime mesaj veriyor? Türkiye’ye mi, Kandil’e mi, yoksa siyasî süreci yönetenlere mi?”
diye soran Kılıç, sahadaki görüntülerin “diplomatik bir gaf”tan çok daha fazlasını ifade ettiğini belirtti.
“Bu Bir Hata Değil, Bilinçli Bir Siyasî Tercihin Sonucudur”
Kılıç, devlet yönetiminin merkeziyetçi yapısını hatırlatarak şu kritik soruyu gündeme taşıdı:
“Validen jandarma komutanına kadar tüm makamlara atamaları yapan irade belliyken, bu tabloyu gerçekten ‘kimsenin fark etmediği bir protokol yanlışı’ diye mi açıklayacağız?”
Bu tür görüntülerin, Ankara’nın son yıllarda izlediği politik tercihlerden bağımsız düşünülemeyeceğini ifade eden Kılıç, süreç taviz verdikçe terör örgütünün sahada ve siyasette cesaret kazandığını, devletin kırmızı çizgilerini zorlamaya başladığını söyledi.
“Habur Benzeri Görüntüler Tesadüf Değil; Bir Baskı Yöntemi”
Rafet Kılıç, yaşanan kriz anlarının, terör örgütünün siyasal süreçte istediği tavizleri alamadığında devleti sıkıştırmak için kullandığı bir yöntem hâline geldiğini belirtti:
“Bu görüntüler, yarın daha büyük dayatmaların habercisidir. Çünkü taviz verilen her noktada karşı taraf biraz daha güçlenir, güçlendikçe pervasızlaşır.”
“Mesele Barzani’nin Nasıl Karşılandığı Değil; Devletin Hatt-ı İzahtan Uzaklaştırılmasıdır”
Habur sürecini hatırlatan Kılıç, Şırnak’taki manzaranın, Türkiye’nin üniter yapısını hedef alan talepleri zemin hazırlayan daha geniş bir siyasi planın taşları olduğunu söyledi.
Kılıç açıklamasını şu çarpıcı cümleyle tamamladı:
“Bugün Şırnak’ta yaşananlar bir protokol kazası değildir; devletin kırmızı çizgilerini aşındıran bir siyasî mühendisliğin işaret fişeğidir. Bu gerçeği görmeyenler, yarının çok daha ağır tablolarının sorumluluğundan kaçamaz.”