Böyle acayip ve onur kırıcı bir beyanın MHP’den gelmesini çok yadırgadım, yakıştıramadım ve eyvah neler oluyor dedim.
PKK Başkanı APO bölücülükten İmralı'da mahkûmdur ve müebbet hapis cezası almış birisidir. Tecridi kaldırılsın demek ne anlama gelir? Tehlikenin ve terörün anlaşılmadığına işaret etmez mi? APO affedilsin anlamına gelmez mi? Af kararı Cumhurbaşkanı veya TBMM’nin yetkisinde değil mi? TBMM’ye af teklifi mi sunulmak isteniyor acaba? Bunları konuşmak bile PKK'nın işine yarar kanaatindeyim.
CHP Genel başkanının PKK’nın Partisinde Başkanlık yapmış bir kişinin ayağına kadar gitmesini, eskiden olanlara rağmen 2’nci müzakere sürecine destek vermesini çok tecrübesiz ve bilinçsiz bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum ve Atatürkçülükten uzaklaşma olarak görüyorum. Laf değil iş önemlidir.
T.C.’de Anayasamız ve Kanunlar vatandaşlarımızı ayırt etmeksizin hepsini birinci sınıf vatandaş olarak tanımlar ve kanunlar önünde eşittir der. Kürt vatandaşlarımıza ikinci sınıf diyen bir yasal düzenleme yok. Bu gerçeğe rağmen PKK’nın bölücü isteklerini Kürt vatandaşlarımızın sorunu ile birleştirmek PKK ve DEM'in tuzağına düşmektir kanaatindeyim.
CHP Genel Başkanı, PKK ile 2’nci müzakere konusunda ve İsrail - Hamas Savaşında iktidarın politikasını tercih ediyor olduğuna göre ana muhalefet partisi olmana ve ülkede yaşanan ciddi sorunlara rağmen güven kaybetmen kaçınılmaz olur arkadaş. Lütfen aklınızı başınıza toplayınız, yanlış politikalardan vazgeçiniz. Geçen seçimde düşündüğünüz gibi önümüzdeki seçimi çantada keklik görmeyiniz. Geçen seçimdeki başarısızlıktan ders çıkarmanızı salık veriyorum.
PKK’nın Partisine Giden Gidene!
Birisi, bölücü partinin masasına giderek elini sıkıyor. Diğeri bölücünün hapishanede ayağına giderek elini sıkıyor. Şimdi kim İmralı’ya giderek APO’nun elini sıkacak? Onu bekliyoruz, merak ediyoruz. Bu yakışıksız hareketin PKK’nın moral ve motivasyonuna maalesef olumlu yansıma yapacağını değerlendiriyorum.
CHP’de Ne Çok Guguk Kuşu Yuvalanmış!
Atatürk’ün Partisinde çok sayıda guguk kuşunun yuvalandığını üzülerek izliyoruz. Guguk kuşlarının yuva dağıtmak gibi içgüdüsel faaliyetlerde bulunduğunu biliyoruz. Sayın Yılmaz Özdil’in kulakları çınlamıştır.
Bu Sorunları Doğru Okuyan, En Güvenilir ve Kararlı Partiler, ZAFER PARTİSİ ve İYİ PARTİ'DİR!
T.C.‘nin bekası ile ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik tehditler de öncelik taşıyan PKK Bölücü Terörü ve mülteciler sorunun çözümünde en güvenilir partilerin ZAFER PARTİSİ ve İYİ PARTİ olduğunu düşünüyorum. Bazı küçük partiler var, onlara da Zafer Partisi ve İYİ PARTİ ile beraber politika yapmalarını öneriyorum. Bütün vatandaşlarımızın ve PKK ile mücadele etmiş ve edenlerin bu yorumuma ve önerime göre hareket etmelerini bekliyorum. Aksi takdirde PKK ve Mülteciler atı alır Üsküdar’ı geçer. Daha sonra pişmanlık fayda sağlamaz.
PKK ve Partisi kendisini destekleyen dış güçlerin yani ABD, İsrail, Yunanistan ve Ermenistan’ın maşasıdır ve onların onayı olmayan hiçbir politikayı uygulama inisiyatifine sahip değildir. Ayrıca, PKK ve Partisi Siyasi partilerimizin çoğunun tavizlerini istismar ederek moral, cesaret ve güçlenme imkânı şeklinde yorumlar.
Gerçekleri yansıtmayan, geçmişten ders almayan, geleceği dikkate almayan açıklamalara ve sözlere palavra, hamaset ve abesle iştigal denir.
PKK’nın Silah bırakmasını Ön Koşul Olarak Beklemek Havada Su Dövmeye Benzer!
PKK gelinen noktada, kendini destekleyen dış güçlerin onayını almadan, Partisi ile TBMM’de cirit atarken ve milli bütçeden beslenirken, T.C.’nin taviz girişimleri umut ve cesaretlerine olumlu yansırken silah bırakmaz. Bırakacağını beklemek PKK’yı ve bölücü terörü bilmemektir anlamamaktır.
Birinci müzakere süreci fiyaskoyla bitti ama PKK’nın güçlenmesine fırsat verildi. İkinci müzakere sürecinin akıbeti aynı olacaktır, Sürpriz tekrarlanacaktır.
Altay Tokat E. Korg. 1999’da emekli oldu, Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanı “1987-89” ve Jandarma Asayiş Komutanı “1995-97” yıllarında Olağanüstü Hal Döneminde PKK ile mücadele etti, Kıbrıs Gazisi, Başarılarından dolayı beş madalya ile ödüllendirildi.