Gebelik sabırla ve heyecanla geçen 40 haftalık uzun bir yolculuk… Bu yolculuğun sonunda ise anneyle bebeğin kavuştuğu o büyülü an var. Ancak birçok kadın için bu süreç, sadece mutlulukla değil; aynı zamanda kaygı, korku ve fiziksel zorluklarla da iç içe geçiyor. İşte bu noktada devreye giren “hipnoz” hem gebelikte yaşanan bulantı ve kusmaların hafiflemesinde hem de doğum korkusunun azalmasında etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Dünya genelinde “hypnobirthing” (hipnodoğum) adıyla bilinen bu yaklaşım özellikle İngiltere, ABD, Kanada, Avustralya ve İskandinav ülkelerinde anne adayları tarafından giderek daha fazla tercih ediliyor. Sağlık kuruluşlarının da desteklediği hipnodoğum, annenin doğum sürecine daha bilinçli ve sakin bir şekilde hazırlanmasına yardımcı oluyor. Türkiye’de ise son birkaç yıldır adını daha sık duymaya başladığımız bu yöntem, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezleri’nde, konusunda uzman hekimler tarafından uygulanıyor.
Peki hipnoz, doğum sürecini nasıl kolaylaştırıyor? Gebelikte yaşanan fiziksel sıkıntılar üzerinde ne kadar etkili? Tüm bu soruları Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Şeyda Efsun Özgünay ile konuştuk.
Hipnozla hem anne hem bebek kazanıyor
“Hipnoz aslında kişinin uyku hali değil… Tam tersi dikkate odaklanma ve çevredeki farkındalığının azaltılması” diyerek sözlerine başlayan Uzm. Dr. Özgünay, bunun gerek anne gerekse bebek üzerindeki etkilerini şöyle anlatıyor:
“Hipnozla annenin doğumla ilgili kaygıları azalıyor. Yine ağrı duymasını azaltabiliyoruz. Bu aslında gebe kalınan andan bebeğin doğduğu ve bir yıl sonrasına kadar olan perinatal dönemde çok etkili bir yöntem.”
Bu dönemde hipnoz uygulamasının bebeğe katkısının yadsınamayacağını söyleyen Uzm. Dr. Özgünay, bunu, “Annenin emzirmesine de katkımız olduğu gibi bebeğin kilo artışına da sebep olabiliyor” şeklinde konuşuyor.
Bulantı ve kusmaya hipnoz çözümü
Erken doğum hem anne hem de bebek için zorlu bir süreç. Hipnoz uygulamasının bu durumda da fayda sağladığını ifade eden Uzm. Dr. Özgünay sözlerine şöyle devam ediyor:
“Hem doğum eyleminin süresini kısaltmamızı hem de komplikasyonları azaltmamızı sağlıyor. En önemlisi de gebelik hipertansiyonunu ve bulantı-kusmayı hipnozla çok rahatlıkla azaltabiliyoruz. Çünkü gebeler hipnoza çok yatkınlar ve yöntem çok güzel çalışılıyor onlarla. Gebelerde bulantı-kusmaya odaklanırsak çok güzel şeyler yapabiliriz. Çok kolay bir şekilde, birkaç seansla bulantılarını azaltıp yok edebiliyoruz.”
Uzm. Dr. Özgünay, hipnoz yöntemi sayesinde gebelerin sezaryeni tercih edişlerinin ve acil sezaryen ihtiyaçlarının da azaldığını da vurguluyor.
Pilot çalışmaların sonuçları olumlu
Hipnoz konusunda 40 kişilik pilot bir hasta grubuyla yaptığı çalışmalara da değinen Uzm. Dr. Özgünay, elde ettikleri sonuçları ise şöyle özetliyor:
“Ciddi bir Amerikan dergisinde klinik olarak yayınımız çıktı. Birebir hastalarda hipnoz yapıldı bu çalışmada. Bulantı-kusma azaldı, hastaların antiemetik ihtiyacı azaldı ve erken taburcu oldular. Bu da demektir ki aslında erken taburcu edebiliyoruz biz bu hastaları… Yine gebelik boyunca anne adayının yemesi düzeldiği için bu bebeğe de yansıyor ve bebekler daha sağlıklı oluyor.”