Tarihi olaylar ve yaşanmış anılar hataların tekrarlanmaması, gerçeklerin öğrenilmesi, tecrübe kazanılması ve gelişme sağlanması açısından faydalıdır ve gereklidir düşüncesindeyim. Bundan dolayı bazı anı ve tespitleri aşağıda sunmak istiyorum.
Sosi Deresinde Çatışma ve Genelkurmay Başkanının Çatışma Anındaki Mesajı!
Yıl 1989, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı iken yaşadığım anılardan biri Sosi Deresi bölgesinde meydana geldi. Sosi Deresi Hakkâri’de Şemdinli - Derecik arasında Şemdinli Çayına akan küçük bir akarsudur. Derecik Beldesi şimdi ilçe yapılmış PKK’nın “Bir parça özgür vatan ve koçbaşı” olarak nitelediği kritik bir bölgedir.
Teröristlerin İran sınırındaki bazı kamplarından ve Irak'taki Hakurk PKK kampından Kuzey Irak'taki Basyan veya diğer terörist kamplarına en kısa geçiş Sosi Deresi üzerinden bir gecede yapıldığı için tercih edilir. Arazi sarp ve ormanlıktır. Diğer geçiş güzergâhları en az iki gece sürdüğünden riskli ve yorucudurlar ve pek kullanılmazlar.
Sosi Deresinin bu özelliğinden dolayı Mayıs 1989 başında Şemdinli Komando Tabur Komutanına Ortaklar Karakolundan Sosi Deresinin yamaçlarının değişik yerlerine her gece takviyeli bir tim ile pusu düzenlemesini araziyi göstererek emrettim. Ayrıca bir gün mutlaka temas sağlanacağına görede müdahale içinde bir ihtiyat bulundurmasını ve hazırlıklı olunmasını söyledim. Böylece pusu başladı.
Teröristlerle Temas Sağlandı Çatışma Çıktı!
Mayıs ayının son günlerinde, Hakurk’dan Basyan Bölgesine geçiş yapmakta olan bir terörist grupla pusu görevinden karakol üs bölgesine sabaha karşı alaca karanlıkta dönmekte olan takviyeli Tim arasında çatışma çıktı.
Tim sarp ve ormanlık arazide birerli kolda intikal ederken Timin en önünde yürüyen çavuş, mevzilenmiş sivil kıyafetli birisiyle karşılaşır. Mevzideki adam çavuşa “Ben korucuyum devam et” der. Böylece timin teröristlerin kurduğu pusunun ölüm bölgesine girmesini bekler ama Çavuş, 4-5 adım atınca gerisinde kalan korucu olduğunu söyleyen adama bakar ve elindeki RPG-7 silahı görünce Korucularda RPG-7 yok, bu adam korucu değil terörist diye düşünür, ateş ederek etkisiz hale getirir. Burada inisiyatifin ve eğitimin önemini görüyoruz. Çavuş ateş etmeseydi, Tim teröristlerin pusu tuzağına düşecek ve büyük olasılıkla imha olacaktı. Çatışma başlayınca Timdeki askerler mevzi alırlar ve karşılık verirler.
Tim komutanı Asteğmen, büyük bir kayanın arkasına mevziiye girer ve buradan timi yönetir. Timdeki makineli tüfek tim komutanının yakınına mevzilenir. Asteğmen makineli tüfek nişancısına sürekli ateş emrini verir ve çatışmayı karakola bildirir.
Asteğmen, makineli tüfek ateş ederken tutukluk yapmasın diye dua ettiğini, teröristler tim komutanını vurursak askerler dağılır ve Timi imha ederiz düşüncesiyle tim komutanlarına ateşlerini yoğunlaştırıyorlardı, mermilerin kayaya çarparak vınladıkları aklımdan hiç çıkmıyor dediğini unutamam.
İhtiyat Birliği Çatışma Bölgesinde!
Çatışmayı haber alan Dağ ve Komando Tabur Komutanı Yarbay Sezer ihtiyat birliğinin bir kısmını helikopterlerle teröristlerin gerisine indirir ve kalanını da karadan çatışma bölgesine sevk eder.
Böylece, Teröristler taktik olarak kıskaca alınır ve kısa sürede 9 terörist silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirilir.
Takviye olarak gelen ihtiyat birliğindeki bir sıhhiye erimiz yaralı teröriste yardım etmek isterken şehit olur. Başka zayiatımız olmaz.
Çatışma 9 saat sürdü. 9 terörist öldürüldü. Müteakip günlerde bölgede yapılan arazi arama tarama sırasında da Terörist Grubun lideri kod Küçük Faysal ile 2 terörist esir alındı
Çatışma Esnasında Genelkurmay Başkanının Mesajı!
Çatışma devam ederken zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay’dan çok anlamlı, cesaretlendirici, başarı dileyen, gazanız mübarek olsun mealinde telsiz mesajı aldım. Mesajı alınca çok duygulandığım için gözlerimden yaş geldiği hatırlıyorum.
Mesajı helikopterden megafon kullanarak moral olsun diye bir kaç kez anons ettik. Mesajın Mehmetçikler üzerinde sinerji yarattığını, morallerini ve çatışma azimlerini coşturduğunu çatışma bitince mesajı duyan Mehmetçiklerden öğrendik. Çatışma Bitince Tim Komutanı Asteğmen Şunları Söylemişti;
“Her olaydan sonra faaliyet sonu incelemesi yapılır. Bu sırada eksikler veya başarılar tespit edilir ve eğitimlere yansıtılır. Bu esnada Tim Komutanının izlenimleri şöyleydi, Timin önünde giden çavuşun silahının sesini duyar duymaz Time mevzi almalarını ve ateş serbest emrini avazım çıktığı kadar bağırarak verdim. Bende büyük bir kayanın arkasına mevzilendim. Teröristlerin ateşinden kafamı kaldıramıyordum. Siper aldığım kayaya çarpan yüzlerce terörist mermisi sektiği için beni vuramıyorlardı. Bu anlarda çok sıkıntılı anlar yaşadık. Timin eğitiminin yüksek ve personelin cesareti sayesinde mahkûm vaziyette olduğumuz halde kayıp vermedik. Makineli tüfeğin uzun süre çalışmasına rağmen tutukluk yapmayışını kader anı olarak görüyorum. Tim Komutanı sürekli bağırarak erlerin morallerini yükseltme çalışıyordu. Teröristlerin arkadan kuşatılmaları sonunda hepsini etkisiz hale getirdik” diyerek çatışmayı ve çatışma psikolojisini heyecan ve gururla anlatmıştı.
Jandarma Asayiş Komutanının Kutlaması!
Harekâttan bir kaç gün sonra Jandarma Asayiş Komutanı Korg. İsmail Selen Diyarbakır’dan Hakkâri’ye geldiler ve Şemdinli’ye gittik. Operasyona katılan personele bir konuşma yaptı. Kahramanlıklarını övdü, takdirlerini bildirdi ve hepsine ödüller verdi. Bu esnada bana dönerek “Senin hak ettiğin mükâfat özeldir. Giderken vereceğim” dedi. Benim görev sürem bitecek ve Ağustos ayında Hakkari’den ayrılacaktım. Fakat sürpriz bir olay yaşandı. İsmail Selen Paşa göreve geleli 6 ay kadar olmasına rağmen yeni bir göreve atandı, benden evvel Temmuz ayında ayrıldı. Bundan dolayı özel ödülüm kazaya uğradı.
Askerlerin operasyona çıkarlarken anne, baba veya eşine vs. o andaki duygularını yansıtan mektup yazdıklarını diğer arkadaşlarına verdiklerini eğer şehit olursa mektubu göndermesini istediğini biliyor musunuz?
İsmail Paşa ve önceki komutan Hulusi Paşa emekli olunca her ikisi de Ankara’da PKK teröristleri tarafından şehit edildiler. Bu vesile ile ruhları şad olsun ve Allah'tan rahmet diliyorum.
Kahraman Timin Komutanı Asteğmen ’in çatışma anındaki ağır ruhsal depresyon nedeniyle olacak ki genç yaşta kalp rahatsızlığı geçirdiği haberini aldım.
Bu operasyondan da anlaşılacağı gibi teröristlerle mücadele kıran kırana devam etmektedir. Ancak, siyasi ve psikolojik harekât konularında aynı görüşü paylaşamıyorum.
Eski Genelkurmay Başkanlarından Kıvrıkoğlu Paşa'nın FETÖ İle Yakınlığı!
1998-2002 yıllarında Genelkurmay Başkanlığı yapmış olan Kıvrıkoğlu Paşa hakkında bu konudaki yazım 28 Aralık 2022’de Aykırı Haber Sitesinde de yayınlandı.
Fethullah Gülen, Milliyet Gazetesinden Özcan Ercan’a verdiği röportajında; “Benim atalarım asker. Edirne de Bulgarlara karşı savaşan Şükrü Paşa benim özbeöz dedemdir” demesinin ardından 4 ay içinde Şükrü Paşa'nın heykeli dikildi ve anıt mezarı yapıldı. İstanbul Merkez Efendi Mezarlığında ki naaşı buraya taşındı. 27 Temmuz 1998’de açılışı yapıldı. Bir ay sonra Kıvrıkoğlu Genelkurmay Başkanı oldu.
Şükrü Paşa’nın Torunu Ne Dedi?
Şükrü Paşa'nın torunu Sevgi Kutlukan Derin Tarih Dergisine yaptığı açıklamada; “Heykel ve anıt mezar konusunda girişim bizzat Ordumuzdan geldi. Ailemizin izniyle zamanın KKK’ı Hüseyin Kıvrıkoğlu önderliğindeki Ordumuzca anıt mezar yapılarak dedemin cenazesi Edirne'ye nakledildi” beyanında bulundu. Bu haberler basına düştü.
Şükrü Paşa Kimdir?
1’nci Balkan Savaşında Bulgaristan Kuvvetlerine karşı Edirne'yi savunan komutandır. Fethullah Gülen'in özbeöz dedesiymiş.
Şükrü Paşa’nın Tarihi ve Anlamlı Vasiyeti!
Düşman savunma hatlarımızı geçtikten sonra ölürsem kendimi şehit kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın. Etimi itler, kuşlar çeke çeke yesinler. Fakat savunma hattımız bozulmadan şehit olursam kefenim, lifim, sabunum çantadadır. Şehit olduğum yere gömün. Gelecek nesiller heykelimi dikerler şeklindedir.
Gerçekten heyecanlandırıcı, etkileyici örnek bir vasiyettir. Ancak, Şükrü Paşa vasiyetinin gereğini yapmayarak Bulgar Kuvvetlerine 26 Mart 1913 sabahı esir düşmüş, kılıcını ve Edirne Kalesini teslim etmiştir.
Savaşı kaybeden, kalesini ve kılıcını düşmana teslim eden komutana heykel dikilir ve anıt mezar yaptırılırsa yakınlığın kanıtı olmaz mı? Takriben 50 yıldır Edirne'de anıt mezar yapılmadığını, İstanbul’da defnedildiğini, durup dururken neden Anıt mezar yaptırıldığını sorgulamamız gerekmez mi?
Mete Han Ne Yapmış?
Büyük Hun İmparatorluğunun Hükümdarı Mete Han Çin’e sefer düzenler. Çin İmparatoru Çin Seddine güvenir ve teslim olmaz. Böylece Savaş kaçınılmaz olur. Bunun üzerine Mete Han Şükrü Paşa'nın kine benzer şekilde vasiyetini açıklar ve “Çin seddini aşamadan ölürsem cesedimi çiğneyip geçin. Çin Seddini geçtikten sonra ölürsem beni oraya gömün” der.
Mete Han Çin Seddini aşar ve zaferi kazanır. Bu iki komutanın mukayesesini ve yorumunu okuyucularıma bırakıyorum.
15 Şubat 2015 FETÖ başkaldırısı TSK’nın bir bölümünün FETÖ’ye kaptırıldığını gösterdi. Bu inanılmaz, acıklı ve skandal olayın meydana gelişinde Fethullah Gülen'in yakında Genelkurmay Başkanı olacak rahatlarız dediği Hilmi Özkök ile Kıvrıkoğlu’nun rolünü ve verdikleri ağır zararların takdirini öncelikle askerlere bırakıyorum.
Altay Tokat E. Korg. Kıbrıs Gazisi, Başarılarından dolayı 5 madalya ile ödüllendirildi.