Hayvan soykırımı yapan devlet mi olur? Yaşatan, bakan, barındıran devlet olur. İnsanım, diyen herkesi rahatsız edecek, oldukça sarsıcı bir yasa teklifi ile karşı karşıyayız. Toplum ve dernekler sokak hayvanlarına yapılan zulmü durduracak, hayvanlara bakım ve daha iyi şartlarda barınma hakkını sunacak bir yasa beklerken, hayvanları katletmek için meclise gönderilen yasanın meclis tatile girmeden önce onaylanması bekleniyor. Anlayacağınız sokaktaki canlarımız ne yazıktır ki tamamen AKP yetkililerinin vicdanına kalmış durumda ve İngiltere modeline benzer bir teklif hazırlandığını biliyoruz, fakat İngiltere’de var olan barınak koşullarına ve kapasitelerine asla sahip değiliz. Sokak hayvanları için Avrupa ne yapıyor diye bakacağımıza, kendi Atalarımız ne yapmış ona bakalım;
Avrupa hayvan hakları nedir bilmezken, Osmanlı'da hayvanları korumaya yönelik İstanbul Himayeyi Hayvanat Cemiyeti kurulmuş. Abdülhamit döneminde kuduz vakası görülünce hayvanları öldürmek yerine kuduzla savaşma seçilmiş ve İstanbul’da en büyük Kuduz Enstitüsü kurulmuş. Kedi köpek maması satan Mancacılık diye meslek varmış. Mancacı hem satar hemde halktan parasını alıp kedi köpekleri kendi beslermiş, Biz tarih boyunca hayvan sever bir millet olmuşuz köpeklerin telef edilmesini isteyenler, bunu kanunlaştırmak isteyen ve çanak tutanlar Avrupa’da şöyle böyle diyeceğine kendi ecdadına baksın.
Bu yasa eğer onaylanırsa hayvanları ne yazık ki soykırıma götürecek bir süreç başlayacak Sokak hayvanlarından rahatsız olanlar sanki Türkiye'de her gün bir saldırı oluyormuş gibi haberleri kabartarak sokak hayvanlarını hedef haline getiriyorlar istatistiklere göre ne yazık ki insanların saldırıya uğradıkları hayvanların birçoğu ise sahipli hayvanlar. Genellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde meydana gelen saldırılar dağlarda küçükbaş, büyükbaş, büyüyen çoban köpeklerinin tekrar köy ve ilçelere geri dönmesi ile ortaya çıkıyor Sokak hayvanlarını bugün toplamak geriye dönülmesi çok büyük problemlerin neden olacak. Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi ne yazık ki ülkemizde de sokak hayvanları toplatılması sonucunda yaban hayatın şehirlere inmesi bekleniyor. Domuzların, kurtların, çakalların, tilkilerin, tekrardan il, ilçe ve köylerde görülmesi bekleniyor tabii bunu fareler takip edecekk
Ayrıca bugün dile getirilen eğer sahiplenmezse barınaklardaki hayvanların uyutulması konusu insan sağlığını oldukça etkiliyor. Çünkü henüz belediyelere katledecekleri hayvanların gömülmesi ile alakalı bir gömü yeri gösterilmemiştir. Binlerce hayvanın toplanılarak yok edilmesi ve katledilmesi konuşulurken insan sağlığı ve hayvan sağlığını tehdit altındadır. Bu problemin başlarına geleceğini bilen hayvan severler uzun zamandır belediyeleri kısırlaştırma konusunda alan, tüfek alan kişiler de ne yazık ki hayvanları vurmaya öldürmeye ve sakat bırakmaya başladılar. Bugün Sivas bölgesinde Sayın Mustafa Destiji'nin söylemlerinden sonra her gün 3 - 4 köpeğin tüfekle öldürüldüğünün haberleri gelmekte, birçok hayvan Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu'da zehirlenmekte, belediyelerin henüz barınakları yokken bu hayvanları bir yere toplamaya çalışmasının mantığı yok. İl özel idarelerin valiliklerin ve bakanlıkların belediyelere vermiş olduğu kısırlaştırma bütçelerini ne yazık ki belediye başkanları başka yerlere harcadığı için uzun yıllardır kısırlaştırma yapmamaktadırlar. Bu sebepten dolayı popülasyon söylenildiği gibi yükselmektedir bu tamamen belediye başkanlarının suçudur.
Kısırlaştırma yapmayan, hayvanlarla ilgilenmeyen belediye başkanları ne yazık ki bu katliama ortak olmuşlardır. Hayvan hakları savunucuları yeni çıkacak yasadan çok tedirginler, binlerce hayvan sever bugün mitingler, yürüyüşler ve protestolar yapmak için hazırlanmakta İstanbul'dan, Ankara'ya, T.B.M.M. 'ye bir yürüyüş düzenlenmesi planlanmakta. Hayvan hakları savunucularını azınlık olarak görenler, ne yazık ki kedi, köpek saldırısına hayatını kaybeden insanlara üzülmeyen, vicdansız insanlar olarak gösterenler çok yanılıyorlar. Bir çok yaşam hakkı savuncusu her zaman saldırıya uğrayan çeşitli nedenlerle yaralanan tüm vatandaşlarımıza ve yurttaşlarımıza oldukça fazla üzülüyorlar ve bunu her zaman dile getiriyorlar. Ülkemizde hayvanların toplatılmasını isteyenlerin, başında gelen bazı insanların, derneklerin kurucularının köpek üreticileri tacirleri olduğu ortaya çıktı. Bu sebeptendir ki zannediyoruz sokaklarda bundan sebep hayvan istemiyorlar. Yola çıkın yeni çıkacak olan yasanın saldırgan köpekleri, hasta köpekleri uyutmak konusunda önünün çok açık olduğunu görüyoruz. Bugün sokaktan alınan masum bir hayvanın saldırgan köpek adı altında uyutulması veya insan sağlığını tehdit eden bir hastalık taşıyor raporu ile uyutulmasının önüne kimse geçemeyecek, hayvan hakları savunucuları bunun farkındalar ve oldukça tedirginler. Bir an evvel bu yanlıştan dönülmeli. Soykırım yapılarak ulaşılan bir kanun hiç bir toplumu mutlu etmez. Belkide Allah sessiz kullarının ettikleri duadan ötürü bizleri koruyordur. Ebru Yıldız